2005'te 3 milyar dolar ciro hedefleyen Arçelik, yurtdışında 3 şirket ve 6 marka satın alarak, global olma yolunda dev adımlar attı Düseldorf’taki fuarda sergilenen ürünleri beğenerek, bir konteyner sipariş veren
girişimci sayesinde; Arçelik, bugün Litvanya’da yüzde 40’lık pazar payına ulaştı....
Hiçbir şey başlangıçta mükemmel değildir. Tıpkı Arçelik'in vaktiyle 'yürüyen' çamaşır makineleri gibi. O da bir şey mi! 1972 yılında üretilen 100 televizyonun 100'de arızalı çıkmış! Şaka gibi geliyor insana ama değil. İşin güzel yanı ne biliyor musunuz? 30 yıl öncesine ait bu hikayeleri şimdi ilginç anekdotlar olarak Arçelik yöneticilerinin ağzından da duyuyoruz. Ne de olsa bu şirket artık kendini gerçek anlamda global bir şirket olarak tanımlamak ve bunun gerekleri neyse bir bir yapmak için çoktan yola çıktı ve ürünün kalitesine olan güven, yarım milyar dolara ulaşan ihracat rakamlarıyla tescillendi. Şimdi Arçelik, 2005 yılında 3 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedefleyen, yurtdışında 3 şirketi ve 6 markası olan dev bir şirket. Hal böyle olunca, kimse bir dönem yürüyen buzdolapları, çamaşır makineleri ya da sürekli bozulan televizyonlar üretildiğini saklamıyor.
LİTVANYA MUCİZESİ SABAH Gazetesi'nin 'iş dünyasıyla buluşmalar' adı altında gerçekleştirdiği yemeklerden sonuncusuna, tahmin edeceğiniz gibi ev sahipliğini Arçelik yöneticileri yaptı. Başta Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan olmak üzere baş yazarımız Erdal Şafak ve Ekonomi Müdürümüz Yavuz Semerci ve yazarlar Umur Talu, Mehmet Barlas, Mehmet Altan ve İlker Sarıer, Merkez Reklam Grubu Genel Müdürü Orhan Girgiç'in de aralarında bulunduğu SABAH Ailesi, Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir ile şirketin üst düzey yöneticilerinin konuğu oldu. Her ne kadar gecede ekonomiden daha çok siyaset, Arçelik'ten daha çok geçen on yıla damgasını vuran önemli politik olaylar damgasını vurduysa da keyifli bir yemek oldu. Ergun Babahan ve Mehmet Altan'ın ateşli konuşmaları, Mehmet Barlas'ın geceye süper uygun anekdotları ve fıkralarıyla tam da yerinde kesilirken, Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir de bulduğu her fırsatı Arçelik'ten küçük anılar anlatarak değerlendirmeye çalıştı. İşte bu fırsatlardan birinde bizler de öğrendik ki, Arçelik, hiçbir reklam kampanyası yapmadan, hatta farkına bile varamadan Litvanya'da yüzde 40 pazar payına ulaşmış. Arçelik diyorum ama biliyorsunuz Koç Grubu yurtdışına daha çok Beko markasıyla ihracat yapıyor. Gerisini Özdemir'in ağzından dinliyoruz:
EN ESKİ SATICIYIM "Düseldorf'ta fuardayız. Standımıza biri geldi, ürünleri inceledi. Belli ki beğendi sonra bir konteyner mal siparişi verdi. Ardından bir konteyner daha verdi. Belli ki kafasına yatmış. Sonradan öğrendik ki, Litvanya'da 250 bayisi olan bir girişimci. İş o noktaya geldi ki, bizim haberimiz bile olmuyor, Beko'nun Litvanya'da reklamlarını yapıyor. Nasıl da sağlam bir ürün olduğunu anlatarak Beko pazarlıyor. Şimdi Litvanya'da pazarın yüzde 40'ı Beko olmuş durumda." Aka Gündüz Özdemir, beyaz eşya sektörünün herhalde en eskilerinden biridir. Bayi teşkilatını çok iyi tanıyor, çünkü hayatı bayi ziyaretleriyle geçti. İşte o yüzden de "Piyasaya dokunmayınca anlayamazsınız" diyor ve artık genel müdür pozisyonunda çalışmasına rağmen bayi seyahatlerini aksatmadan yürüttüğünü söylüyor. Özdemir, kendi deyimiyle, Türkiye'deki beyaz eşya sektörünün "en eski satıcısı." Yıllardır Beko ve Arçelik'te çalıştı ve sonunda genel müdür koltuğu da kendisine nasip oldu. Şimdi Arçelik'in 550 milyon dolara ulaşan ihracatını, milyar dolara ulaştırmak için çalışıyor. Gelelim Çin korkusuna. Konuşmalardan anlaşılıyor ki, Türkiye'deki beyaz eşya üreticilerinde aslında pek de bir Çin korkusu yaşanmıyor. Ne de olsa mesafe küçümsenmeyecek kadar uzak ve nakliye bu işler için en önemli unsurlardan biri. Aka Gündüz Özdemir, Çin karşısında her zaman rekabet güçleri olduğunu söylüyor.