|
|
|
|
|
|
İttifak siyasetçileri ikiye böldü
Siyaset bilimcileri ve eski politikacıların soldaki ittifaka yönelik bakış açıları birbirinden çok farklı... İttifakı sol için yeni bir başlangıç, Türk siyaseti açısından umut verici olarak değerlendirenler çoğunlukta olsa da 'Sol artık kurtulmaz' görüşüne inananlar da yok değil Yıllardır herkesin birleşmeden yana olduğunu ancak kişisel hırslar ve ayak oyunlarından kaynaklanan nedenlerle bunun bir hayalden öteye gidemediğini düşünenler; "Demokratik Güç Birliği"nin kulağa hoş gelse de içinin doldurulamayacağı kanısındalar....
Solun silkinmesi için bir başlangıç GAZETECİ-Yazar Oral Çalışlar; Türkiye solunun, üzerindeki ölü toprağını Demokratik Güç Birliği ile atacağına inananlardan. Çalışlar, 3 Kasım 2002 seçimlerinde kurulmaya çalışılan ittifakın son anda bozulduğunu ancak bu kez sonuna kadar gidileceğini düşünüyor. "Geçen seçimlerde ittifak kurulabilseydi, baraj aşılabilirdi. Üstelik kamuoyu yoklamalarında yüzde 11 oranında oy potansiyeli görünüyordu" diyen Çalışlar, bu nedenle oyların büyük bir kısmının CHP'ye kaydığını belirtiyor. Ancak CHP'ye oy verenlerin pişman olduğunu dile getiren Çalışlar ekliyor:
HALK PİŞMAN OLDU "HALK kendi başarısızlığından ders aldı, pişman oldu. Önceki seçimlerde CHP konusunda büyük bir umutsuzluk oluşmuştu ama son bir şans vermek için oylarını yine de vermişlerdi. Ne var ki, CHP'nin muhalefeti halkı memnun etmedi. Bu defa baraj korkusu yok ve yeni bir arayış başladı. AKP'ye karşı solun yeniden canlanması için bu birlikle yeni bir fırsat yaratılabilir. Üstelik Türkiye'de yıllardır 'sol asla birleşemez' gibi bir düşünce vardı. İlk kez böyle bir ittifakın yaratılması hem sevindirici hem de bu düşünceyi yıkacak." CHP'nin ittifak çağrılarına soğuk bakmasının nedenlerini değerlendiren Çalışlar, Baykal'ın parlamentoda olmasına, arkasındaki yüzde 19'luk oya güvendiğini belirtiriyor. Solun son yıllarda muhafazakâr bir tutum içine girdiğinin de altını çizen Çalışlar, "Kurulan ittifakla dünyanın değişen koşullarına, çağa uygun bir perspektif yaratılabilir. AKP Hükümeti kurulduğundan beri Anayasa, YÖK ve Kıbrıs sorunu gibi Türkiye'nin gündemine gelen bazı değişiklikler söz konusu oldu. CHP bu değişikliklerde aktif rol almadı, dahil olamadı ve ilerletici rol oynayamadı. Solun savunması gereken konuları AKP'ye devretti. Bunlardan biri ise Kıbrıs konusuydu. Sol bu değişiklikler yapılırken engelleyici, tutucu bir güç görünümüne girdi. Sol belki de tüm bu rahatsızlıklar sonucu ittifak kurmanın ihtiyaç olduğunu hissetti. Bu iyi bir fırsat olabilir" diye konuşuyor.
