|
|
|
|
|
|
Kaderde draje olmak varmış
Yaptım oldu haberleri hazırlamayı çok seviyorum. Böylece asla paranızın ve karizmanızın yetemeyeceği yerlere girip, torunlarınıza ve tabii dost meclislerinizde çevrenize anlatıp hava yapabileceğiniz anılarınız oluyor. Tıpkı benim bir bölüm Avrupa Yakası'nda rol alıp bunu bir de gazeteye haber yapmam gibi. Ancak bu habere malzeme olan rolü yaratabilmek hiç de kolay olmadı. Bu haberin temelleri, 10 yıl önce Sabah gazetesinin eski binası olan Medya Plaza'da atıldı. Küçük, tıfıl bir gazeteci iken tanıştığım Gülse Birsel ile olan arkadaşlığım bu işte büyük rol oynadı. Birkaç sıkı telefon konuşmasının ardından kendimi Avrupa Yakası'nın setinde draje kılığında buluverdim.
DRAJE OLMAK ZOR Çekim ortamı, dünyadaki hiçbir iş ortamı ile kıyaslanabilir türde bir şey değil. Bütün gün draje kılığında gezip, komik replikler okuyup sonra da üzerine para almak ve hatta bir de popüler olmak, birçok insanın rüyasını süsleyen bir olgu. Ancak draje deyip geçmeyin. Bu, çok ciddi bir iş. İnsanın geçmişiyle çok sağlam bağ içinde olması ve kültürel altyapısını buna göre şekillendirmesi gerekiyor. Drajelerin içindeki çikolatanın insanda yarattığı etkiyi defalarca gözlemlemiş ve bunu oyunculuğunuza yansıtmış olmanız gerekiyor. Allah'a şükürler olsun ki geçmişte çok draje gözlemlemişim. Dolayısıyla bu işin de altından başarıyla kalktım. Tek cümleden oluşan repliğimi sosyal sorumluluğa ve bilince sahip, cinsler arası eşitliğe inanan bir draje edasıyla öyle bir telaffuz ettim ki çekim yapılan stüdyoda ciddi bir gerilim yaşandı. Tamam, draje kostümünü görünce biraz şaşırdım. Ve hatta yeşil puanlı pantolonu ve sarı draje gömleğini giyince "İşte çok abartırsan sonun böyle olur. Bir gün köprü altında, yıllar önce ben Avrupa Yakası'nda draje olmuştum dersin" diye geçirdim içinden. Ama çekim ortamında kelli felli Ata Demirer'in aynı kostümü giymesi, Gülse'nin de yazdığı senaryoda yaşlı ponpon kız rolünü kendine uydurması içimi rahatlattı. Çekimler sırasında Demirer'in esprileri hepimizi kırdı geçirdi. Hatta Demirer'le aramızda kilolarımızdan kaynaklanan bir sinerji olduğunu da fark ettim. Bir ara kukuletası düşerken ben onu havada yakaladım ve kendisine verirken bana gülümsedi. Bir de benim bulduğum yöntem sayesinde kostümünü çıkarmadan kaşınabildi. Sonuçta bu akşam Türk televizyonlarında yeni ve parlak ve güzel ve karizmatik bir draje ile karşılaşacaksınız. Ekranlarınızın ayarı ile oynamayın!
|
|
|
|
|
|
|
|
|