kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Önce tepki verir, sonra çevreme bakarım!

Rastlamışsınızdır, yeni bir "vatan haini" listesi var.
Resmi olmasa da, orduda birilerince hazırlandığı düşünülen bir liste.
Çeşitli gazetelerden "yazarlar" mevcut.
Buna değinenler, "elden ele dolaşan" listedeki isimleri yazanlar oldu.
Birincisi; doğru tavır, Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu'nun, Radikal'deki söyleşide kendisine isim soran Neşe Düzel'e verdiği cevaptır:
Yani, "listede adı olanlar kendileri açıklamadığı için isim vermem doğru olmaz."
Nereden geldiği tam belirlenmeden ve "nereye gideceği" düşünülmeden böyle listeler çalakalem açıklanmaz diye düşünüyorum.
Hele, "durumdan vazife çıkaran" birtakım vatandaşlara, bu vazifeyi tehdit, taciz, saldırı sananlara dair yeterince deneyime sahip bir ülkede.
28 Şubat'ın Genelkurmay kaynaklı andıcı bir kısım büyük medyada, teşhir değil, tam tersine bir "infaz metni" olarak çıkınca, işlerinden edilen gazetecilerin ve silahlı saldırıya uğrayanın olduğu ülkede.
Geçmişi, listelerle evlerinden toplanan, üniversitelerden kazınan, işinden kovulan, hayatları ölümüne karartılanla dolu bir ülkede.

***

Listedeki kimileriyle daha sık çakışan düşünce ortaklıklarım oldu, kimiyle ciddi çelişkilerim ve sadece bazı konularda paralelliğim, kimiyle ise, özellikle mesleki ve sürekli çatışmam.
Ancak, birileri birilerini "vatan haini" diye listeleyip hedef gösterdiğinde, kim olursa olsun ve hangi pozisyonda bulunursam bulunayım, insani-vicdani-demokratik değerler adına, listeyi ve listecileri lanetlemeyi, listecilik saplantısına karşı hepsinin yanında olduğumu söylemeyi de borç bilirim.
Benim ya da birkaç kişinin ne söylediği, nasıl tavır aldığı önemli değil.
Sevsinler sevmesinler, aynı çizgide olsunlar olmasınlar, kimi meslektaşlarının böyle karanlık listelenmesine karşı, tüm gazetecilerin tavır alması...
Meslek örgütlerinin, tek tek, hatta ortak biçimde, listeleri, listecileri deşmesi gerekir.
Gazeteciliğin o "yoğun gündemi"nin içine, liste karanlığının aydınlatılmasının da girmesi gerekir.
Üç maymunu oynamanın, demokrasi, hukuk ve bu mesleğin özü adına ayıp olması gerekir.
Hatta hatta, medya patronlarının, bünyelerinde yazı yazan, yöneticilik yapan kişilerin de sokulduğu bu nevi listeler karşısında, ciddi tavır koyması gerekir.
Özellikle, Uluslararası Basın Enstitüsü "IPI", Dünya Gazeteler Birliği "WAN" gibi küresel kuruluşlarda yönetim kademelerinde olan "Doğan Ailesi"nin, o örgütlerin amentüsü olan basın ve düşünce özgürlüğü adına ciddi ses vermesi gerekir.
Bu sesleri pek duymuyorsanız, bilin ki, ciddi demokrasi ve hukuk sorunlarından biri, sadece birtakım listecilerin, fişçilerin, listelerin bulunması değil...
O seslerin sahibi olması gerekenlerin de, demokrasi, hukuk, özgürlükler, haklar konusundaki samimiyetsizlikleri, ürkeklikleri, kiminin sonradan görmelikleridir.
Bilin ki, kiminin, düşünce, ifade, basın özgürlüklerine dair çifte standartları...
Telefon teşhir edip durmuşken kendileri dinlenip teşhir edilince akıllarına gelen hakçılıkları...
Listeler yayınlayıp durmuşken kendileri listelenince akıllarına gelen, yüreklerine inen yalapşap demokratlıklarıdır.
Yoksa, bir gün, sabaha karşı aynı anda çok sayıda dernek, büro ve derginin basılması gibi bir konuda, "devletin listeleri"nden en küçük kuşku, en ufak demokrasi-hukuk tedirginliği duymazlar.
Kimi listeci mahfillerin ellerine tutuşturduğu haberlerde, fotoğraflarda, listelerde ve yorumlarda en sıradan gazeteci tedirginliği bile duymamış oldukları gibi.
O yüzden, peşinen listecilere öfke duyar, sonra durup bir çevreme bakarım!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sevenleri ayırmayın!   / 26-04-2004
 Kendi kaderine niyet... Kader, kısmet!   / 25-04-2004
 Kuş bakışı, baş dönmesi, kabuk çatlaması   / 23-04-2004
 Vatansa eğer, yavru olabilir mi?   / 22-04-2004
 Bir 'bilgi edinme hakkı' ön girişimi   / 21-04-2004
 Milyonlarca dolar vererek kınıyoruz!   / 20-04-2004
 Kullanırsan, iyidir   / 19-04-2004
 Kokuşmuş modernliğin modernizasyonu   / 18-04-2004
 Bu durum tuhaf bir durum değil midir?   / 16-04-2004
 Önce tepki verir, sonra çevreme bakarım!   / 15-04-2004
EMRE AKÖZ
Nasıl da kandırıyorlar!
Siyaset bilimci Ahmet...
UMUR TALU
Reddedenleri reddetme hakkı
Güzelim Kıbrıs, acılar kadar...
MUHARREM SARIKAYA
Önce ambargo, sonra devlet
Kıbrıs'ta 24 Nisan'da yapılan...
Türk yönetimi altında çalışırım
Güzelyurt Metropoliti Neofitos, Rum kilisesine karşı Annan Planı'na...
Rumlar, masaya 4 teklifle oturdu
Lüksenburg'da Genel İşler Konsey toplantısında biraraya gelen...
Onuruma dokundu
Onuruma dokundu
"Gözümün içine baka baka, bana, aileme, ölmüş anneme küfür ediyorlar.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.