CHP'YE KIZAN GELİR ÇALIŞLAR, ittifakın AKP ve CHP'nin oylarını nasıl etkileyeceğini söylemek için henüz erken olduğunu ancak alacakları oyu, özellikle toplumun CHP'ye karşı duyduğu tepkinin belirleyeceğini söylüyor. CHP'nin 3 Kasım seçimlerinden daha az oy aldığı takdirde Baykal'ın sonunun geleceğini ifade eden Çalışlar, şunları söylüyor: "Ona duyulan tepkiyle vatandaş ittifaka oy verebilir. Bu ittifakı solun silkinme başlangıcı olarak görüyorum. İttifak hem DEHAP'a hem de diğer sol partilere umut olacak. DEHAP'lılardan çok oy geleceğine inanıyorum ve ittifakın başarılı olmasını arzu ediyorum. Kürtler'in büyük bir çoğunluğu, Aleviler'in de bir kısmı ittifaka oy verecek. Türkiye'nin sadece CHP'nin soluna mahkum olmadığını görmek çok sevindirici. Kaybolan prestijin geri gelmesini ve bunun bir başlangıç olduğunu görmek istiyorum."
İçinde CHP, DSP olmadan olmaz! BİLGİ Üniversitesi Atatürk İlkeleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Toktamış Ateş'e göre CHP ve DSP gibi Türkiye solunun önemli iki partisinin içinde olmadığı ittifakla solda birlik sağlanamaz. Daha önce de benzer deneyimler yaşandığını hatırlatan Ateş, "Birleşik Sosyalist Parti deneyiminde umutlanmış, daha sonra bu umudumuzu ÖDP'ye taşımış, maalesef hayal kırıklığı yaşamıştık. Şu andaki durum daha umutsuz. Ne Bülent Ecevit ve ne de Deniz Baykal'ı ikna edemediler. Bu birlikle solun yeniden canlanabileceğine inanmak hayal ürünüdür" diyor. YÜZDE 2'Yİ GEÇMEZ ATEŞ, Demokratik Güç Birliği'nin alacağı oyun yüzde 2'leri geçemeyeceğini, Ankara'da Murat Karayalçın, İzmir'de Yüksel Çakmur, Mersin de Fikri Sağlar gibi isimlerin az da olsa oy toplayacağını kaydediyor. Bunun dışında oyları sadece DEHAP'ın Güneydoğu'da toplayacağını dile getiren Ateş, "Bütün bunları biraraya getirdiğimiz zaman yüzde 10'nun üzerine çıkılamayacağı görülüyor. AKP ve CHP'nin oylarını da çok fazla bölemez. CHP'nin çok az oyunu alırlar ki Güneydoğu'da zaten pek oyu kalmamıştı. Geçen seçimlerde CHP'ye oy verenler bu partinin tabanıydı. Burdan düşse düşse birkaç puan düşer. CHP'nin oyu içinde ödünç oylar yok" diye konuşuyor. Bu seçimlerde CHP oylarının yüzde 15'lerin altına düşmesi halinde Türkiye'nin demokrasi açısından ciddi sorunlarının ortaya çıkacağını ifade eden Ateş, Baykal'ın birliğe katılması halinde bazı belediye başkanlıklarının AK Parti'den kurtarılabileceğini belirtiyor. Toktamış Ateş, DSP'nin ise bu konuda çok katı olduğunu söylüyor, üstüne basa basa:
AKP'Yİ GEÇEMEZLER "ŞUNU biliyorum ki DSP birliğin içinde olmayı kabul etmez. Ecevit çok katı. Demokratik Güç Birliği'nin AKP'ye karşı gücü olamaz. AKP'nin hayat bulduğu kaynaklar çok başka. Onların gücünü kırabilmek için iktidar olmak ve halkın sorunlarını azaltmak gerek. Yokluk, yoksulluk gibi insanların gelecekleriyle ilgili karamsar duygular taşımaları AKP'yi güçlendiriyor. Fakat AKP'ye yönelen oylar ağırlıklı bir biçimde merkez sağın oylarıdır. Bu nedenle soldaki bir birlik AKP'yi çok etkilemez. AKP'nin zayıflamasını isteyenlerin yapacağı şey iktidarın ve başarılı olmanın dışında akıllı bir muhalefet uygulamak ve AKP'ye puan kazandıran saçma bazı söylemlerini bırakıp halkı inandırmaktır. Seçimlerde korkarım ki AKP galip çıkacak."
Pervin Metin Nebahat Koç
|
|
|
|
|
|
|
|
|