Birey hakkı tanımayan AB bireyi olabilir mi?

Kamuoyu araştırması yapsanız, Avrupa Birliği'ni isteyenlerin oranı yüzde 80 çıkar mı?
Çıkar..
Hatta bırakın müzakerelere başlamayı, hemen üye olmamız gerektiğini savunanlar bile var..
Peki hazır mıyız?
Devlet olarak değil, birey olarak?
Hayır..
Günlük yaşamdan birkaç örnek vereyim.. İstanbul'da Boğaz köprüleri ile bağlantılı iki anayol var.. Birine E-5 diyoruz, diğerine TEM otoyolu.. İkisinde de akşam saatlerinde yoğun trafik olur.. Araçlar adım adım ilerler.. İki otoyolda da emniyet şeridi vardır ama ikisi de işgal edilmiştir..
Kimse ne ambulansı düşünür, ne itfaiyeyi.. Kaza olsa, müdahale edecek ekipler olay yerine ulaşamaz..
Neden böyle olur biliyor musunuz?
Birbirimize saygımız yoktur da ondan.. Emniyet şeridine dalmayı uyanıklık zannederiz.. O kentin valisi, karlı havalarda televizyona çıkıp 'Aman emniyet şeritlerini işgal etmeyin' diye yalvarırcasına seslenmek zorunda kalıyorsa.. Ağır cezalar uygulayacağını söylüyorsa..
Buna ihtiyaç duyuyorsa.. O kentte yaşayan insanlar için 'AB'ye hazırlar' diyebilir miyiz?
Daha geçen gün Kartal'da tanker dehşeti yaşadık. Freninin patladığı söylenen tanker 17 aracı biçti.. 9 kişi öldü, 27 kişi yaralandı.. Kazadan sonra anlaşıldı ki tankerin fren balataları çok eskidiğinden işlevini yitirmiş..
Hepimizin başına hemen her dakika böyle bir kaza gelebilir.. Çünkü caddelerde trafiğe çıkmaması gereken yüzlerce araç dolaşıyor.. O araç sahipleri 'Bir şey olmaz' mantığıyla önlem almıyor.. Umursamıyor.. Hepsi saatli bomba gibi dolaşıyor..
Soruyorum.. Böyle bir ülkede yaşayan insanlar için AB üyeliğini hak etti diyebilir miyiz?
Töre cinayetlerine falan girmiyorum.. Önümüzde derbi maçı var.. Kaç Galatasaraylı, Şükrü Saracoğlu Stadı'na gönül rahatlığıyla gidip derbiyi izleyecek?
Kaç kişi buna cesaret edecek?
Kaç kişi arbede çıkar, başıma bir iş gelir deyip evinde oturacak?
Bakın daha çoluk çocuk maça gitmekten söz etmiyorum.. Maç Galatasaray veya Beşiktaş'ın stadında olsaydı aynı endişeyi Fenerbahçeliler yaşayacaktı..
Hadi daha sabit örnekler vereyim..
Anacaddede gidiyorsunuz.. İleride ışıklar var.. Sol şeride yanaştınız, sola dönüş için sıra bekliyorsunuz.. Sola dönmek isteyenler hemen ikinci bir şerit oluşturuyorlar değil mi? Sizden arkada olanlar, önünüze geçmek için her türlü ihlali yapmıyorlar mı?
Sola dönmeyip doğru gideceklerin yolunu kesip onların hakkını ihlal etmiyorlar mı?
Ediyorlar..
Peki başkalarının haklarını önemsemeyen, sadece kendini düşünen bireylerden oluşan toplum AB'ye girmeye hazır olabilir mi?
Kendimizi kandırmayalım.. Birey olarak AB'ye ayak uydurmamız lazım.. Birey olarak da AB'ye hazırlanmamız gerekiyor..
Her şeyi devletten beklemeyelim.. Ne yani, hepimiz sokağa pislersek devlet çöpçü ordusu mu kuracak?
Devletten bunu da mı isteyeceğiz?