kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Kadın Kotası

Irak ve ABD'de kadın grupların istediği yüzde 40 kadın kotası anti-demokratik

Geçenlerde Irak'ta kadınlar konusunda Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen bir panelde konuşmacıydım. Güzel bir otelde verilen yemekteki konuklar ağırlıklı olarak uluslararası yardım kuruluşlarında yönetici konumundaki vatkalı fularlı hırs makinesi kadınlardı. Şu aralar NGO dünyasında en 'seksi' konu Irak. Bütün yardım kuruluşları devletten ya da vakıflardan para bulup Irak'ta bir proje yapmak istiyor. Bu insan hakları ve NGO endüstrisine uzun zamandır gıcık oluyorum. Konuşma sırası bana gelince Irak'taki siyasi süreci anlattıktan sonra şu anda tüm NGO'ların bir numaralı davası haline gelen 'kadın kotası' konusuna değinemeden edemedim. Söylediklerim kimsenin hoşuna gitmeyen cinstendi. Irak'ta ve ABD'deki kadın grupların istediği mecliste yüzde 40 kadın kotasının antidemokratik olduğunu, kadınlara faydalı olamayacağını, zaten sokaktaki her kadının meclise girmek gibi bir hırsı olmadığını, ABD'de bile kadınların yalnızca Kongre'nin yüzde 14'ünü oluşturduğunu söyledim. Herhalde organizatörler beni çağırdıklarına bin pişmandır.

POST FEMİNİZM
O zaman bu zamandır etrafımdaki kadınların hayatlarına bakıyorum. Son yıllarda medya günümüz kadınının ruh halini anlatmak için 'post-post-post feminizm' ifadesini kullanıyor. En azından Batı toplumlarında artık eşitlik ve ayrımcılık mücadelesi kimsenin pek derdi değil. Zaten 70'li ve 80'li yıllarda bu alanlarda yeterince hak hukuk elde etti kadınlar. İş yerinde eşitlik derseniz büyük ölçüde var. İş gücünün yarına yakını kadın. Ulusal güvenlik danışmanından şirket CEO'larına kadar iktidar koltuklarında oturan birçok kadın var. Feministler kızacak. Ama 35- 36 yaşlarına gelen birçok iş güç sahibi, iyi eğitimli genç kadın, işlerinde bir yere geldikten sonra her şeyi bırakıp çocuk yetiştirmek istiyor. Sosyologlar ilk defa böyle bir fenomenle karşı karşıyalar. Masterlı doktoralı zeki akıllı kadınlar, bir noktadan sonra 'ev kadını' olmaya can atmaya başlıyor. Bu belki de çağdaş iş dünyası kadınının 'önce kariyer sonra çocuk' sloganına duyduğu bir tepki. Ama ne olursa olsun sayıları her geçen gün artan bir grup iş kadını için bir noktada kariyer ilginç gelmemeye başlıyor. Evli çifler arasında ilk defa 40'larında emekli olan ya da çocuk yaptıktan sonra işe dönmek istemeyen kadın sendromu var. Ailenin maddi durumu uygunsa yeni anne evkadını makamına terfi edebiliyor. İstemediği halde işine devam edip çocuğunu kreşe yollayan kadınlar ise mutsuz. Manhattan'da oturduğum Upper West Side, New York'ta çocuk sahibi olmak isteyen genç ailelerin favori mekanı. Gündüzleri sokaklarda çocuk arabaları hüküm sürüyor. Yol kenarında bir kafede otursanız bir saat içinde onlarca bebek arabası sayarsınız. Bebek arabalarını iten anneler ise genelde 30 küsur yaşında. Bir bölümü daha da geç çocuk sahibi olmuş. Birçoğu iyi okullarda okumuş; hepsi iş güç sahibi kadınlar. Ama nedense bir noktada her şeyi bırakıp 'ev kadını' olmayı seçmişler. Geçenlerde bir arkadaşım karısının işi bırakmak istediğinden yakınıyordu. 'Siz kadınlar ne şanslısınız. Seçme hakkınız var' diyordu. 33 yaşındaki karısı çalıştığı karlı şirketi bırakıp çocuk yapmak, sonra da işe dönmemek istiyormuş. Arkadaşım karısının çocuk yapmasına taraftar, ama sonra işe dönsün istiyor. Ailenin tüm yükünü göğüslemek istemiyor. Ama sonuçta böyle olacağına eminim!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kokteyl Vakti   / 04-04-2004
 Kadın Kotası   / 28-03-2004
 Orıana Nerede?   / 21-03-2004
 Tanrı'nın Mekanı   / 14-03-2004
 Kır Saçlı Yabancı   / 07-03-2004
 Medyatik Tartışma   / 22-02-2004
 Şanslılar Kenti   / 15-02-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜNTAY ŞİMŞEK
Lufthansa- THY ortaklığı
Hamburg Havacılık sektörü 11...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Mevsim Yorgunluğu
Bahar Kuzey Amerika'ya hala gelemedi,...
STELYO BERBERAKİS
Çözüm Arayışı
Referandum öncesi anlaşılıyor ki Kıbrıs'ta...
FİKRET AYDEMİR
Belgistanbul
Belçika'da yaşayan gurbetçi şair Nihat...
YASEMİN TAŞKIN
İtalya Alarmda
Roma bir günlük baharını yaşarken yine...
TURGAY NOYAN
Dünya Şampiyonası Çeşme'de başladı
Pazartesi- Salı...
ERGUN HİÇYILMAZ
Hayat zaten sinemadır
İstanbul Film Festivali heyecanı...
Ankara'nın rehberi
1992 yılından bu yana her yıl sadece bir kez yayınlanan The Guide...
Kent gürültüsü hasta ediyor
Kent gürültüsü hasta ediyor
Farklı üniversitelerdeki akademisyenlerden oluşan çalışma grupları,...
Çok iyi kol böreği açarım
İlk olarak "Saldıray Abi" rolüyle tanınan tiyatrocu Settar Tanrıöğen,...
Sezer'in Erdoğan'la uyuşmadığı biliniyor
İktidarda istemediği bir başbakan gören ilk cumhurbaşkanı Sezer...
Kıyametin 3661 yıllık formülü
Mayalardan ve Babillilerden kalan bilgilere bakılırsa kayıp gezegen Marduk...
Bağlar kültür mirasıdır
Birleşmiş Milletler ve Unesco'nun bir kültür mirası listesi var,...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Otomobil | Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.