kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Fransız odunu kimin kafasına?

Kıbrıs için hükümetin benzersiz derecede 'yapıcı' davranmasına rağmen AB'nin iki numaralı ağababası Fransa çarpıcı bir zamanlama ile "Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkacağız!" diye bağırıyor!
Hayırdır, savaş değil, dalaş değil müttefikim beni niye ısırıyor? Hani her şey şahane gidiyordu? Adada savaş varmış gibi, barış için -samimi ne ke- lime- aşk ile gayret göstermiyor muyduk? Batı'dan müthiş alkışlar da almıyor muyduk?
Ne oldu da Fransız Dışişleri Bakanı Michel Barnier lafı odun gibi indiriverdi:
-Her ne kadar hazırlanıyorsa da Türkiye AB'ye girmek için gerekli şartlara uymuyor.
Chirac'ın partisinden de eşzamanlı olarak benzeri beyanlar geldiğine göre bu Fransa'nın şimdilik- resmi tavrı.. Görünüşe göre demek istiyorlar ki:
-Türkiye ağzı ile kuş tutsa AB üyesi olamaz!
Gerçekten öyle mi, yoksa bu bir AB manevrası mı? Doğrusu sezgim bana 'manevra' dedirtiyor.
AB'nin Türkiye'yi tam üyeliğe kabul etmesinin zor ve uzak ihtimal olduğuna inanan birinin 'manevra' yargısında bulunması ilk bakışta çelişkili görünür. Öyle ya; zaten Türkiye'yi almayacaklarına hükmediyorsam, alenen 'almayacağız' demelerini nasıl manevra sayabilirim?
Bu çelişkinin hesabını veriyorum: Kısa bir süre önce, AB derinliklerinde 'Türkiye'nin gerçekten tam üye olabileceği' yönünde ciddi bir tartışma yaşandığına ilişkin sızıntılardan söz etmiştim. Bu yeni yaklaşımın gerekçesi olarak da ABD ile AB arasındaki çekişmeyi göstermiştim. ABD'nin deli danalardan beter saldırganlaşması karşısında çaresiz kalan AB içinde, askeri gücünün yüzü suyu hürmetine Türkiye'yi kazanma fikrini müzakereye değer bulma eğilimi güçleniyordu. Fransa da o zamanki 'derin tartışmalar' sırasında Türkiye'nin tam üyeliğine sıcak bakabilecek gibi görünüyordu.. Halen de öyle olduğunu düşünüyorum.. Ancak Türkiye, son Kıbrıs pazarlığında AB'nin derin merkezlerini kızdırdığı için bu tepki patlatılmıştır.
Bütün mesele, Kıbrıs üzerindeki muharebede AB'nin dün de değindiğim gibi sıcak bir ABD tokadı yemiş olmasıdır. Fransa ve çizgisindeki AB içi odaklar bu tokadı attıranın da Ankara olduğuna inanıyorlar. Onlara göre Türkiye Kıbrıs'ta 'AB için pişmiş aşa su katmış' bir üye adayıdır!
Hatırlamak ve tekrar hatırlatmak farz: 'Kıbrıs fatihi' Ecevit'in hükümeti, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in ısrarlı muhalefetine rağmen Mesut Yılmaz'ın bastırması ile sözde AB üyeliğinin kesinleşmesi karşılığında ada ile ilgili en büyük dayanağını kendi eliyle yıkmıştır. Bu yıkış, Güney Kıbrıs'ın -mevcut çok taraflı anlaşmalara aykırı şekilde- AB üyeliğine Ankara olarak onay verme dalaletidir! Hem de solun ve sağın iki milliyetçi partisinin ortaklığında!
Böylece biz kendi elimizle AB'yi şu güvenceye sürükledik:
-Kıbrıs'ı ABD ve başka egemenliklerden, hatta orta vadede Türk varlığından bile arınmış bir şekilde yuttum!
Şimdiki hükümetle ise, bir yandan 'her şeyi AB üyeliği uğruna yapar' görünürken, aslında AB'yi kızdıran bir ABD'cilik ile 'Annanlık Plan'a sarıldık! Zaten daha New York'a giderken bile AB homurdanıp duruyordu. Rum tarafı da AB dayanağına güvenerek Annan marifetiyle oynanan oyundan sıyrılacağına inanmaktaydı. Oysa Türkiye İsviçre'de de süren 'derin Annan sadakati'yle AB'nin hayallerini suya düşürdü. O AB ki, daha İsviçre müzakerelerinin eşiğinde Verheugen'in ağzıyla 'Karpas Rumlar'a verilmelidir' diye hiç de diplomatik olmayan bir tarzda Brüksel'in neyin peşinden gittiğini, Annan Planı'na yüzde bin karşı durduğunu belgelemiş bulunuyordu.
