kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
En kolay avlanan tilki
'Fetvacılar'a vurulan darbe

'Fetvacılar'a vurulan darbe

Sol fikirlerle yeni tanıştığımız dönemdi: 1970'ler... Derneklerde yapılan 'semi- nerler'de hep aynı örnek verilirdi. Sanırım Stalin'den alınmaydı: Efendim bir sarı ayakkabı varmış. Eskidikçe yama yapılmış. Bir yama, bir yama daha. Sarı ayakkabının sarı renkle hiçbir ilişkisi kalmamış. Materyalistler bu değişimi görürlermiş ama idealistler hâlâ ona sarı ayakkabı demeye devam ederlermiş.
Bu eğlenceli örneği hatırlamama, Necmiye Alpay'ın geçenlerde yayınlanan 'Dilimiz, Dillerimiz' adlı kitabı vesile oldu. Şöyle...

___
Türkçe tartışmalarında taraflar kabaca ikiye ayrılıyor. Bir tarafta 'Doğru Türkçeciler' var. Yanlış anlamayın, herkes Türkçe'nin doğru, iyi, güzel, yerinde kullanılmasını istiyor. Buradaki 'doğru' o manada değil.
Doğru Türkçeciler değişen ayakkabıya hâlâ sarı demekte ısrar eden idealistlere benziyor. Zihinlerinde sınırları belli bir Türkçe var. Ondan en ufak bir sapmayı, de- ğişmeyi, farklılaşmayı 'kabahat', 'erozyon', 'bozulma' olarak görüyorlar.
Radikal Kitap ekinde Türkçe meselelerini ele alan Alpay ise onlardan, yani 'fetvacılar'dan değil. Türkçe'yi bir yapı, bir ruh, bir ilke olarak düşünüyor. Biliyor ki değişen şartlara, taleplere, yeni olgulara göre dilimiz de yeniden ve yeniden biçimleniyor.

___
Ben bir örnek vereyim. Bir ara 'imaj yapmak' sözü, geçerli bir anlatım biçimi mi, diye tartışmıştık. Fetvacılara göre bu kesinlikle yanlıştı.
Halbuki bu deyiş boşuna ortaya atılmamıştı. Birileri samimi, normal, her zamanki görüntülerini değiştirmeye... Kendilerine farklı, dışarıdan bakanı aldatacak bir hava vermeye çalışıyordu. Bunu görüyorduk. Peki ama nasıl ifade edeceğiz? İşte 'imaj yapmak' deyimi böyle ortaya çıkmıştı. Ruh, yapı, ilke açısından Türkçe'ydi ama aynı zamanda yeniydi, tazeydi, çağa uygundu.
Necmiye Alpay gündelik hayattan, gaze- te ve TV'lerden aldığı örneklerle dilimizi inceliyor. Önyargısız. Ders vermiyor, tartışı- yor. Türkçe'yi önemsiyorsanız, 'Dilimiz, Dillerimiz'i zevkle okuyacak, ikide bir "Sahi ya!" diyeceksiniz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Niye kızıyorsunuz?..   / 26-04-2004
 'Benimle oynar mısın?'   / 25-04-2004
 Bilim yasaklanamaz   / 24-04-2004
 'Biz Türkiye'yiz'   / 23-04-2004
 Üniversitelinin talebi   / 22-04-2004
 Başarısızlığın maliyeti   / 21-04-2004
 En kolay avlanan tilki   / 20-04-2004
 Balık baştan kokar   / 19-04-2004
 Hiç mahluta çorbası içtiniz mi?   / 18-04-2004
 Sen misin OGS alan!   / 17-04-2004
EMRE AKÖZ
Nasıl da kandırıyorlar!
Siyaset bilimci Ahmet...
UMUR TALU
Reddedenleri reddetme hakkı
Güzelim Kıbrıs, acılar kadar...
MUHARREM SARIKAYA
Önce ambargo, sonra devlet
Kıbrıs'ta 24 Nisan'da yapılan...
Türk yönetimi altında çalışırım
Güzelyurt Metropoliti Neofitos, Rum kilisesine karşı Annan Planı'na...
Rumlar, masaya 4 teklifle oturdu
Lüksenburg'da Genel İşler Konsey toplantısında biraraya gelen...
Onuruma dokundu
Onuruma dokundu
"Gözümün içine baka baka, bana, aileme, ölmüş anneme küfür ediyorlar.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.