kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Ziya Osman Saba

Benİm açımdan o küçük çaplı iz sürme operasyonu Fransıza 'idyllique' (idilik) kelimesiyle başladı. "Ziya'ya Mektuplar"ın 70'inci sayfasında şair Cahit Sıtkı Tarancı bu kelimeyi kullanmıştı. 13 Mayıs 1940'ta Paris'ten gönderdiği mektupta bir ay süren bir 'idyllique' aşktan söz ediyordu. Varlık Yayınları'nın editörü dip notta bunun 'şairane' anlamına geldiğini yazıyordu.
Bu kelime Türkçe'ye 'idil' olarak girmiştir. İdil: Kır, köy yaşamını anlatan kısa şiir ya da düzyazı. Düşünmüştüm: Acaba 'idilik'i kentli kılabilir miydik? Mesela şöyle: "İdilik, idilik konuşma!" (Yani:'Şairane laflar etme.') Ya da şöyle: "Ha, o mu, idilik şeyler yazar."

***


Neyse... Derken yavaş yavaş merakım Tarancı'dan, mektup arkadaşı Ziya'ya yani Ziya Osman Saba'ya kaydı. Sahi, Kadıköy Çarşısı'ndaki sahaf "Sizin ilginizi çekeceğini düşünerek ayırdım" demiş ve bana 'Değişen İstanbul'u satmıştı. Ben de alıp bir kenara bırakmıştım.
'Değişen İstanbul' 1959'un Şubat ayında yayınlanmış (Varlık). İçinde Saba'nın eski günleri anlattığı 6 yazı var. Bir de ölümünden sonra hakkında yazılanlar. Okudum...

***

Bitmedi. Son çıkan kitabı 'Bilim ve Edebiyat'a Yalçın Küçük katıldığı bir söyleşiyi almıştı. Burada felsefeci Afşar Timuçin yakınıyordu: "Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde, tıklım tıklım dolu bir amfide sordum: Aranızda Asaf Halet Çelebi adını işiten var mı? Tek kişi bile yanıtlamadı. Ziya Osman deseydim aynı şey olacaktı. Belki Cahit Sıtkı'nın adını bilen bir iki kişi çıkardı. Ama Özdemir Asaf dediğim zaman bütün parmaklar havaya kalktı."


***


Tuhaf bir durumdu. Sanki nereye baksam, neyi okusam Ziya Osman Saba'ya rastlar olmuştum. Sanırım "algıdaki seçicilikle" ilgiliydi bu...
Derken Hayvan dergisinin Şubat sayısı piyasaya çıktı. Sayfaları karıştırıyorum. Aaa! İhsan Tevfik, 29 Ocak 1957'de hayata gözlerini yuman şairi "Bir Ziya Osman Saba vardı; bilir misiniz" başlığıyla anlatmıştı.
Eh artık benim de birkaç kelime etmem gerek, diye düşündüm.
İşte Saba hakkında bir iki not...

***


*1910'da İstanbul'da doğdu. G.Saray Lisesi'ni ve hukuk fakültesini bitirdi. Emlak Bankası'nda, Milli Eğitim Tashih Bürosu'nda ve Varlık Yayınevi'nde çalıştı. *En büyük zevkleri: G.Saray futbol takımını tribünden ve radyodan takip etmek... Çok sevdiği İstanbul'un sokaklarında avare avare dolaşmak... Gemileri seyretmekti... *Sarışınlardan pek hoşlanmadı. Esmerlere, özellikle de hafif tüylü esmer kadınlara ilgi duydu. İki kere evlendi. İki oğlu oldu: Osman ve Orhan. *Sabri Esat, Cevdet Kudret, Yaşar Nabi, Vasfi Mahir, Muammer Lütfü, Kenan Hulusi ile birlikte 'Yedi Meşaleciler' adı verilen şair grubundandı. *Ölüm ve küçük adamın hayatı şiirlerinin ana temasıydı. Ölüme özel bir ilgisi vardı. Yıllar boyu ölmeyi, yitirmiş olduğu sevdikleriyle buluşmayı özledi: "En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz/ Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz." Bu yoğun duygu genç yaşta kalp krizi geçirene dek sürdü. Ondan sonra sadece nefes almanın dahi ne kadar önemli olduğunu keşfetti. *1955'te yapılan bir ankette en çok 'Cümlemiz' adlı şiirini beğendiğini söyledi. Okuyalım:
Şu garip yeryüzünde anlaşılmaz ömrümüz
Gelip yanıbaşıma boynunu büken öksüz
Evladı gitmiş ana, siyah yeldirmeli dul
Son kalan eşyasını mezada veren yoksul
Fakirin iç çekişi, zenginlerin usancı
Gurbete düşmüş yolcu, yolcu bekleyen hancı
Şu anda yeraltına günahiyle gömülen
Büyük tımarhanede kahkahalarla gülen
Ölü, ölü yıkayıcı, hasta, hasta bakıcı
Allahım, cümlemize acı...

