kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

İzmir'e özlem

Bir çetin bilmece sorsam Paşa'dan / Söylemem memleket bağışlamadan / Mutlaka İzmir'i isterim anne...
Kemalettin Kamu'nun 'İzmir'e Tahassür' (özlem) adlı şiirinin son dizeleri bunlar.
Şiire meraklı Başbakan Erdoğan, Kurtuluş Savaşı edebiyatının en hüzünlü yapıtları arasında yer alan bu dizeleri biliyor mu; öğrenemedim.
Ancak "Orayı almadan seçimi kazanmış sayılmayız" dediğine göre, İzmir'i almayı çok ama çok istiyor. Ve İzmirli'yi ikna etmek için ona, duyarlı olduğu konularda güvence üstüne güvence veriyor.
Erdoğan dün izlediğimiz mitingde de bu taktiği izledi. CHP'yi kastederek "Tabelaya cumhuriyet yazmakla cumhuriyetçi olunmaz" dedi, "Milletin tamamı cumhuriyetçi, çünkü cumhuriyet cumhura dayanır, cumhurun cumhuriyetçi olmaması mümkün mü" diye bastırdı.
Sonra Atatürk'e getirdi sözü. CHP'yi bayrak ve Atatürk üstünden politika yapmakla suçladı, sesini daha da gürleştirmeye özen göstererek, "Atatürk sizin çerçevenize sığmayacak kadar büyüktür. Atatürk ortak değerdir, hepimizin ortak değeridir" diye haykırdı.
Yani İzmir konuşmasında daha çok savunmaya dayalı bir strateji izledi.
Aynı taktiğin izlerini Erdoğan'dan önce kürsüye çıkan İzmirli Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın'ın konuşmasında da gördük: "Bizi cumhuriyetin değerlerini zedelemekle suçluyorlar. Söyleyin Allah aşkına, daha demokratik bir düzen arayışları dışında şu 1.5 yılda cumhuriyetin hangi değerlerine dokunduk? Bizi çağdaş olmamakla suçluyorlar. Çağdaşlık demokratlıktır, bilimdir, teknolojidir. Söyleyin, bizde bunların hangisi eksik?"

15 yılın çağrışımları
O sırada İzmir Körfezi'nin öbür ucundaki mitingde de her cümlede ya Atatürk'ün adı geçiyordu, ya cumhuriyet, ya çağdaşlık sözcükleri... Baykal, "Türkiye laiktir laik kalacaktır" sloganları eşliğinde "İzmir sadece bir kentin adı değildir. İzmir kültürdür, çağdaşlıktır, demokrasidir, Atatürkçülüktür" diye haykırıyordu Erdoğan'dan hiç de altta kalmayan gürlükte...
Benim gözümün önünden ise son 15 yıl bir film şeridi gibi geçiyordu.
Onu 1989'da tanıdım. Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'un kurmayları arasında yer alıyordu. O zamanlar belediye iştiraki olan Tansaş'ın başındaydı. Çok da başarılıydı. Çakmur'a "Bir sonraki dönem için yerine onu hazırla" tavsiyesinde bulundum. Bana küstü. Ardından da "İleride rakip olabilir" korkusuyla ondan koptu.
Siyasete adımını DSP'den belediye meclisi üyesi seçilerek attı. Ardından DSP'den İzmir milletvekilliği, bir dönem sonra da yine DSP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı.
İşte şimdi de CHP'nin üç büyük kentteki tek silahı, tek güvencesi, tek kalesiydi Ahmet Piriştina. Ve seveni sevmeyeniyle herkesin kabul ettiği gibi, Türkiye'nin yarınında önemli bir yeri, rolü olacaktı.
Gelelim mitinglerin değerlendirilmesine...
İkisinin de hem zamanlaması, hem de yeri isabetsizdi. O nedenle İzmirliler "başka partileri" tercih ettiler. Tuzu kuru olanlar Foça, Urla ya da Çeşme'de balık partisini, tuzu nemli olanlar ise onlarca kilometrelik sahil boyunca mangal partisini. O kadar ki, etlerin kokusu miting alanlarına kadar geliyordu. İzmirliler sıcacık bir pazar gününün keyfini çıkarmayı liderleri dinlemeye tercih edince, partilere de miting alanlarını taşıma birliklerle doldurmak kaldı. Hem CHP, hem de AK Parti kuzeyde Bergama'dan, güneyde Ödemiş'e kadar İzmir'in tüm ilçe ve beldelerinden otobüslerle insan taşıdı.
Bu kayıtsızlıkta elbette İzmirli'nin kararını çoktan vermiş olmasının da çok önemli bir payı var.
Sonucu mu soruyorsunuz? AK Parti oyunu artıracak ama görünen o ki, Piriştina (CHP değil) koltuğa daha yakın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Okulun en güzel kızı   / 25-03-2004
 Keyifli siyaset   / 24-03-2004
 "Sezon" açılırken   / 23-03-2004
 İzmir'e özlem   / 22-03-2004
 Ara rapor   / 21-03-2004
 Kale düşer mi?   / 20-03-2004
 Kalite yarışıyor   / 19-03-2004
 Başkan'ın kuşkuları   / 18-03-2004
 Transfer adaylar baştacı   / 17-03-2004
 Sandıkta son gün sürprizleri   / 16-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Aday sığınma evi
Adnan Menderes'in memleketi olduğu için...
AHMET HAKAN COŞKUN
Gökçek'in zevki
Bir gökdelen yapacakmış, tepesine...
MEHMET BARLAS
Sivil paşa, 135 bin şehidi gözden çıkarmış!.
Hani 2'inci...
HINCAL ULUÇ
Topbaş.. Namoğlu.. Sarıgül.. Doğan.. Büyükerşen!..
Oyum...
SAVAŞ AY
Pandora'nın kutusu açıldı bir kere
Sosyal Hizmetler...
REFİK DURBAŞ
Bilinçli seçmen kimdir?
Günlerdir televizyonlarda...
ÖMER LÜTFİ METE
Bizim köyün valisi
Seçim dolayısıyla ülkeye çöken renk...
Gençler de düştü: 0-2
Gençler de düştü: 0-2
İlk yarıda çok iyi oynayan Yanal’ın öğrencileri, 64’te Mista’nın...
1 trilyondan oldular
1 trilyondan oldular
Gençlerbirliği, UEFA Kupası'nda ilk yenilgisini Valencia'dan alıp,...
Uranüs'lü Roboturka Gökçek'i destekliyor
Uranüs'lü Roboturka Gökçek'i destekliyor
Ankara’ya 50 katlı otel üzerine dev uçak maketi yapmayı düşünen Melih...
AKP'nin gıda yardımı yanlış adrese yollandı
AKP tarafından seçmenlere dağıtılmak üzere alınan 500 kilo gıda...
Tazminat gazisi oldu
Tazminat gazisi oldu
Uzman çavuş Kazım Daşbaş, 1998 yılında mayın patlaması sonucu...
Alemdaroğlu gaza geldi
Alemdaroğlu gaza geldi
İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, İstanbul...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.