kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

Pornografik Susuz Yaz!

Ah benim yetimim "Susuz Yaz"ım, garibim filmim, bahtı kara yönetmenim, Metin Erksan'ım.
N'oluyor birdenbire yahu!
Susuz Yaz'a bir şey mi oldu, yazıya neden "cilveli" bir giriş yaptın, ya da Metin Erksan niçin bahtı kara oluyormuş diyebilirsiniz!

-Eee, çünkü bir nedeni var! Çünkü, Berlin Film Festivali'nde, 40 küsur yıl önce "büyük ödül" kazanan Susuz Yaz filmine ilişkin yaşananları, yaşatılanları duysaydınız siz de benim gibi dizinizi döver, saçınızı yolardınız da ondan!

Kaç zamandır cebimde taşıdığım matrak bir hikâye vardı, bi vesile olsa da paylaşsam diyordum, nihayet fırsat oldu, biraz da farz!..

Fırsat oldu.. Çünkü, Berlin'de hem "Altın Ayı" ödülü aldığı , hem de "altın tepsi" içinde "nur topu" gibi bir şöhret sunduğu için bizde ve Almanya'da haftalardır konuşulan "Duvara Karşı" seyircinin karşısına çıktı. Büyük Ödül almanın heyecanı, Sibel Kekilli'nin porno yıldızlığı, yönetmen Akın'ın başarısı derken, tam zamanıydı anlatmanın!

Ve farz oldu.. Çünkü, "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, hiçbir şey gizli kalmayacak!" derler ya. Özellikle meraklısı için söylemek gerekirse.. Bugüne kadar, Susuz Yaz'a dair hep "suyun üstünde kalan" kısmını biliyoruz.. Yani ödüllüdür, enfes bir öyküdür, Hülya Koçyiğit ve Erol Taş'ın muhteşem oyunculuğudur vs. Oysa aysberg misali bir de suyun altında kalan bölümü var ki, işte farz olan ve evlere şenlik durum orada!

***

Anlatmaya başlayalım..
Susuz Yaz Necati Cumalı'nın aynı adlı eserinden 1963 yılında, Metin Erksan'ın yönetiminde çekilir.. Ege'nin bir köyünde geçen hikâyede, arazi anlaşmazlığı sonucu iki kardeşten birinin hapse düşmesi, ardından yalnız kalan Bahar geline "kötü kardeş" Ahmet'in tecavüz etmesi, köylülerle Ahmet arasındaki çatışma vs. anlatılır..

Başrolde, Ulvi Doğan, Hülya Koçyiğit ve Erol Taş vardır.. Doğan, aynı zamanda filmin prodüktörüdür. Parasını, pulunu filme yatırmış sinema merakını Susuz Yaz'da başrole oturarak gidermiştir. (Susuz Yaz'a kadar, büyük bir tekstil firmasına danışmanlık yapmış, hatta stilistlik de)..
Film, tamamlandıktan sonra Sansür Kurulu'na gönderilir.. Ancak kurul, tarlalardaki başakların cılızlığını bahane ederek(!) gösterimine izin vermez.. Susuz Yaz, bu sansür hüsranı sonrası elde ve depoda beklerken, yönetmen Metin Erksan ve büyük ortak Ulvi Doğan arasında ciddi gerilimler de yaşanır..

Bu arada Doğan, bir yolunu bulup filmi, gizlice ve bir otomobil bagajında yurtdışına kaçırır ve Berlin Film Festivali'nde yarışmasını sağlar.
Ancak... Ulvi Doğan, sinemada hiç yapılmayacak, yapıldığı takdirde "yüz kızartıcı"sayılacak bir girişimde bulunur. Festival için yapılan afişte, yönetmen Metin Erksan'ın adını atıp, afişe uyduruk bir yönetmen imzası, (İsmail Metin) yerleştirir!

Ve olanlar olur! Film büyük ödülü, yani Altın Ayı'yı alır. İlgi, talep, patlama da ardından..

Hayatın cilvesi ki, çok ilginç bir durum daha yaşanır.. Filmi, bırakın gösterimini, imhasına karar veren dönemin devlet kurulları, ödül almasıyla ve Avrupa'nın dört bir yanında popüler olmasıyla birlikte Susuz Yaz'a "krallar gibi" bir karşılama ve "İstanbul galası" yapmak ister. Ama Susuz Yaz'ın negatifi bir daha gelmez Türkiye'ye.

Neyse, filmin inanılmaz başarısı, Türk Sineması'nın gururu vs derken, Ulvi Doğan'la Metin Erksan arasında, çekimlerde ve her konuda başlayan yaman çelişkiyse yine sürmektedir..

Doğan, filmi ele geçirmiştir adeta, Erksan'ın, ne ortaklığına ne de rejisörlüğüne kulak asmayacaktır hiçbir zaman.. Ve sıkı durun şimdi..

