Kalp ve kanserde referans merkezi olma iddiasındaki Anadolu Sağlık Kampüsü, ABD'deki 1192 Türk doktoru içinden önemli isimleri getirmek için kolları sıvadı.
Doktor Murat Dayanıklı. Gebze Çayırova'da Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri'ni de kapsayan bölgenin kanser ve kalp konusunda referans merkezi olmak üzere yola çıkan Anadolu Sağlık Kampüsü'nün icra başkan vekili. Henüz 37 yaşında. Başarılı özgeçmişi olan ABD'deki binlerce doktordan bir tanesiydi. İstanbul Tıp Fakültesi, ardından işletme masterı, sonra ABD'de Yale Üniversitesi'nde sağlık yönetimi masterı, Harvard'da 1.5 yıl çalışma dönemi vs. vs. derken o çok özlediği Türkiye'ye dönüş. Ailesi de Çorlu'da 20 yıldır bir hastane işleten Murat Dayanıklı, Türkiye'ye döner dönmez Doğuş Grubu'nun hastane projesini hayata geçirmek için merhum Ayhan Şahenk'le çalışmaya başlar. Ancak arazi sorunları nedeniyle proje iptal edilince, Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan tarafından kurulan Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı'nın başına geçer ve iki duayen sanayicinin 200 milyon dolarlık 'hayır' projesini hayata geçirmek için Gebze'deki arazide Anadolu Sağlık Kampüsü'nün projesi'ne başlar. Bilenler bilir.
Hayırsever işadamlarının hastane projesi, izinler, Ankara bürokrasisi gibi çeşitli nedenlerle çok uzun zaman aldı. Ama iş temel atmadan sonra inanılmaz hızlandı. Öyle ki hastene 1 Ağustos'ta hasta kabulüne başlayacak. Johns Hopkins'ten büyük bir know-how (bilgi) transferi yapılan hastanenin Türkiye sağlık sektörüne neden büyük iddialarla girdiğini Murat Dayanıklı'dan dinledik...
* Anadolu Sağlık Kampüsü'nün temeli ne zaman atılmıştı? Doktorlarla iş görüşmesi yapıldığına göre hastanenin açılmasına da az kaldı, öyle mi? 12 Haziran 2002'de temel attık. Şu anda Temmuz sonu itibariyle hastanemizi işletmeye alacağız. Ekipmanların büyük bir kısmı geldi. Hedefimiz 30 temmuz'a kadar hastanenin yaşanır bir hal alması. 1 Ağustos'ta hasta kabulüne başlayacağız. Ama kurdeleyi Eylülün ortalarında kesmeyi hedefliyoruz.
* Tıp alanında ne gibi yenilikleriniz olacak? Yaşlı bakım evi ve son dönem evi olarak tercüme ettiğimiz Türkiye'de ilk defa uygulanacak olan ölümcül vakaların, yani kanserli vakaların son dönemlerini huzur içinde geçirmelerini sağlayacak bir birim kuracağız. Amerika'da ve İskandinav ülkelerinde çok yaygın olarak uygulanıyor. Nedeni de özellikle ağır vakaların son dönemleri aileyi oldukça yıpratıcı, üstelik hastaneye getirildiği takdirde de çok maliyetli bir dönem oluyor. Bu dönemde hasta sahibinin yükünü azaltmak ama maliyetleri de kontrol etmek üzere hastanın gerekli tedavisini yapacak merkezlere ihtiyaç vardı. Burdan yola çıkarak 'hospich' denilen merkezler ortaya çıktı. Türkiye'de bugüne kadar bir uygulaması yok. Biz hayata geçireceğiz.
* Daha ucuz olacak üstelik öyle mi? Evet öyle olacak. Bir nevi bakım evi. Son dönemdeki o psikolojiyi dağıtmayı amaçlayacak. Biz zaten kâr amacı gütmeyen bir vakıf olarak sağlık hizmetiyle birlikte, eğitim ve araştırmaya da imkan vereceğiz. Hastanemizin ilerde ihtisas veren bir hastane olmasını amaçlıyoruz. Türkiye'deki bir hastaneyle bağlantı kurmayı düşünüyoruz.
* Sabancı Üniversitesi'nin ileride bir hastane projesi olduğunu duymuştum. Onlarla hiç temasınız oldu mu? Şu anda herhangi bir isim söylemek mümkün değil. Hastanede eğitim verebilmek için öncelikle hastanenin yapısının oturması ve kliniklerinin olgunlaşması gerekiyor. Bu da 2-3 yıllık bir dönemdir. Daha sonra kendimizi bir üniversite tıp fakültesiyle angajmana sokabiliriz.. Biz eğitime önem verdiğimiz için bu evlilik ileride gerçekleşecek.
* Yurtdışındaki Türk doktorlarla temasa geçtiğiniz doğru mu? Ünlü Türk doktorlar geliyor mu? Türkiye'deki hekimlerimiz dünyayla yarışan standartta doktorlar. Ama çoğunluğunun şu anda işleyen bir düzeni var. Bize, yeni kurulan bir sisteme geçmekte zorlanmaları gayet doğal. Bölgenin Johns Hopkins'i olmak için en iyiyle çalışma gayretimiz var. Türkiye'deki yaklaşık 5 bin hekime tanıtıcı broşürümüzü yolladık. ABD'deki Türk hekimlerine gelince... Onlar yurt özlemiyle oradalar. Türkiye'ye gelmek için uygun ortam arıyorlar. Buraya geldiklerinde sıfırdan başlayacaklar. Onların gelişi biraz daha kolay olacak yani. Biz de böyle uygun bir ortam yarattık. ABD'deki 1192 Türk doktoruna kendimizi tanıttık. Daha sonra kendimizi tanıtmak üzere belirli şehirlerde toplantılar yaptık. Çok ciddi iş başvuruları aldık. Çok önemli isimlerle de görüşüyoruz. Ama şu anda isim vermem mümkün değil. Şu kadarını söyleyebilirim, Türkiye'de de tanınan çok önemli isimler burada da çalışacak. John Hopkins'le özel anlaşma * Sadece bir hastane değil diyorsunuz. Kampüste neler olacak? Tek başına bir hastane olsaydı 15 dönüm olabilirdi. Ama alışveriş alanından, hemşirelik yüksek okuluna, medikal teknisyen yüksek okulundan, otel ve apart oteline, fizik tedavi rehabilitasyon merkezinden kreşine kadar çok farklı kompanentlerin olduğu bir kampüs yapıyoruz.
* Johns Hopkins'le nasıl bir araya geldiniz.... Misyonlarımız örtüştü. 12 yıldır ABD'de bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalarda en iyi hastene seçiliyor Johns Hopkins. Biz onlarla 10 yıllık özel bir anlaşma yaptık. İsim hakkını da aldık. Hastanenin mimari programlarının belli olmasıyla devreye girdiler. Klinik programlarının oluşturulmasından doktor seçimine kadar hep bizimleler. Stratejik ortağımızdan büyük bir know-how transferi gerçekleştiriyoruz.