kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

KKTC egemen mi?

Türkiye'nin dünden itibaren Milli Egemenlik Haftası'nı kutlaması nedeniyle, Kıbrıs'ta çözüm tartışmaları da bu alana kaydı.
Biliyorsunuz, Denktaş hemen her konuşmasında "Egemenliğimiz elden gidiyor" diye feryat ediyor. Dışişleri Bakanı Gül sonunda bu iddiaya cevap vermek zorunda kaldı ve "Hangi egemenlikten söz ediyorsunuz? Bir kasa portakal ihraç edemiyorsunuz. Kimse sizi tanımıyor" deyiverdi.
Erdoğan Hükümeti'yle ipleri koparan Denktaş da bunu fırsat bilip hemen karşı hücuma geçti:
"Egemen değildiysek, Türkiye büyükelçisini niye gönderdi? Niye 20 yıldır devletiz diye tanıdı? 21 yıl sonra bize Türkiye'nin 'Malını mülkünü satamıyorsun, bu ne biçim egemenlik' demesi kabul edemeyeceğimiz bir durumdur. Biz egemenliğimize sahibiz, sonuna kadar da sahip olacağız..."
Kim haklı? KKTC gerçekten egemen bir devlet olarak tanımlanabilir mi? Gerçi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün Yunan "Elefterotipia" gazetesine verdiği demeçte belirttiği gibi, "Dünyada her şey değişiyor, egemenliğin tanımı bile" ama yine de uzmanlara kulak vermekte yarar var.
Dış egemenlik
Anayasa Hukuku'nda otorite isimlerden Prof. Dr. Ali Fuat Başgil egemenlik kavramını ikiye ayırıyor: Devletin "iç hakimiyeti" ve "dış hakimiyeti." İç hakimiyetin sınırlarını kuvvetler ayrılığı, temel hak ve özgürlükler olarak gösteriyor. Dış hakimiyeti ise uluslararası hukukla sınırlıyor.
Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun da bu konuda önemli araştırmaları var. "Küreselleşme ve AB-Türkiye ilişkileri çerçevesinde ulusal egemenliğin geleceği" konulu bildirisinde bu tartışmaya ışık tutabilecek değerli örnekler verdi. Davutoğlu egemenlik kavramında 1648 tarihli Westfalya Anlaşması'nın bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Bu anlaşma klasik egemenliğin iki ana unsurunu şöyle tanımladı: Otorite ve sınır, uluslararası tanınma. Davutoğlu günümüzde uluslararası hukuk alanında önde gelen uzmanlar arasında sayılan Stephen D. Krasner'in yorumunu da hatırlattı. Krasner'e göre egemenliğin 4 farklı yönü var:
İç egemenlik: Bir devlette kamu otoritesinin örgütlenmesi ve bu otoritenin denetim mekanizmasına, kontrol gücüne sahip olması.
Sınır ve karşılıklı bağımlılık egemenliği: Kamu otoritesinin sınır aşan hareketlerini de denetleyebilme yeteneği.
Uluslararası hukuk egemenliği: Devletlerin birbirlerini tanımaya dayalı egemenlik alanı.
Westfalya egemenliği: Dış aktörlerin iç otorite yapısına müdahale edememesi.
Krasner'in yorumundan yola çıkarsak, KKTC, egemenliğin 4 ölçüsünden en az 3'üne sahip değil.
Hangisi daha iyi
Tamam; Annan Planı ile KKTC, doğrusu pek de anlam taşımayan iç egemenliğini yitiriyor ama buna karşılık siyasal eşitliğe sahip, kurucu devlet olarak ikili egemenliğin ortağı statüsünü kazanıyor. Bir başka deyişle, egemenliğin diğer üç unsuruna da kavuşuyor.
Denktaş, Gül'ün "Bir kasa portakal bile ihraç edemiyorsunuz" eleştirisine istediği kadar içerlesin; gerçek bu. Alın size bir örnek: KKTC, narenciye ihracatında "Kıbrıs Cumhuriyeti" yerine kendi kaşesini kullanmaya kalkınca, AB kapılarını kapatıverdi. Bu nasıl egemenlik?
Başbakan Mehmet Ali Talat, Denktaş'ın "hamaseti"nin hiç bir işe yaramadığını dün çok güzel ifade etti:
"Kıbrıs sorunu çözülmeden KKTC ekonomisinin gelişmesi hiçbir şekilde mümkün değil. Siyasal zemini olmayan bir ekonomiyi geliştirmeye çalışmak, samana kazık çakmak gibi birşey..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Anayasa'ya debi takviyesi   / 29-04-2004
 Kötü zamanlar gençliği   / 28-04-2004
 Hakimler ve sitemler   / 27-04-2004
 2'nci Arafat   / 26-04-2004
 Huzur Ağacı bekleyecek   / 25-04-2004
 Mezar ötesinden çığlık   / 24-04-2004
 Bir vetonun perde arkası   / 23-04-2004
 Bir sorumuz var   / 22-04-2004
 Türkiye'de iki Fransız   / 21-04-2004
 KKTC egemen mi?   / 20-04-2004
ERGUN BABAHAN
Unutmayın hukuk herkese lazım
Bugüne kadar otoriter kamu...
ERDAL ŞAFAK
Cesur, tutarlı ve dost
Fransız gazeteleri dün 60-70...
AHMET HAKAN COŞKUN
Tez ve antitezlerle Sabetaycılık olayı!
İttihat ve...
MEHMET BARLAS
Tarihi alaya alırsanız "Tarih Mühendisleri"...
ÖMER ÇELİK
Beraber yaşama ve laik değerler...
Küreselleşme çağında...
SAVAŞ AY
Vali Bey konusunda mutabık mıyız?
Kentin güvenliği ve...
ÖMER LÜTFİ METE
Evlat katlinde suç ortaklığı
Kızını sözde namus...
HINCAL ULUÇ
Peki ya baba?.. O kurban değil mi?..
14 yaşında bir...
İlaç gibi gelir
İlaç gibi gelir
Brezilya'nın Macaristan'ı 4-1 yendiği maçta 30 dakika oynayan Alex'i...
Kanarya gülüyor
Kanarya gülüyor
Liderlik sonrası milli maçlar da iyi geçince F.Bahçe'nin dünkü...
CHP'nin kritik kararı
CHP'nin kritik kararı
Anayasa değişiklik paketinin referanduma kalması durumunda, AB...
Ağar'dan anayasa değişikliğine destek
Ağar'dan anayasa değişikliğine destek
TÜRKİYE'NİN AB'ye uyum sürecinde çıkarması gereken 11 maddelik...
Aile meclisinde töre kararlarını kadınlar veriyor
Aile meclisinde töre kararlarını kadınlar veriyor
Aile Araştırma Kurumu'nun Güldünya T.'nin öldürülmesinin ardından...
AB Komisyonu: Liderlerin açıklamaları raporu etkilemez
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın "Türkiye'nin AB üyeliği...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.