kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Pembe hapı iç kız olsun mavi hapı iç erkek olsun!

GEÇENLERDE bir arkadaş, "Artık iyice inandım" dedi, "Türkiye'de herkesin bir de gizli gündemi var." Arkadaşımızın kastettiği, bir yandan hayatın ortak sorunlarıyla cebelleşirken, bir yandan da başka hedefler peşinde koşmamızdı. Bu kısmi, bireysel, küçük çaplı bir gündemdi: Kimi yan departmanda çalışan yakışıklıyı nasıl ayartırım diye düşünür, kimi beş milyar daha bulup otomobilini değiştirmeyi...

***

Ben bu kişisel gündemlerin de toplumun ve dünyanın büyük akışına dahil olduğunu düşünüyorum. Örneğin kimi aileler bugün tüp bebek sahibi olmak için uğraşıyor. Şimdi önlerine yeni bir soru daha çıktı: Çocuğumuz kız mı olsun, erkek mi? Çünkü artık çağdaş teknoloji buna imkân veriyor. Çiftler de aralarında tartışıyor: "Kız olsun!.. Hayır erkek!.. Kız dedim!.. Erkeeek!.."

***

İlk bakışta pek az sayıda ailenin, toplumun dar bir kesiminin sorunu bu... "Gündem" kelimesini hak etmeyecek kadar küçük bir dert. Ama işte o da neticede büyük değişimin bir parçası. Time dergisi birçok doktora sormuş: "Size başvurulduğunda, ailenin isteği doğrultusunda, bebeğin kız ya da erkek olmasını sağlar mısınız?" Cevaplar, oranlar ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Ancak hatırı sayılır bir sayıda doktor "Evet" cevabını vermiş.

***

Bunu öğrenen bir arkadaşımız, "Aaa, hiç etik değil" dedi. Sahi niye değil? Burada ne gibi bir ahlaki sorun var? Niçin bir aile gelecekteki çocuğunun cinsiyetini belirlemesin? Niye böyle bir hakkı olmasın? Aslına bakılırsa biyoteknoloji bir süre sonra sadece tüp bebeklerin değil, "doğal" yollarla dünyaya gelecek bebeklerin de cinsiyetiniabelirleyebilecek: Pembe hapı iç kız olsun, mavi hapı iç erkek olsun!"

***

İlk bakışta 'ahlak dışı' bir durum göze çarpmıyor. Ailenin maktalebi, biyoteknolojiyle donanmış doktor tarafından yerine getiriliyor: İsteyene kız, isteyene erkek, isteyene tek yumurta ikizi, isteyene üçüz! Peki ama bu olaya bakarken birimimiz ne olmalı? Yani mercek altına neyi almalıyız? Aileyi ve doktoru alırsak sorun yok. Ama toplumun geleceğine bakarsak işler değişebilir... Kötümser bir senaryoya ne dersiniz: Diyelim ki çoğunluk erkek istedi... Bir süre sonra erkek nüfusu, kadınların üç katına ulaştı... Kadın kıtlığı başladı... Kavga gürültü aldı başını gitti... Kızları olan aileler, bu değeri paraya tahvil etmek istedi... En modern kentlerde dahi başlık parası hortladı!.. İyi eğitimli bir kızı kimse elinde tutamayacağına göre, yuvadan uçmasın diye aileler kızlarını eğitimden çekmeye başladı... Ve daha nice abukluk!

***

Liberal yaklaşım toplumun bir süre sonra kendini yeniden düzenleyeceğini ve kız-erkek oranının denkleşeceğini öne sürecektir. İyi güzel de, ne zaman? Kaç nesil sonra? Hangi çatışmalardan geçerek? Dizginlenmeyen, denetlenmeyen biyoteknolojinin yaratacağı ciddi felsefi, ahlaki, toplumsal sorunlar var. Liberal demokrasinin tarihin sonu olduğunu iddia eden Francis Fukuyama bunları 'İnsan Ötesi Geleceğimiz: Biyoteknoloji Devriminin Sonuçları' (ODTÜ Yay.) adlı kitabında enine boyuna tartışıyor. Ve özetle "Aman dikkat, insanlığımızdan çıkabiliriz" diyor. Bakın nereden nereye geldik: Kız mı, erkek mi yoksa kaos mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kübalılar'ı örnek alın   / 11-02-2004
 'Retro' bir karikatür   / 05-02-2004
 Ziya Osman Saba   / 04-02-2004
 İtiraf etmeyen ölsün   / 03-02-2004
 'Bir ses var içimde: Pat!'   / 02-02-2004
 Kurban ve popülizm   / 01-02-2004
 Göster ehliyetini!   / 31-01-2004
 Pembe hapı iç kız olsun mavi hapı iç erkek olsun!   / 30-01-2004
 Başımın tatlı belası!   / 29-01-2004
 Yurtdışına okumaya giden gençler geri dönecek mi?   / 28-01-2004
MEHMET BARLAS
Hatıraların Gaziantep'i gerçeklerden çok...
SAVAŞ AY
Sıkılsanız da yazacağım!..
FAİLİ meçhul kız çocuğu...
ÖMER LÜTFİ METE
Bağumsuzluk şart midur?
AltmIŞ yıldır adeta aralıksız...
REFİK DURBAŞ
Bedelli askerlik toplumsal bir sorundur
BELLİ bir yaşa...
MEHMET TEZKAN
Kimse oturarak kaplan olmuyor
Kıbrıs neden bu kadar...
EMRE AKÖZ
Küba'nın fahişeleri
Adada her şeyin kaydı tutuluyor, her...
UMUR TALU
Herkese, her eve 'yırtma ideolojisi'
Kapitalizm...
Güvenlik duvarı'na beton satıyormuş
İnsan hakları örgütlerini ayağa kaldıran 8 metrelik güvenlik duvarı...
Korku Kasabası
Sicilya'nın Messina şehri yakınlarındaki bir kasabada inanılmaz...
Kupanın % 25 hissesi fener'in 2-4
Kupanın % 25 hissesi fener'in 2-4
Savunmasında çok açık veren ve 85. dakikaya kadar mağlup oynayan...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.