kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Hadi durma, kutla bu zafer senin!

Bir şarkıdır gidiyor sokaklarda... Düne kadar kimselerin adını bilmediği genç bir şarkıcının nağmeleri herkesin dilinde. Gizemli isminin arkasında bir süre gizlenen "resmi" de yavaş yavaş çıkıyor ortaya.
Milyonları arkasında sürükleyecek bir "karizma"nın izleri görülmüyor resminde. Kendi halinde; hatta engelleyemediği bir "tevazu"nun ağırlığı altında kalmış bir genç insan portresi çıkıyor albümdeki "ışık oyunlarıyla süslenmiş" resmin altından.
Bu resmi tanıyoruz aslında. Bu resim yabancı değil. Resmin ipuçlarını çözmek için doğum tarihini öğrenmek yetiyor. 1980'lerin çocuğu o. 12 Eylül girdabının ya kısa süre öncesinde, ya tam o yıl, ya da birkaç yıl sonrasında doğanların hayata tutunma savaşlarının ve hayata bakışlarının ortak fotoğrafı gülümsüyor içinde.
Dışarıdan her şeyi umursamaz görünen, oysa içinde derin bir hüznü barındıran ortak bir kuşak fotoğrafı. İnsanlığın yeni bir yüz yıla hatta milenyuma geçmeye hazırlandığı yıllarda; yıkılan duvarların kapısını açtığı bir değişimin içinde kendisini bulmuş bir kuşak. Değişim!.. Nereye doğru ve ne kadar? Yıkılandan sonra yerine yenisinin bir türlü kurulamadığı; cevabını yıkanların da bilmediği bir "kaos" dönemi aslında 1980'lerden bu yana yaşanan.
Daha çok özgürlük, daha çok demokrasi ve daha çok barış isterken; daha vahşi savaşların kanattığı bir yirmi yıl. Ve büyük umutlarla girilen yeni milenyumda da büyük kaosun devamından başka bir şey yok henüz... Gelecek nerede?
Nereye tutunulacak bugünden yarına uzanırken bilinmez ve sarsıcı yolculuklarda? Hangi değerler baş tacı edilecek? Ya da kaldı mı ki bir değer "kayda değer!" Hayat sınavını geçmeye çalışanların önüne uzatılan sınav kağıtlarındaki zor soruları soranlar bile biliyorlar mı ki cevaplarını?

***

O zaman bir şey oluyor işte: Sizin dayattığınız sınav kağıtlarını yırtıp atıyorlar bir kenara. Kendi sordukları sorulara kendi cevaplarını yazıyorlar.
Bu soruların ve bu cevapların size "yabancı" ve "sorumsuz, ilgisiz ve apolitik" gelmesi sizin sorununuzdur. Kendi hayatlarının yolunu el yordamlarıyla bulurken; o yolun sizin yolunuzla kesişmiyor olması da onların sorunudur.
Keşke daha "sorunsuz" bir dünya "inşa" etseydiniz, ne yapalım? Umursamaz göründükleri dünyadan "gizli" acılar çekiyor olmaları umurunuzda mı? Ya da gerçekten umursamıyorlarsa bundan size ne?

***

Oysa umursadıkları ne çok şey var!.. Öyle olmasaydı "baş tacı" ettikleri şarkının peşine takılırlar mıydı bir "genç şarkıcı"nın yürek atışlarıyla... Düşünün ki; "medya özel tim"leri, ülkeye yeni "pop star"lar kazandırmak için seferber olmuşken ve her biri "muazzam" medya desteğine karşın unutkanlık" denizinde boğulup giderken...
Kendi halinde oldukça "Yalın" bir delikanlı; bütün bu gürültünün içinden sesini duyuruyor sokaklarda... "Zalim" diye ortak bir koronun çığlığı yükseliyor sonra. İnce "sitem"lerin, sessiz "isyan" ların manifestosu ve her şeye rağmen aramaktan vazgeçilmeyen "aşk"ların hasreti dilleniyor 80'lerde dünyaya getirdiğiniz çocukların sesinde.
Bu şarkılarda ve söyledikleri bütün şarkılarda. Göremiyorsanız kendi gözlerinize bakın aynalarda...
"Ellerine sağlık/hadi durma kutla bu zafer senin/yüreğine sağlık/yalan dünyanda tek safirin/onu kaybetme,onu kirletme,hırsınla süsleme... Zalim, oyunbozan/sen de, bu büyü de yalan/gelip de birtanem olmaya ne hakkın var?/gelip de bu canda hükmetmeye ne hakkın var?" Bu kadar!...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Asıl utanç, işgalin kendisidir!   / 06-05-2004
 Seninle bir dakika...   / 04-05-2004
 Yanlış zaman sınavları!...   / 01-05-2004
 İkilem!   / 29-04-2004
 Tavır!   / 22-04-2004
 Arka kapak   / 17-04-2004
 Cehennemi olmayan gemiler   / 15-04-2004
 Taksi şoförünü dinleseydi!.   / 10-04-2004
 Bir yıl önceydi!...   / 08-04-2004
 Hadi durma, kutla bu zafer senin!   / 06-04-2004
ERDAL ŞAFAK
Meriç'in ötesinden...
Erdoğan bugün "Mübadil"lerin...
MANSUR FORUTAN
Nişantaşı'nda neler oluyor?
Önce umursamadım. Hatta bana...
MEHMET BARLAS
Devlet-Siyaset kavgasını özleyen akılsızlara...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yılın Annesi?
Biliyorum "Anneler Günü" yarın ama bir...
SAVAŞ AY
Can sıkan günlerde ilaç tadı tavsiyeler
Derdin ne olursa...
REFİK DURBAŞ
Hayvan deyip geçmeyin!
Tanrının verdiği onlarca canı...
HINCAL ULUÇ
Bir şirin film.. Bir minik sahne..
İlk öpücük en güzel...
Devlet el koydu
Devlet el koydu
Süper Lig'de son dönemde artan teşvik primi, şike, hakem hataları,...
Hoojdonk'tan Nobre'ye destek
Hoojdonk'tan Nobre'ye destek
Devre arasında geldikten sonra fırtına gibi esen ancak sonra duran ve...
İlk Patronum Rum'du
İlk Patronum Rum'du
Erdoğan ve Karamanlis, biraraya geldikleri ilk akşam...
"Mavi Kurt" endişesi
Erdoğan'a Yunanistan'da hiçbir Türk Başbakan'a gösterilmeyen bir ilgi...
Tecavüz kenti İstanbul
Tecavüz kenti İstanbul
İstanbul'da kadınlar arasında panik yaşanmasına neden olan...
'Her nöbetinde hasta ölüyordu'
'Her nöbetinde hasta ölüyordu'
Nihat Söyler, Dr. Siyami Ersek'te tedavi gören annesinin hemşire Seda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.