kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İktidarla uygar diyalog, şarklı gösteriye dönüşmesin!..
T.S.E olmasa ne yaparız?
Şaka

İktidarla uygar diyalog, şarklı gösteriye dönüşmesin!..

Geçenlerde, Süleyman Demirel'in yasaklı dönemlerinde hep onun yanında duran ve Demirel 1991'de yeniden iktidara gelince, önemli görevler üstlenen bir ünlü eski politikacı ile sohbet ettik.
Uzun uzun anlattı...
Turgut Özal iktidarında, onun peşinden koşan ve Demirel'i yok sayan işadamlarının isimlerini bir kağıda yazmışlar.
Sonra bir nevi and içmişler.
- Biz iktidar olursak, bunların canına okuyacağız, demişler.
1991 genel seçimleri ertesinde Süleyman Demirel Başbakan olunca, bu listedeki "Canına Okunacak" işadamları, birer birer ziyaret etmeye başlamışlar...
Özal'ın peşinden hiç ayrılmayan ve Demirel'i yok sayan işadamları, "Süleyman Ağbey, seni çok özledim" diye kucaklıyorlarmış yeni Başbakanı...
Demirel de onları, "Ben de seni çok özledim" diye kucaklıyormuş...
Akşam yemeğinde, Demirel'e bu durumu hatırlatıp, sormuş sözünü ettiğimiz politikacı,
- Süleyman bey... Hani bu adamların canına okuyacaktık?
Demirel gülmüş, cevap vermiş,
- Artık biz devletiz. Görevimiz kimsenin canına okumak olamaz. Onlarla bir arada yaşamak zorundayız.
Bu anlatılan gerçeği, bütün profesyonel politikacılar bilir aslında.
Çok tekrarlanan bir ilke vardır Fransız politikasında... Şöyle...
- Cumhuriyetin hafızası güçlü olmak, demokrasinin hafızası da zayıf olmak zorundadır. Başka türlü rejim devam edemez.
Geçen hafta Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 50'nci doğum gününü kutlayan ve Başbakanlık Konutu'ndaki yemeğe katılan süper işadamlarının davranışlarını izlerken, yine aynı şeyleri düşündüm...
Bu işadamlarının arasında, 28 Şubat post-modern darbesine her şekilde destek veren ve Tayyip Erdoğan'ın "Tehlike" olarak ilan edilmesine çeşitli şekillerde katkıda bulunanlar da vardı.
Aynı durumu, Tayyip Erdoğan ile belirli medyaların yöneticileri arasındaki, yakın ve sıcak ilişkilerde de görmüyor muyuz?
Bazıları bunları, "Yalaka" veya "İktidar bağımlısı" diye suçluyor.
Eminim bazı AK Partililer de, Tayyip Erdoğan'ı "Bunlarla neden içli dışlı oluyorsun" diye sıkıştırıyordur.
Oysa, "Demokrasi" dediğimiz olgunun içeriğinde, kan davalarının bulunmadığı gerçeğini, hepimizin öğrenmiş olmamız gerekmez mi artık?
Ancak bir ince nokta daha var ki, bu da hiç unutulmamalı.
Örneğin Başbakan'ın yemek ve doğum günü davetine katılan işadamlarının büyük çoğunluğu, sırf Erdoğan'a uyum göstermek için, o sofrada meyve suyu veya kola içmişler.
Veya Başbakan'la yakın olan medyalar, haberlerinde, genellikle eleştiri dozunu çok hafif tutuyor ve görülmesi gerekenleri de görmezden geliyorlar.
Diyorum ki...
Kan davalarına ve saplantılarına demokraside yer yoktur.
Ama iktidara yakın olmak veya uygar ilişkide bulunmak da, "İktidar gibi olmak" anlamına gelmemelidir.
Erdoğan'ın daveti diye, her yemekte içki içenlerin bir anda meyve suyu bağımlısı olmaları, gerçekten yanlıştır.
Veya düne kadar "Erdoğan şeriatçı" diyenlerin, bugün ölçüyü kaçırıp "Erdoğan eşsizdir" demeleri, gerçekten yanlıştır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Terim, keşke Napolyon'a değil Kraliçe Victoria'ya benzeseydi!   / 07-03-2004
 Devlet yöneticisi, örnek müteşebbis olur mu?   / 06-03-2004
 Bir eski dost daha ayrıldı aramızdan... Elveda enflasyon!   / 05-03-2004
 Ya AK Parti de "Tembel Reis" çizgi filmini yaparsa...   / 04-03-2004
 Diyarbakır'da subaylar da, polisler de, AK Parti seçmeni!   / 03-03-2004
 Diyarbakır'da geçen bir günün ilk izlenimleri...   / 02-03-2004
 İktidarla uygar diyalog, şarklı gösteriye dönüşmesin!..   / 01-03-2004
 İşte bir Dolar Milyarderi... Turgay Ciner'le bir söyleşi!   / 29-02-2004
 Töre cinayete, "parti" de partizanlığa gerekçe olmasın!..   / 28-02-2004
 30 yıllık "Kahraman", bir günde "Hain Despot" olmuştu   / 27-02-2004
ERGUN BABAHAN
SABAH rüzgârı.
Geçen hafta İstanbul Sarı Sayfalar'ının...
ERDAL ŞAFAK
Zengini buysa...
Adana, Mersin ve Gaziantep'i kapsayan...
AHMET HAKAN COŞKUN
İzmir notları
İtiraf ediyorum: İzmir konusunda kelimenin...
MEHMET BARLAS
AK Parti, "Cemaat"yapısından çıkmalıdır!
Statükonun...
ÖMER ÇELİK
Jeo-politik ve siyasi değerler
NEW YORK
Büyük...
ÖMER LÜTFİ METE
Elazığ'da dört sağ, solu sayma.
28 Mart'a doğru Sabah'ın...
SAVAŞ AY
Şiir şehirden sinir şehire!..
Mevsimler, yıllar, çağlar...
REFİK DURBAŞ
Halifeliğin kaldırılması
ATATÜRK'ÜN gerçekleştirdiği...
Bir zamanlar Kartaldı
Bir zamanlar Kartaldı
Avni Aker'deki randevuda Trabzon attığından fazlasını kaçırdı. Fatih...
'Santrforum yok' mesajı
'Santrforum yok' mesajı
İstanbulspor maçı sonrası santforu olmadığından şikayet eden Lucescu,...
Erdoğan'a pekiyi pankart
Erdoğan'a pekiyi pankart
İş isteyen pankartları güvenlik görevlilerine toplatan Başbakan,...
Ağar: Askerin tavrı AK Parti'ye yaradı
Ağar: Askerin tavrı AK Parti'ye yaradı
DYP lideri Ağar, Hilafetin kaldırılışının yıldönümü kutlamasına...
Kadının payına düşen şiddet ve tecavüz
Kadının payına düşen şiddet ve tecavüz
Bugün Dünya Kadınlar Günü. Ancak yapılan araştırmalar kadınların...
Dayakçı ve yasakçı
Dayakçı ve yasakçı
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, polis müdürlerine talimat...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Çizerler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.