***


Ben şiir eleştirmeni değilim. Doğrusunu isterseniz; sadece adını hatırladığım, fi tarihinde birkaç şiirini okuduğum Ziya Osman ile yeni tanıştım sayılır.
Ve üzüldüm: Her ne kadar ölüm gibi nahoş, insanı karamsarlığa itebilen bir konuya bu kadar takılmış olsa da... O kaçınılmaz gerçeği böylesine zarif, böylesine duyarlı bir biçimde işleyen kaç şair biliyorsunuz?
Bir dakika!.. Mesela İhsan Tevfik'in yazısına aldığı Dilek adlı umut dolu şiirini de göz ardı etmeyelim:
Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi
Bu bahar gününde, dertliyi, ümitsizi
Terfi etmiş memur, sınıf geçmiş öğrenci
Kadını, erkeği, yaşlısı, genci,
Bir bayram sevinciyle, kol kola sokaklarda
Sevgililer, baş başa, muratlarına ermiş
Çocuklar el ele, bir halka oluvermiş
Görmek isterdim camlardan, odalarda oturmuş
Radyoyu açmış, küçük sofra kurmuş
Yol, meydan, dere, tepe, dağ, bayır, kır
Vapurlar limanlarda yola çıkmaya hazır
Gazinolar, plajlar, sinemalar açık
Her dilden bir şarkı, her dudakta bir ıslık
Ne yoksul ahı, ne dul hıçkırığı, ne hasta iniltisi
Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Küba'nın fahişeleri   / 12-02-2004
 Kübalılar'ı örnek alın   / 11-02-2004
 'Retro' bir karikatür   / 05-02-2004
 Ziya Osman Saba   / 04-02-2004
 İtiraf etmeyen ölsün   / 03-02-2004
 'Bir ses var içimde: Pat!'   / 02-02-2004
 Kurban ve popülizm   / 01-02-2004
 Göster ehliyetini!   / 31-01-2004
 Pembe hapı iç kız olsun mavi hapı iç erkek olsun!   / 30-01-2004
 Başımın tatlı belası!   / 29-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Tatsız gerçek
Ankara'nın dün yine Kıbrıs...
AHMET HAKAN COŞKUN
Belki de en iyisi Abidin'i dinlemek
Artık yeni bir...
MEHMET BARLAS
Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime!..
Diskçalara,...
ÖMER ÇELİK
Dış rekabet mi iç kutuplaşma mı?
Bundan birkaç on yıl...
SAVAŞ AY
Tuz ölümleri ya da eğitim(ci) şart!..
Tuz öldü... "Et...
ÖMER LÜTFİ METE
TÜPRAŞ'tan yanık sorular
Yıllardır hemen her...
REFİK DURBAŞ
Uygulanmayan trafik kuralları...
AB'ye girebilmek için...
HINCAL ULUÇ
Akut'u sorgulamak gerekmez mi?..
"Bir zamanlar ki, belli...
Canaydın'ın zaferi
Canaydın'ın zaferi
Yönetime geldiğinden beri selefleri Süren ve Cansun'un tersine AIG...
Mutfakta biri var
Mutfakta biri var
Koch'un ölesiye çalıştırdığı Kanarya futboluyla olmasa da...
Rum kesimine sürpriz
Rum kesimine sürpriz
Hazırlıksız yakalanan Atina ve Güney Kıbrıs, Denktaş'ın planına...
Ankara ilk kez önde
Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Ankara'nın ortak tutumu sonuç...
Vali: A, B değil H planını uyguladık
Vali: A, B değil H planını uyguladık
İstanbul Valisi Güler, "Ne A, ne B, ne de C planı. Uyguladığımız H,...
Önlemler alındı korkulan olmadı
Önlemler alındı korkulan olmadı
İstanbul'da dün öğlen saatlerinde başlayan kar yağışı bu kez beyaz...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.