Dört yıl aradan sonra yeniden gündeme gelen nükleer santraller, Türkiye'nin bu santrallere ihtiyacı olup olmadığı tartışmasını da başlattı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in dün, "Nükleer enerji konusunda yoğun şekilde çalışıyoruz. Şartname aşamasına geldik" açıklaması ile yaklaşık dört yıl önce kapatılan nükleer santral dosyası yeniden açıldı. Güler'in sözlerinin hemen ardından bundan önceki ihalenin iptal edilmesinde aktif rol oynayan Greenpeace Türkiye üyeleri "nükleer lobilerin" yeniden devreye girdiğini öne sürdü. Greenpeace Türkiye Enerji Kampanyası Sorumlusu Özgür Gürbüz, üç ay öncesine kadar bakanlığın enerji politikaları içinde kendisine yer bulamayan nükleer santrallerin bir anda yeniden gündeme geldiğine dikkat çekerek, "Asıl talihsizlik Türkiye'de Çernobil'de yaşanan faciaların sonuçlarının ortaya çıktığı dönemde bu açıklamanın yapılmasıdır. Nükleer lobiler işsiz kaldığı için kendilerine yeni pazarlar arıyorlar"diye konuştu. Bir başka görüş de bugünlerde yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili yasanın Meclis'ten çıkmasını bekleyen Rüzgar Enerji Santralleri Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Eriş'ten geldi. "Türkiye'nin nükleer santrale ihtiyacı var mı?" sorumuza Eriş, " Var ya da yok demek zor. Çünkü aslında bu bir bakıma politik bir karardır. Ancak Türkiye mutlaka önce kendi kaynaklarına yönelmelidir. Bu açıdan Bakan Güler oldukça duyarlı ve biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Türkiye'yi 2008- 2009'da bekleyen enerji açığın için bu kaynakların yetmeyeceği ortada. Kömür ve doğalgaz santrallerinden sonra halen ihtiyaç varsa nükleer santral gündeme gelebilir" dedi.
UCUZ MU, PAHALI MI? Peki nükleer santral ucuz bir enerji kaynağı mı? Yatırım maliyetleri açısından bakıldığında bu santraller en yüksek maliyete sahip santraller olarak gözüküyor. Kilowatt başına maliyette nükleer santraller yaklaşık 3 bin dolar ile başı çekiyor. 10 yılda kendini ödeyebilen nükleer santrallerde bu tarihten sonra elektriğin birim maliyeti 1.5-2 centlere düşüyor. Ancak söz konusu santrallerde en büyük handikap, ortaya çıkan nükleer çöplük. Elektrik birim fiyatı içinde yer almayan bu durum çevrecilerin büyük tepkisini çekiyor. Bir de özellikle Avrupa'da bugün nükleer santrallerden uzaklaşma politikası var. Nükleer karşıtları Almanya, Belçika, İsveç gibi ülkelerin nükleer santralden vazgeçme gibi resmi bir politika benimsediğine dikkat çekiyorlar. Nükleer yanlılarının örneği ise halen üretiminin yüzde 70'ine yakın bölümünü bu santrallerden sağlayan Fransa.