kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Yerel seçim, siyasetin sonu değil başlangıcıdır!
YÖK'ün resti, iktidara oy getirir!
Şaka

Yerel seçim, siyasetin sonu değil başlangıcıdır!

Tarhan Erdem'in yönetiminde yapılan ve üç büyük ildeki seçmen eğilimlerini saptayan anket, bilinen gerçeği kağıt üstüne döktü.
Evet... 3 Kasım 2002 genel seçimleri ile Türk siyasetini sallayan AK Parti rüzgarı, 28 Mart yerel seçimlerinde de, fırtına şiddetinde esecek.
Fukayama'ya özenip, "Türkiye'de demokratik rekabetin sonu" gibi yargılarla, yeni bir "Tek Parti" döneminin başladığını yorumlamak, bence, izlenecek en yanlış yoldur.
Doğru olduğunu düşündüğüm bakış açısı şöyle...
28 Mart yerel seçimleri, 3 Kasım genel seçimlerinin uzatılmış bir devamıdır.
Ama önümüzdeki 29 Mart günü, Türkiye'de gerçek demokratik siyaset başlıyor.
Tarhan Erdem anketinin sonuçlarına bakıp, "Nasıl olsa kazanmamız imkansız" diye işi seren ve kampanyalarını kesen siyasi partiler, tarihi bir yanılgıya düşmüş olurlar.
Daha açık koyalım meseleyi.
AK Parti'nin büyük kentlerdeki gücü, bazılarınca "Siyasetin merkezi doldu" şeklinde yorumlanabilir.
Durum hiç de öyle değil.
Birincisi, büyük kentler "Merkez"i tam olarak temsil etmiyor.
Son dönemde büyük göç alan bu kentler, aslında "Çevre"yi merkeze taşıdı.
Türkiye'de sağ ve sol merkez kitle partileri, içlerinde, değişik yelpaze kanatlarını barındıran siyasal koalisyonlardır.
Sol merkezde anarşistler de, komünistler de, sosyal demokratlar da, radikal liberaller de vardır. Bir dönem CHP'si böyle değil midir?
Sağ merkezde, milliyetçiler de, mukaddesatçılar da, muhafazakarlar da, liberaller de bulunur.
Demokrat Parti-Adalet Partisi-ANAP-Doğru Yol süreci, hep böyle olmamış mıdır?
AK Parti, bu çeşit bir koalisyonu veya siyasal farklılıklar konfederasyonunu ifade etmiyor şu anda.
Sadece, toplumun değişim ve uzlaşma ihtiyacına cevap veriyor. Yıllar süren koalisyonlar kargaşası ertesindeki "İstikrar" özlemine cevap oluşturuyor AK Parti.
Bir de "Tayyip Erdoğan Karizması" var gündemde.
Her adım attığında toplumun yüreğini ağzına getiren Ecevit'ten sonra, dinamik Erdoğan, doğal olarak "Yükselen Değer" oluverdi.
Bir başka durum da, CHP'nin başını çektiği muhalefetin, rekabeti siyasette değil, "Kökten-Devletçilik"te aramasından kaynaklanıyor. Bazı devlet kurumları da bu yönteme katıldıkları için, sanki post-modern 28 Şubat darbesi devam ediyormuş gibi görünüyor. Ve AK Parti, halkın tepki oylarını da alıyor.
İşin özüne gelirsek.
Hiçbir iktidar kalıcı değildir.
Hiçbir iktidar, sonsuza kadar kitleleri peşinde sürükleyemez.
Toplumda bir kişi memnunsa en az iki kişi mutsuzdur gidişattan.
Türkiye'deki gibi ülkelerde ise, bir kişi memnun olduğu zaman, en az üç ya da dört kişi mutsuzdur.
29 Mart sonrasında yeniden başlayacak olan siyasi rekabet ortamında, şimdi çok güçsüz oldukları görülen muhalefet partilerine, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacaktır.
Bunlardan bazıları, merkez-sağ ve merkez-solu dolduracaktır.
Sağda da solda da, daha uç eğilimli seçmenler, kendi partilerine sarılacaktır.
Bu, iki kere iki dört eder gibidir.
Özellikle CHP'nin ve DYP'nin yükleri, yerel seçim sonrasında çok artacaktır.
Yeni düşünceler, alternatif projeler ve gerçekçi eleştirilerle bundan sonraki genel seçimin yükselen değerleri olabilirler.
Hiç unutmayalım. Çok dalgalı bir iç ve dış konjonktür, Türkiye'nin önündeki gündem maddelerini şimdiden doldurdu.
Yani siyaset bitmedi, yeni başlıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sizi öfkelendiren ne varsa ondan ya kaçın, ya da görmeyin!   / 25-03-2004
 İşadamları, partileri iktidar yapamaz ki!   / 24-03-2004
 Vatan hainleri, 2-3 yılda kahraman olabilir mi?   / 23-03-2004
 Amerika'nın yıldızı sönerken Kanada'nın yıldızı mı parlıyor?   / 22-03-2004
 Bizim modelimiz "Ilımlı İslam" değil "Liberal Demokrasi"dir   / 21-03-2004
 Yerel seçim, siyasetin sonu değil başlangıcıdır!   / 20-03-2004
 "Yeni Türkiye"yi anlamak için, yeni yöntemler gerekli!   / 19-03-2004
 40 yıllık dilenciye mesleği öğretilir mi?   / 18-03-2004
 "Bilinçli Seçmen" aranırken "Bilinçli Politikacı" unutulmasın!   / 17-03-2004
 Fişleme Yönergesi yazmak sadece bir "Kabahat" midir?   / 16-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Aday sığınma evi
Adnan Menderes'in memleketi olduğu için...
AHMET HAKAN COŞKUN
Gökçek'in zevki
Bir gökdelen yapacakmış, tepesine...
MEHMET BARLAS
Sivil paşa, 135 bin şehidi gözden çıkarmış!.
Hani 2'inci...
HINCAL ULUÇ
Topbaş.. Namoğlu.. Sarıgül.. Doğan.. Büyükerşen!..
Oyum...
SAVAŞ AY
Pandora'nın kutusu açıldı bir kere
Sosyal Hizmetler...
REFİK DURBAŞ
Bilinçli seçmen kimdir?
Günlerdir televizyonlarda...
ÖMER LÜTFİ METE
Bizim köyün valisi
Seçim dolayısıyla ülkeye çöken renk...
Gençler de düştü: 0-2
Gençler de düştü: 0-2
İlk yarıda çok iyi oynayan Yanal’ın öğrencileri, 64’te Mista’nın...
1 trilyondan oldular
1 trilyondan oldular
Gençlerbirliği, UEFA Kupası'nda ilk yenilgisini Valencia'dan alıp,...
Uranüs'lü Roboturka Gökçek'i destekliyor
Uranüs'lü Roboturka Gökçek'i destekliyor
Ankara’ya 50 katlı otel üzerine dev uçak maketi yapmayı düşünen Melih...
AKP'nin gıda yardımı yanlış adrese yollandı
AKP tarafından seçmenlere dağıtılmak üzere alınan 500 kilo gıda...
Tazminat gazisi oldu
Tazminat gazisi oldu
Uzman çavuş Kazım Daşbaş, 1998 yılında mayın patlaması sonucu...
Alemdaroğlu gaza geldi
Alemdaroğlu gaza geldi
İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, İstanbul...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.