Hükümet akıl almayacak ölçüde saf olmadığına göre, Kıbrıs üstüne İsrail ilintili derin bir ABD-AB çekişmesinin varlığından herhalde haberdardır.
Yoksa Ankara hem ABD'yi, hem de AB'yi birlikte idare etmeye mi kalkıştı?
Eğer öyleyse bu, 'cin olmadan adam çarpmaya çalışmak' mıdır?
Belki de hakiki bir cinlikle ABD-AB savaşının farkında değilmiş gibi davranıp 'çözüm için ölür gibi' görünerek mevcut durumu korumaya mı çalışmaktadırlar!
Tabii eğer beterin beteri olan ihtimal geçerli değilse.. O ihtimal, bizdeki hariciyeci takımı ile 'hariçten tedarik edilmiş' cevahir danışmanların 'Annan dolabı'nı çevirtenlerle aleni veya örtülü işbirliği içinde bulunmalarıdır.
Allah ülkeyi de, Erdoğan'ı da böyle bir tuzaktan korusun.
O zaman Batı'ya AB üyeliği için giderken hem bu hedeften, hem Kıbrıs'tan oluruz. Bu da Türkiye'yi her zamankinden daha acıklı bir şekilde ABD pençesine düşürür, ülkeyi de Erdoğan'ı da Irak batağına sürükler.
Sayın Başbakan şu 'Fransız odunu'nu bir an için 'Allah'ın sopası' gibi görse çok hayırlı olacak, kadrosunu daha iyi tanıyacak..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yeniden devlet olma sınavı   / 26-04-2004
 Annan'a doğru Gazi'yi göreceksin, sakın şaşırma!   / 23-04-2004
 Vanunu günü   / 22-04-2004
 Time'ı takbih, Tayyip'i tenzih   / 20-04-2004
 Şaron'a Manavgat abdesti!   / 19-04-2004
 Hamaset ile hamakat   / 16-04-2004
 Kıbrıs üstüne öz ve kök   / 15-04-2004
 Ölüm ve ihtişam   / 13-04-2004
 'İlim bir nokta idi'   / 12-04-2004
 Fransız odunu kimin kafasına?   / 09-04-2004
ERDAL ŞAFAK
Hakimler ve sitemler
Sevgili Hıncal Uluç'un bu köşede...
AHMET HAKAN COŞKUN
Bu başarı kime ait?
Eğer son müzakerelerde sadece...
MANSUR FORUTAN
Serdar Bilgili ve vasatlar
Ve yine köylüler kazandı.
MEHMET BARLAS
Demirel'in referansı Ahmet Necdet Sezer oldu...
SAVAŞ AY
Bozuk para attılar toplayamadım!..
Altan Tanrıkulu...
ÖMER LÜTFİ METE
ABD ile AB arasında beynamaz
Kıbrıs'taki ...
REFİK DURBAŞ
AB için internet sitesi
Avrupa Birliği İletişim Grubu...
HINCAL ULUÇ
Antalya 8 milyona hazır mı?..
8 milyon insan ağırlayacak...
Onuruma dokundu
Onuruma dokundu
"Gözümün içine baka baka, bana, aileme, ölmüş anneme küfür ediyorlar.
Merkez Grubu Başkanı Turgay Ciner'den olaylara bakış: Beşiktaş'ta kaos olmaz
Merkez Grubu Başkanı Turgay Ciner'den olaylara bakış: Beşiktaş'ta kaos olmaz
Nicelik bakımından diğer kulüpler üstün olabilir ama nitelikte...
Özkök: En hayırlısı oldu
Özkök: En hayırlısı oldu
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök "Referandum sonuçları çok...
MGK: Vaatler yerine getirilsin
Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, KKTC'ye verilen sözlerin...
Askerimize 2005'te Tora Bora daveti
Askerimize 2005'te Tora Bora daveti
ABD Dışişleri Bakanlığı, 10 Avrupa ülkesinden birer gazeteciyi...
Bar cinayetinin sis perdesi aralanmadı
Bar cinayetinin sis perdesi aralanmadı
Barda boğazı kesilerek öldürülen Barış Dönmez'in katil zanlısı olarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.