Türkiye'nin başarılı olmasını istediklerini belirten Krueger, Başbakan Erdoğan'ın FDF'de indirim önerisine cevap niteliğinde, "borçların düşmesi halinde FDF oranı da indirilir" dedi.
IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger, ''Programımızın sonuna geldik. Biz Türkiye'nin başarılı olmasını istiyoruz. Hükümet gevşerse tüm hedeflere ulaşılamayabilir'' dedi. Krueger, Başbakan Erdoğan'ın önceki gün İzmir'de yaptığı faiz dışı fazla (FDF) oranını yüzde 5.5'e indirme çağrısına dün İstanbul'dan dolaylı bir cevap verdi. Krueger, borçların düşmesi halinde FDF'nin de indirileceğini açıkladı. ''Forum İstanbul-Hedef 2023'' toplantısında konuşan Krueger, Türkiye'de geçen yıldan bu yana çok ciddi adımlar atıldığını vurguladı. Atılan ciddi adımlarla ekonomik programa sadık kaldığı için hükümeti tebrik eden Krueger, hükümetin beklentilerini aşan bir performans gösterdiğini söyledi. Anne Krueger, yapılan reformların tüm faydalarının görüldüğünü vurgulayarak, ''bu yıl Türkiye'nin ekonomik büyümesinin yüzde 5'in üzerinde olması muhtemel. Eğer hükümet gevşerse tüm hedeflere ulaşmayabilir'' dedi.
FED RİSK YARATMAZ Konuşmasında IMF'nin Türkiye'deki konumundan da bahseden Krueger, şunları kaydetti: ''IMF, bugüne kadar Türk ekonomisine çok ciddi elinden gelen her türlü desteği gösterdi. Programımızın sonuna geldik. Biz Türkiye'nin başarılı olmasını istiyoruz. 18. yüzyıldan bugüne kadar ki sürece baktığımızda, şüphesiz devam etmek için iyi bir neden var. O da Türkiye'deki tüm yurttaşların yaşam standartlarını artırmak, hayatını daha tahammül edilebilir, en azından daha az zarar görebilir hale getirmektir. Artık çok daha uygun, çok daha koordineli bir yapı var. Ülkeler, modern ve global ekonominin getirebileceği değerlere karşı daha hazırlıklı olmalı. Bunun için Türkiye'nin birtakım zararları olsa da kazançları daha büyük olacaktır.'' Krueger, Forum İstanbul'dan sonra bir basın toplantısı düzenleyerek, gündemdeki sorulara cevap verdi. Son haftalarda gelişmekte olan piyasalardan fon çıkışına neden olan ABD Merkez Bankası Fed'in olası faiz artırımının Türk ekonomisi üzerine etkisi üzerine bir soru üzerine, "Türkiye'de kamu borcunun üçte biri yabancı para, dolayısıyla borcun tamamı etkilenmeyecektir. Faiz artırımları ekonomik aktivitenin hızlı bir şekilde gelişeceği düşünüldüğü için yapılır. Dolayısıyla bu durum Türkiye için de iyidir, faiz artışı bir risk değildir" dedi.
FDF, BORÇLARA BAĞLI Yine son haftalarda piyasalarda yoğun tartışmalara neden olan cari açığın endişe verici olup olmadığı yolundaki bir soruya ise Krueger, mevsimsel faktörler nedeniyle yılın ilk aylarında cari açığın geleneksel olarak yüksek çıktığını hatırlatarak, "Türkiye'de dalgalı kur sistemi var. Dalgalı kurun bir güzelliği de herhangi bir problem olduğunda işlemesidir. Şu anda cari açık bizim için bir endişe kaynağı değil" dedi. Ocak ayında cari açık bir önceki yılın aynı ayına göre, piyasa beklentilerinin de üzerinde yüzde 314 artışla 783 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Program kapsamında belirlenen toplam kamuda faiz dışı fazlanın (FDF) GSMH'ya oranında bu yıl için değişiklik olmadığını belirten Krueger, "Yüzde 6.5'lik FDF'nin amacı borç stokunun sürdürülebilir düzeye indirilmesiyle ilgilidir. Borç stoku bu düzeye indirildikten sonra elbette FDF'nin daha düşük bir oranda olması gündeme gelebilir" dedi. Anne Krueger, gündemdeki üç soruya cevap verdi 1 Cari açıkta sadece ocak ve şubat aylarındaki rakamlara bakarak yorum yapmak yanlış olur
2 Tüketici kredilerinde şimdilik endişe edecek bir durum yok
3 Borcun sürdürülebilirliğinde FDF'yi tutturmak önemli. Borç düşerse, FDF oranı da indirilir