kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
 

Kelebeklerin dili

İspanya İç Savaşı'na kısa bir süre vardır. Küçük bir kasabada, gündüzlerini özgürlüğün, gecelerini cumhuriyetin halesiyle donatmış sıradan insanlar, yaşantılarını sürdürmektedirler.

Sekiz yaşındaki Moncho, okula başladığı gün, yaşlı öğretmeninden korkarak kaçar. Öğretmeni karşısında altına kaçırdığı için arkadaşları tarafından aşağılanmıştır çünkü... Fakat ertesi gün, öğretmeni küçük Moncho'yu kürsünün yanında oturtacak ve aralarında dostlukla pekişen bir ilişki başlayacaktır. Bahar gelince öğretmen sınıfını kırlara taşıyacak, Moncho'ya kuşların, bitkilerin, özellikle de kelebeklerin dilini öğretecektir.

Fakat bir süre sonra, Franko faşizmi ülkeyi kasıp kavurmaya başlayacak, Cumhuriyetçiler'in Barcelona'daki yenilgisinden sonra küçük kasabanın dingin yaşantısını da bozulmaya yüz tutacaktır. Halkın "Yaşasın cumhuriyet" bağırışları "Yaşasın İspanya" haykırışına dönüşecek ve faşizm küçük kasabayı da ablukaya alacaktır.

Şimdi sıra, Franko faşistlerinin Cumhuriyetçileri toplayarak imha etmesine gelmiştir. İmha edilecekler arasında kasabanın çocuklarını yıllar yılı okutan ve emeklilik töreninde kasaba halkına "Bu çocuklar bugün özgürlüğün tadına varamazsa siz hiçbir zaman özgür olamazsınız" diyen öğretmen de vardır.

Cumhuriyetçiler 'katiller', 'bozguncular' avazlarıyla bir kamyona bindirilirken bir ara küçük Moncho ile öğretmeni göz göze gelir. Fakat Moncho 'katil' olarak değil, öğretmeninin ona öğrettiği ve adı özgürlüğü çağrıştıran bir kuşun adıyla bağırmaktadır. Öğretmen, işte o an yıkılır ve film de biter.

Bayramın ikinci günü CNBC-e televizyonunda izlediğim Jose Luis Cuerda'nın "La Lengua de Las Mariposas" (Kelebeklerin Dili) filminin bu son sahnesi, Pir Sultan Abdal'ın dönemin egemeni Hızır Paşa'nın emriyle halk tarafından taşlanmasını çağrıştırdı. Pir Sultan da asılırken Hızır Paşa'dan buyruk çıkar, şairi taşlamayanlar cezalandırılacaktır. Bu yüzden herkes eline bir taş alıp atar. Fakat taşların hiçbiri de Pir Sultan'a değmez. Pir Sultan'ın tarikat arkadaşı Ali Baba da oradadır. Fakat taş atmaya eli varmaz bir türlü. Bir gülü gizlice Pir Sultan'a doğru fırlatır. Bunu gören şair şöyle diyecektir:
Pir Sultan Abdal'ım can göğe ağmaz
Hak'tan emrolmazsa irahmet yağmaz
Şu ellerin taşı hiç bana değmez
İlle dostun gülü yaralar beni


İşte biri 21. yüzyılda geçen bir film, öteki bundan 400 yıl önce yaşanmış bir olay...

İkisinin de ortak özelliği, bir kuşun kanadında, bir gülün kokusunda gizli olarak dursa da dostun, dostluğun güzelliği değil mi?

SUPHİ NURİ İLERİ...
Küçük kızkardeşim Mahmure'nin yirmi küsur yıllık eşi, canımın canı Esin'in babasıydı. Bayramın üçüncü günü, kendisinden başka hiç kimseye haber vermeden ayrıldı aramızdan, ardında 'Suphi Nuri İleri' adıyla yaşayacak anılarını bırakarak...

Ömrü, henüz ellili yaş merdiveninin ilk basamağında duruyordu. Büyüğüne saygı duydu, küçüğüne sevgiyi esirgemedi hiçbir zaman...

'Erguvanname' ve 'Güneşi İçmek Gözlerinde' adlı iki şiir kitabını imzasıyla mühürledi. Bedeni, Aşiyan'ı vatan tutan erguvanların kokusuna bırakıldı bir şiiriyle:
mehtap
bütün haşmetiyle
üstünde boğazın
havada erguvan kokusu
ayışığının içinden geçen gemide
yüreğim
denizi seviyorum
denizi seviyorum
denizi seveceğim


Sevenlerinin anılarında yaşayacak bundan sonra da...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Korsan yayıncılıkta yazar olmak   / 15-02-2004
 Kelebeklerin dili   / 08-02-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Sessizce eğleniyoruz.
Kazanmak, kaybetmek gibi bir...
MEHMET ALTAN
Tarihe cinsiyet açısından bakmak...
Devletleri uluslar...
ÖNCEL ÖZİÇER
Darılmaca yok
Aman, her şey bir tarafa, ortada...
TURGAY NOYAN
Karadeniz'de gemilerim battı
Çok üzgünüm. Çünkü...
MEHMET BARLAS
İstanbul böylesi bir felaket görmemişti
Güzel bir filmin...
REFİK DURBAŞ
Faydası vardı: Çıngırak
Paul Auster'in...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.