kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Dünya düzeninin düğümü...

ABD, 11 Eylül olaylarını inceleyen Komisyon'un çalışmaları ile 11 Eylül olaylarını değerlendirirken, bu değerlendirmenin ucu ister istemez Irak ve terörle mücadeleye de uzanıyor.
"Terör" ve bununla mücadele yöntemleri bugün güvenlikten siyasete, uluslararası ilişkilerden dünya ekonomisine kadar pek çok alanı doğrudan etkiliyor.
Terörü tanımlamak ve bu tanımın ardından etkili bir mücadele biçimi ortaya çıkarmak konusunda dünya üzerinde oluşmuş bir mutabakat yok. Hatta demokratik devletler arasında bile bu yönde bir uzlaşıdan bahsedilemez.
Bu nedenlerle bugün gelinen noktada, terör ve diğer istikrarsızlık biçimleri karşısında, dünya sisteminin işleyi- şinde "meşruiyet"i öne çıkaran uygulamaların ortaya koyulması gerekiyor.
Bu noktada Irak'ın geleceği işin dü- ğüm noktasını oluşturuyor.
ABD, çeşitli tartışmaların eşliğinde Irak'taki diktatörü işbaşından uzaklaştırdıktan sonra, "yeni düzen"in ne olacağı konusunda net bir pozisyona sahip olamadı.
Diktatörün yerine bir şey koyulması kolaydı belki ama diktatörlüğün yerine yeni bir düzen kurulması son derece derinlemesine ve zor bir çalışmayı gerektiriyordu.
ABD'nin yaklaşımı Irak koşullarında çok fazla "şematik" kaldı.
Kağıt üzerinde doğru gözüken pek çok şey defalarca sosyolojik unsurlara çarptı. Masanın gerçekleri ile sahanın gerçekleri uyuşmadı.
Ve bugün gelinen noktada savaşın başlangıcı kadar büyük çatışmaların doğma riski hala gücünü koruyor.
Irak bir yandan diktatörlüğün kalıntılarından arınmaya çalışıyor, öte yandan da teröristlerin antrenman sahasına ve küresel terörün laboratuvarına dönüşüyor.

***

Bu tabloyla Irak'ın hacmini çok aşan bir tehlike ile karşı karşıyayız demektir.
Çünkü Irak diktatörlük zamanından daha derin krizlerin doğmasına uygun bir alan haline geliyor...
Yöntemleri ve gerekçeleri bugün ABD'de de çokça tartışılan bir operasyonla Irak'taki diktatör yıkıldı. Bu operasyonun gerekçesi, küresel terörün destek noktalarından birini yıkmaktı ama gelinen aşamada diktatörden temizlenen Irak küresel terör için "cazibe merkezi" oldu.
ABD'nin işlerin bu noktaya dönüşmesi hakkında derinlemesine analizler elde etmesi gerekiyor...
Irak'ta son derece "şematik" biçimde yürürlüğe koyulan düzen karşısında tepki veren yerel unsurlar ile savaşın nesnesi ya da terör faaliyetleri birbirine karıştırılmaya başlanırsa, içinden çıkılmaz bir cehennem doğar.
Diktatörü ortadan kaldırmak üzere Irak'a girmiş ABD askerlerinin, bugünkü aşamada Irak'ın yerli unsurları ile çatışması demek, Irak'ın savaş öncesinden daha derin bir krize sürüklenmesi demektir.
Savaş öncesinde tüm güçleriyle Irak'taki diktatöre karşı olan yerel unsurların, bugün diktatörü ortadan kaldırmış ABD ile karşı karşıya gelmesinin, Irak'ın dünya düzeni içinde rotasız ve başıboş bir şekilde savrulması anlamına geldiğini tespit etmek gerekir.
Bu noktada ABD, içine düştüğü ortamın sıcaklığıyla yön sapmasına uğrayarak, teröristlere yöneltmesi gereken refleksleri, Irak'ın iç dinamiklerine ve unsurlarına yöneltmek gibi bir yanılgıya düşerse, savaş sonrası Irak, acı tecrübeler zincirine dönüşür. Bu da kuşkusuz dünyanın her yerinde terörün güç kazanması ve cesaret bulması anlamına gelir.
Irak artık Irak'ı çok aşan bir meseledir. Doğrudan dünya düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle ABD'nin attığı her adımda "meşruiyet"i kurmayı önemsemesi gerekir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İstikamet bellidir...   / 11-04-2004
 Dünya düzeninin düğümü...   / 09-04-2004
 En stratejik beşeri kaynak: Siyasi irade   / 05-04-2004
 Yalın bir tablo   / 02-04-2004
 Hangi parti değil, hangi siyaset kazandı?   / 31-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (3)   / 24-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (2)   / 22-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (1)   / 21-03-2004
 Halkları korumak   / 17-03-2004
 Milyonlar yürümeye devam etmeli...   / 15-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Mal-mülk meselesi
Bu kadarı da ayıp oluyor. Referandum...
AHMET HAKAN COŞKUN
İsa filmi için tüyolar
Mel Gibson'un "Tutku: İsa'nın...
MEHMET BARLAS
“Hainler Listesi”ne karşı “Ahmaklar Listesi”...
ÖMER ÇELİK
Güçlü demokrasi
Türkiye'yi uzun zamanlar boyunca...
REFİK DURBAŞ
Maliye Bakanı'na açık mektup
Sayın Kemal Unakıtan'ın...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Edebiyat sahnede!
Denizcilik tarihinin en hazin...
SAVAŞ AY
Kurtarıcı 'Karasakal'a dönüşürse..
Bir süredir...
HINCAL ULUÇ
Her sevmek, hem de nasıl beklemektir!..
Ümit...
Hayallere veda : 2-2
Hayallere veda : 2-2
Maça çok iyi başlayan evsahibi ligin gol kralı Zafer Biryol’un 2 kafa...
Ve kaldı 1 puan : 3-0
Ve kaldı 1 puan : 3-0
Elazığ'da Yattara-Fatih şov vardı. Gineli ilk golü attı, penaltıyı...
'Dede cennette buluşalım'
'Dede cennette buluşalım'
Turgut Özal için Topkapı'daki Anıt Mezar'da yapılan törene katılan...
AB tecridi kırmaya hazırlanıyor
AB tecridi kırmaya hazırlanıyor
Kıbrıs'ta Türkler'in evet, Rumlar'ın hayır demesi halinde beş ülkenin...
'Da Vinci' by-pass için İstanbul'a geldi
'Da Vinci' by-pass için İstanbul'a geldi
Türkiye'de ilk kez, doktor eli değmeden bir by-pass ameliyatı...
Rantissi de öldürüldü
Rantissi de öldürüldü
Geçen ay İsrail saldırısıyla ölen Hamas'ın ruhani lideri Şeyh...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.