kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kendi tek taşımı kendim alacağım
Kendi tek taşımı kendim alacağım

Bugüne kadar yapılmış tüm şarkılara kendininkilerle çalım atıyor. Hicaz da yapıyor, caz da! Nil Karaibrahimgil mutlu olmak için yaşıyor
Yan komşuları öldüreceksiniz, havuz problemi çözeceksiniz, bronzlaşacaksınız, bütün kızlar toplanıp niye yıprandığınızı tartışacaksınız. Bazen kendinizi çekirdeksiz, kabuksuz ürünler gibi hissedip, portakallar gibi sıkılacaksınız, bazen de kırılmış yanlarınızı duvara yaslayacaksınız. Çocuk da yapacaksınız, kariyer de. Nil'in son albümünü dinledikten sonra, "Kadınların gücü adına!" diye bağırmanız bile mümkün.

* Çoğu sanatçı güfte yaparken ağdalı bir dil kullanıyor. Sizse konuşma dilinde kullandığımız kelimeleri seçiyorsunuz. Neden?
Bugüne kadar aşk çok anlatıldı. Ama hep çok soyut şekilde. Hep genel geçer sözcükler kullanılıyor. Mahvolurum, sen gidersen ölürüm falan. Tüm bunlara kontratak yapmaya çalışıyorum. Yani bugüne kadar yapılmış şarkılara çalım atıyorum aslında. Günlük hayattan ne kadar bahsedersek, şarkılar da o kadar inandırıcı olur.

MODERN KADININ MARŞI
* "Çocuk da yaparım kariyer de" bir reklam müziğiyken kadınların ulusal marşına dönüştü neredeyse. Bu kadar etkili olabileceğini düşünüyor muydunuz?
Benden bu şarkıyı isterken dediler ki "Biz kadınlar için bir marş istiyoruz. Sözlerde serbest bırakıyoruz. Ama bu modern kadını anlatan bir marş olsun." Biraz düşündüm hatta araştırdım artık şarkılardaki içerik şu: Ben kendi ayaklarımın üzerinde duracağım, kendi tek taş yüzüğümü kendim alacağım, çocuk da yapacağım.

* Bir röportajınızda iyi bir arkadaş grubuna sahip olmadığınızı söylemişsiniz. Meyve Tabağı'nda "Çekirdeksiz, kabuksuz bir üzüm kadar yalnızım" diyorsunuz. Yalnız mı hissediyorsunuz kendinizi?
Bütün bunlar benim içimde varolan duygular. Sende de var, onda da var. Önemli olan sen neyin sesini açıyorsun. Yalnız olmayabilirsin, etrafında bir sürü insan olabilir ama kendini yalnız hissedersin. Ya da yalnızsındır ama bir kız grubuyla konuşuyormuş gibi hissedersin.

* Oryantal dans merakı nasıl başladı?
Ben sahnede çok fazla hareket ediyorum. Böyle ne yapacağını bilmeyen ama sürekli oradan oraya koşturan bir kız var sahnede. Korkunç! Ama bu heyecandan kaynaklanıyor. Konserimi sonra izlediğimde kendimi hiç beğenmiyorum. Çünkü beni ne seyirci, ne de kameralar takip edebiliyor. Dedim ki sahnedeki duruşuma çeki düzen vermem lazım. Ve Nesrin Topkapı'dan ders almak aklıma geldi. Vücudumu dalgalandırmak, o edayla durmak bambaşka bir sanat.

* Radikal 2'de bir ara karikatür çiziyordunuz, devam ediyor musunuz çizmeye?
Onlardan bir kitap yapacağım. Biriktirmeye çalışıyorum şimdi. Uzun zamandır çizemedim, tekrar çizmeye başlayacağım.

* Çok prototip bir kadınsınız aslında. Şarkılar, hareketler, kıyafetler hep alışılmışın dışında. Kökeni nedir bu kıyafet işinin?
Her şeyden önce annem modacı. Ama çocukluktan bu yana renkli giyinmek takıntımdır. Çocukluğunda yaşadığın tek bir olay, karakterini genlerin kadar belirliyormuş. Benim aklımda kalan çok net bir resim var. Anaokuluna gidiyordum, annemin teyzesi bana Almanya'dan çok güzel bir kıyafet getirmişti. Bir gün o kıyafeti giyip okula gittim ve kapıyı açtım. Herkes bir ağızdan dedi ki: "Aaaa, Nil'in kıyafetine bak ne güzel!" O anı çok net hatırlıyorum. Renkli ve dikkat çekici giyinmeyi seviyorum. Ama bir modacım yok.

* Sizin için şımarık ve ukala deniliyor. Kızıyor musunuz bu eleştirilere?
Kızmıyorum, anlıyorum aslında. Bende bir şımarıklık var. Ama ukalalık var mı, onu bilmiyorum. O şımarıklığın kaynaklandığı şey de güzel bir çocukluk geçirmiş olmam ve tarzımın biraz çocuksu olması. Çok neşeli ve sürekli gülen bir tip olduğum için böyle deniyor bence.

* Karşımda sanki hiç üzülmeyen, sürekli gülen, neşeli bir kadın görüyorum.
Ya, evet herkes öyle değerlendiriyor beni. Neşe insanları rahatsız ediyor. "Ortada bu kadar mutlu olunacak ne var kardeşim?" deyip, bana gıcık oluyorlar.
DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 En büyük sınavımı babama karşı verdim
 Güzelliğe yolculuk var
 Evimizdeki parfümler
 Eğlence yaşamında ev doğallığı moda
 Fantezi dolu bir yaz
 Temalı partiler
 Hafta sonunu kendinize ayırın
 Cinselliğin farklı anlamları
 Mozart'la hayata dönüş
 Çingene kampında müzik
 Kahramanlık kadınlarda
 Evlere bahar geldi
 Araplar meyveli Türkler klasik seviyor
 Hafta sonunu evde geçirmeyin
 Mutlu sonla bitmeyen aşk daha ilgi çekiyor
 Filmlerinde kendini oynuyor
 Haremin üzerindeki sır kalktı
 Her zevke ayrı konser
 Haftanın Kitapları
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Hayvanlar
Başlığa bakıp bunu birine hakaret sözcüğü gibi...
Kelebeğin kanat çırpışı
Kelebeğin kanat çırpışı
Günlükleri arasında kendine farklı hayatlar kurmaya çalışan bir...
Başarısız bir yeniden deneme
Başarısız bir yeniden deneme
Dehşetin kucağındaki genç çiftin gerilim dolu macerasını anlatan...
Dalyanköy'den Arnavutköy'e
Çeşme'nin ünlü restoranı Balıkçı Hasan İstanbul'da yeni bir lokanta...
Çevreciler Akasya altında buluşuyor
Çevreyle ilgili çalışmalar yapan herkesi aynı anda bir araya getirmeyi...
Aşkı oynayarak öğrenin
"Singles" bütün dünyada milyonlarca kişiyi peşinden sürükleyen bir bilgisayar...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Otomobil | Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.