Almanya'larda, bir kamera bir mekân bulur, kurulur "yönetmen" koltuğuna, Erol Taş'la Hülya Koçyiğit planlarına (Erol Taş'ın, Koçyiğit'i, anahtar deliğinden dikizleme sahnesi ile tecavüz..) eklemeler yapmaya başlar.. Artist ajanslarından Hülya Koçyiğit'e benzer bir "figüran" kotarmış, sonuna ve dibine kadar soydurmuş ve filme pornografik bir durum katmıştır kısacası! Çünkü "el kapıları"ndaki dağıtımcılar (!) erotik ve porno sahnelerin ticari başarı getireceğini söylemişler ve yapımcı(!) Ulvi Doğan da, denileni yapmış ve "Bir Metin Erksan filmi" olan Susuz Yaz'da "korsan yönetmenliğe" soyunmuştur!

Evet evet.. film, beş ya da on dakika (parça konarak) eklemeyle Avrupa ve Amerikan pazarına girer, hem de 32 kısım tekmili birden pornografik bir Susuz Yaz olarak.

Kimi sahneler de atılır, daha pornosu çekilir!

Hatta, ödüllü filmdir ya! New York'taki gösterimi sadece "porno filmler"in oynatıldığı sinema salonlarında olacak ve film, (bu da çok ilginç!) Kardeşimin Karısı adıyla oynatılacaktır.

Ve.. Sinemayla o gün de bugün de tek ilgisi Susuz Yaz olan ve bir daha sinemanın S'siyle ilgilenmeyen Ulvi Doğan, kendince Metin Erksan'dan intikam almış gibi olacaktır!

Erksan'sa, o günlerde de bugünlerde de filmine ve sinemaya bir kara leke olarak giren bütün bu olayları, oyuncusu Ulvi Doğan'ın şeytana pabucunu ters giydiren kamera arkası ve adeta film gibi planlarını (!) gözyaşı içinde izleyecek, belki de çok haklı olarak hayata karşı daha öfkeli olacak daha içine kapanacaktır.. Hem de sektörün deyimiyle sinemaya erken veda eden bir "dahi yönetmen" olarak.

Bu yazı da. Başrol oyuncusu "porno yıldızı" olunca, altın Ayı alması; hikâyesi, yönetmeni gölgede kalan Duvara Karşı'yla... Ülkesinde gösterimine izin verilmeyen, gurbet ellerde Altın Ayı alan ve korsan biçimde yönetmen ve "porno figüran" iliştirilen Susuz Yaz filmine selam. Ve "Filmlerin Kardeşliği"ne çağrı niyetine yazılmıştır!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kadının Türküsü   / 10-04-2004
 Sezen Aksu Pera'da..   / 04-04-2004
 Kim 'edebiyat' ister?   / 03-04-2004
 Maziden bir aşk cinayeti!   / 28-03-2004
 Cem Yılmaz'ın üşüdüğü an!   / 27-03-2004
 Bir 'Buda heykeli' gibi   / 21-03-2004
 Fatih Terim ve vefa.!   / 20-03-2004
 Ölü şehrin türkücüsü   / 14-03-2004
 Pornografik Susuz Yaz!   / 13-03-2004
 Diyarbakır'daki Yeşilçam!   / 07-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Bir hüzünden öbürüne
Başbakan Erdoğan'ın Japonya gezisi,...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kıbrıs'tan aykırı notlar
KKTC bir devlet değil,...
MEHMET BARLAS
Lider-işadamı, ulusal servetin bir parçasıdır!
Sakıp...
ÖMER ÇELİK
İstikamet bellidir...
Fransa Dışişleri Bakanı'nın,...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Almanya notları
Avrupa Alevi Federasyonu'nun...
REFİK DURBAŞ
Övünç kaynağı Salihli...
SALİHLİLİYİM. Ama 1977...
SAVAŞ AY
Rahmi Koç yanıldı ne yazık ki!.
Koç Holding Şeref...
HINCAL ULUÇ
Her sevmek, biraz terkedilmektir..
Hiç birtaneniz oldu...
Hagi'de umut yok: 0-1
Hagi'de umut yok: 0-1
Hedefsiz ve amaçsız Galatasaray, Başkent’te de tel tel döküldü.
Karadeniz inadı: 2-1
Karadeniz inadı: 2-1
Trabzon'un "Süper İkilisi" Fatih-Gökdeniz Bursa'ya da birer gol...
Varoştan belediye başkanlığına uzanan yol
Varoştan belediye başkanlığına uzanan yol
Hayatının akışını kendi elleriyle değiştiren bir isim Nazmiye...
'Üç kuruşluk kör menfaate kanmayın'
'Üç kuruşluk kör menfaate kanmayın'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara'da toplantıya çağırdığı...
Bu veda ağır geldi
Bu veda ağır geldi
Sakıp Sabancı önceki gün saat 05.55'te yaşamını yitirdi. Doktoru,...
Özkök'ün basın toplantısı ertelendi
Özkök'ün basın toplantısı ertelendi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün 12 Nisan...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.