|
|
|
|
|
|
İtalya'nın dünyaca ünlü üç şarabı TÜRKİYE'DE
İtalya'nın en büyük şarap üreticilerinden olan Gruppo İtaliano Vini'ye bağlı Mellini ve Lamberti ile, Calatrasi şirketine bağlı D'istinto şarapları Türk piyasasına girdi. Her üç marka da mütevazı fiyatları ve eşsiz lezzetleri ile orta sınıfın ve şaraptan anlayanların beğenisine sunuldu.
Sarap bir damak tadıdır, aşktır, serüvendir, sevgidir, yaşayan bir olaydır... diyor Serge Ferry. Ferry, dünyanın en önemli şarap üreticileri arasında yer alan Gruppo İtaliano Vini'nin dünyaca ün yapmış şaraplarını Türkiye'ye getiren Italdistribution'ın Genel Müdürü. 19. yüzyılın ortalarına doğru İstanbul'a yerleşmiş Ferry ailesinin beşinci kuşak temsilcisi. Ferry'ler, Feriköy'e adını veren levanten bir aile... Baba tarafından İrlandalı ve Fransız, anne tarafından İtalyan olan Bay Ferry, iş hayatını doğduğu topraklar olan Türkiye'de devam ettiriyor. İtalya'nın Sicilya, Verona ve Siena bölgelerine ait 3 seçkin şarap markası olan Gruppo İtaliano Vini'ye bağlı olan Mellini ve Lamberti ile, Calatrasi şirketine bağlı olan D'istinto markaları, Bay Ferry'nin söylediğine göre Avrupa, hattâ ABD'nin en çok satan şarapları arasında yer alıyor. Daha doğrusu Ferry, bu şarapları şöyle tanımlamayı tercih ediyor: "Pahalı olmayan, çok lezzetli ama sıradan..." Kırmızı ve beyaz olarak 14 farklı şişe ile şarapseverlerin beğenisine sunulan ürünler, 16 milyon ile 39 milyon lira arasında değişen fiyatlarla Türk şarapseverlerle buluşuyor. * Levanten ailelerde zeytinyağı ve şarap kültürü çok ön planda. Bunun nedeni nedir? Levanten'in ne olduğunu bilmek gerekir önce. Levanten, Genova'dan Güney Fransa'da, Almanya'da kökleri olan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda 1850'lerde yerleşmiş aileler demektir. İstanbul, İzmir, Antalya, Suriye'nin Akdeniz'e bakan yüzünde, Kıbrıs'ta ve İskenderiye'de yerleşmiş ailelere levanten denir. Aileler bunları kültürlerinde beraber getirdiler. Türkiye her zaman en iyi zeytinyağı üreticilerindendi. Çok güzel şaraplar üretiliyordu ve halen üretiliyor. * Neden bu şarapları getirme kararı aldınız Türkiye'ye? Biz 70 yılın içinde eski bir kuruluşuz. Ama Beltrade'in 10 yıl gibi bir geçmişi var. Beltrade bölümü, ithalat ihracat bölümü olarak kuruldu. Bu şarapları getirmemin amacı, şarapseverlere bir şarap verebilmekti. Ne üst seviyeye, ne de alt seviyeye. Orta tabana yayılmış, sizin gibi, benim gibi insanların erişebileceği bir şarap getirdik biz. Son yıllarda çok güzel şaraplar da çıkıyor Türkiye'de. Çünkü bu tehlikeyi gördüler. Artık dışarıdan da bir şeyler gelecek, biz de kendimize bir çekidüzen verelim endişesi oldu. Çok güzel Merlot'lar, Öküzgözü ve Boğazkere'ler var Türkiye'de. Bunların hepsi 35-40-45 milyon lira civarında son tüketici fiyatında şaraplar. Bence bunlar gerçek bir şerepseverin halen alma seviyesinin üzerinde. Ben de buna dahilim. Güzel bir şaraba 35-40 milyon vermek her babayiğidin harcı değil. Her akşam sofrasında şarap içmek isteyen bir şarapsever için çok masraflı olacaktır. * İyi bir şarap uygun fiyatla tüketiciye sunulabiliyorsa, neden bu kadar pahalıya satılıyor? Sonradan görmüşlük var. 