Bakan Şener’in araya girmesiyle, Cem Yılmaz’ın G.O.R.A. filmi için izin çıktı. TMSF projenin tamamlanması için 2 trilyon harcayacak.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, güldürü dünyasının yıldızı Cem Yılmaz'ın ricasını kırmadı. Konu, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e de iletildi. Üzerinde tedbir bulunan G.O.R.A Filmi için izin çıktı. Filmin yayınlanabilmesi, eksik karelerinin tamamlanmasına bağlı. Bu nedenle sadece izin çıkması yetmiyor, para harcamak da gerekiyor. Hesaplanan tutar az değil. 2 trilyon lira. TMSF bu parayı verecek. Yılmaz'ın popülaritesi, keskin zekası ve esprileri sayesinde yatırılan trilyonların fazlasıyla dönüşü olacağı düşünülüyor. Söz TMSF'den açılmışken...
RUSLAR STAR'A TALİP Star Yayın Grubu ile İtalyan Başbakanı Berlusconi'nin medya şirketinin yanısıra bir Rus Grup da ilgileniyor. Star'la Doğan Grubu'nun daha önce Türkiye'de medya sektörüne gireceğini açıklayan Berlusconi ile birlikte ilgilendiği biliniyor. TMSF gerek Star'ı gerekse Telsim'i daha fazla yönetmeyi düşünmüyor. Şirketler, değerini kaybetmeden satışa sunulmayı bekliyor. TMSF'nin, şimdiye kadar borç geri ödeme protokolü imzaladığı grupları ve taksit şartlarını açıklaması hala konuşuluyor. Farklı faiz oranları eleştiriliyor. Aslında, her olay, "kendi özgün şartları" içinde değerlendirilmeli. Örneğin, faizi yüksek görünen bir grubun, daha işin başında borca itiraz ettiği, indirim yaptırdığı biliniyor mu? Bir başka grubun borcuna karşılık otelini 52 milyon dolara TMSF'ye bıraktığını kaç kişi hatırlıyor? Ya borcu olduğu gibi kabullenenler?... Toprak Grubu'nun ise kendisini alacaklı çıkardığı anlatılıyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün. TMSF'de her şeye rağmen, Yaşar Grubu'na yansıtılan faiz için "Vicdanen rahatsızız" yorumları yapılıyor. Ancak bir bu kadar önemli gerçek gözardı ediliyor. TMSF, halen 9 bin kurumsal, 170 bin bireysel müşterinin takibini yapıyor. Şimdiye kadar ihmal edilen 9 bin KOBİ'nin yaşatılması yeni yeni gündeme getiriliyor. İstanbul Yaklaşımı'ndan yaralanan büyüklere uygulanan faizin 2.5 katı faiz ödemek zorunda bırakılan ve kaderine terk edilen KOBİ'lerin durumunu yeniden ele almanın zamanı geldi de geçiyor!