'Ben pahalısını alayım da bir şey olsun' diyen insanlar var. Benim şaraba çok düşkün olan ve koleksiyoner olan dostlarım var ama onların şarapları arasında Petrus'un P'si bile yok. Ama çok güzel Kalecik Kara'ları, Tekel ürünleri, Doluca'nın ürünleri bulunuyor. Bir şarap fiyatıyla ölçülmez. Bu bir damak tadıdır, bir aşktır, bir serüvendir, sevgidir, yaşayan bir olaydır. Şarap içince canlı ile sohbet ediyorsunuz. İçilebilir güzel şaraplar o kadar pahalı değil. Fransa'da buradaki Tekel Shop'ların dengi Tobacco Shop'larda güzel bir şarabı belki 15-20 Euro'ya alabilirsiniz. İstanbul'da daha çok gösteriş var. Bence bu tamamen gösterişe dayanıyor. * Türkiye'ye getirdiğiniz bu şarapların genel özellikleri neler? Nasıl tepkiler alıyorsunuz? Gruppo İtaliano Vini İtalya'nın en büyük şarap konsorsiyumu. Getirdiğim iki şarap Lamberti ve Melini, Gruppo İtalyano Vini'ye bağlı iki şarap. Bunların bünyelerinde 15 büyük şarap evleri bulunuyor. Üçüncü markam da önde gelen bir Sicilya markası. O da Calatrasi markası altında D'istinto şarapları. D'istinto apayrı çok buruk güneşte kavrulmuş tam bir Akdeniz üzümü. Daha doygun, daha tok şarap isteyenlere hitap eder. Bu kalitede şarapları bir Hilton'da ya da bir başka beş yıldızlı otelde bulmaktansa; değişik, güzel, mütevazi fiyatları olan ve beğenilen ürünleri sunmaktı benim misyonum. Tüketicinin bir Tekel Shop'ta, bir markette ulaşmasını hedefledik bu şaraplara. Satışlarında bir sorun yaşamadık şu ana kadar. İlk iki ayda baktık ki, bu şarapları alan ikinci bir kez sipariş geçmeye başladı. Çünkü beğeniliyor. Ucuz şarap diye satmıyoruz. Bunlar orta sınıfın güzel şaraplarıdır. Amaç da misyon da bunu sunmaktı. * Siz de bir koleksiyonersiniz değil mi? 40-50 şişe şarabı olan bir işadamı gibi benim de birkaç şişem var tabii. Benim evimde açmaya kıyamayacağım bir şarap yoktur. Ben şarabı içmek için biriktiriyorum. Dostlarımla arkadaşlarımla biraraya geldiğimde meyve tabaklarıyla güzel yemeklerle birlikte hoş sohbetin bir bütünleyici, pekiştirici unsuru olarak görüyorum. Şarap içmek bir kültürdür. Atadan gelir. Geçek bir şarapsever küçük üreticileri bile gezer, oradan şarap alır, kendi kendine notlar verir, değerlendirir... * Şaraptan hiç anlamayan biri iyi şarap ile kötü şarabı nasıl ayırmalı? İyiyi, kötüyü kişinin damak tadı belirler. Genele bakınca burada daha yeni yeni gelişiyor her şey. Şarabın geldiği bölge toprağı, az killi, çok killi, kireçli, güneş görme süresi, sulanma süresi önemli... Bazen aynı topraktan yapılan üretim bile birbirini tutmayabiliyor. Bunlar şarapları belirleyen faktörler. Güzel bir şarabı, ağza alındığında bıraktığı tat ve duygu belirler. *Neden ithalat da üretim değil? Bu konuda bir çalışmamız oldu zaten. İki sene önce görüştük bunları. Çok ciddi bir çalışma yaptık bir şarap fabrikası kurmak için. Ümidim birkaç sene içinde, önümüzdeki 3 yıl içinde bu olayın burada satması, yayılması... Zaten böyle bir istediğim de var. *Yine aynı markalar altında mı üretim yapacaksınız? Türk toprağında 'İtalyan şarabı' mı üreteceksiniz? Bu biraz da o günkü projemize bağlı. İtalyanlar'ın yapma biçimi, çok gizli tutulan fermantasyon usullerini kullanarak buradaki üzümlerden bir başka marka şarap üretebiliriz.
SEZEN BAŞARAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|