kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
İşte Türkiye'nin acı gerçeği..
Sevgi'nin günlüğü
Matematik bilmecesi
Bir güzelden, güzel satırlar!..
BİZİM DUVAR
SEVDİĞİM LAFLAR
TEBESSÜM

İşte Türkiye'nin acı gerçeği..

"Vurun kahpeye" diye en çok bağıranlar, kendi suçlarını en çok gürültüye getirmek isteyenlerdir.." Zümrüt Apartmanı müteahhitini, yargısız infazla linç edenleri anlatmıştım dün.. Bir binanın çökmesinden sorumlu olanları saymış ve "Sonunda kahpeye vuracak masum el kalmıyor" demiştim..
Yığınla e-mail geldi.. Bir inşaatın başından sonuna nasıl baştan savma, nasıl para ve rüşvet karşılığı, bina yerini bile bilmeden onaylandığını anlatan.. Bunların içinden birini seçtim. Çünkü adı ve sanı ile yazıyordu. Yer ve zaman bildirerek yazıyordu. Alnı açıktı. Korkusu yoktu..
Vuslat Varol Çolakoğlu, Ordu'nun 80 bin nüfuslu ilçesi Ünye'de çalışan bir Belediye Mühendisi..
Çolakoğlu'nun yazısının her satırını ibret ve dehşetle okuyacaksınız..

***

9 sene önce Ünye Belediyesinde çalışmaya başladığımda bana verilen görev, serbest çalışan inşaat mühendislerinin belediyeden ruhsat almak için hazırladığı dosyaların statik proje ve hesaplarını incelemekti.
Dosyaların çoğuna baktığımda gözlerime inanamadım, çünkü statik proje değil de bakkal defteri gibiydi sanki herşey. Çizimler düzensiz, statik hesaplar yanlış, başka bir binanın statik hesabı fotokopi çektirilip her dosyaya konmuştu.
İnsan kendisine ve mesleğine bu kadar mı saygısız olur?
Tabii hiçbir projeyi onaylamadan geri gönderdim. Bunun karşılığında ağır hakaretler gördüm. Çünkü benden önce statik kontrolle görevli meslekdaşlar projenin kapağını açmadan imzalamaya alıştırmıştı onları..
Böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorlardı. Direncimi ağır hakaretlerle kıramayınca serbest çalışan inşaat mühendisleri toplanıp beni belediye başkanına şikayete gittiler. Belediye başkanını projedeki yanlışları göstererek ikna ettiğim için başarılı olamadılar, yani beni görevden aldıramadılar.
Yıldırma politikasına geçiş yaptılar. 20 tane eksiği olan projenin hatalarının bir tanesini düzeltip geri gönderdiler. Ben yine imzalamadım. Bu şekilde dosyalar defalarca gitti geldi ve dosya yığınları oluştu.
Ruhsat için bekleyen vatandaşlara hedef gösterildim. Eksik evrak yüzünden ruhsat vermediğim vatandaşlar silahla belediyeyi bastılar.
Gördüm ki serbest çalışan mühendislerin çoğunun proje hazırlamakla ilgileri bile yok. Yanlarında çalışan eğitim görmemiş gençler eski projelere bakıp bir şeyler hazırlıyorlar, projenin kapağını da mühendise imzalatıyorlar.
İncelemek için belediyeye gelen projelerde de eksik bulduğumda "Bize yeniden diploma mı vereceksin? Sen kim oluyorsun da bizim projemizi incelemiyorsun. Projelerimizi incelemek için öğretim görevlilerinden bir komisyon gerekli. Bu konuda danıştay içtihat kararı var" gibi saçma sapan sözlerle insanı yıldırmaya çalışıyorlar.
Tabii 9 yılda zafer benim oldu. Şimdi statik projeler ve hesaplar eskisine göre son derece düzgün.
Ancak, bu işin sadece bir bölümü. Projeler kağıt üstünde ne kadar mükemmel olursa olsun, uygulamaya geçirilmedikçe hiç bir anlamı yoktur.
Aslında projenin bina yapılırken uygulanıp uygulanmadığını denetleyen fenni mesuller vardır. Ruhsata imza atarlar ve yerinde kontrol edeceklerini taahüt ederler, ancak çoğu binanın yerini bile bilmez.
Konya'daki olayda müteaahit kadar bu binanın fenni mesulü de sorumludur. Proje düzgün yapılmış mıdır?.
İnşaat mühendisleri odası ve belediyedeki ilgili kişiler projeyi incelenmiş midir?
Bu soruların cevapları bulunup suçlular cezalandırılırsa bu büyük bir ibret olur ve bir daha kimse kapak açmadan proje imzalamaz.
Size çizdiğim tabloda hiç bir abartı yoktur. 80 bin nüfuslu bir ilçede durum böyle. Türkiye'nin her tarafında pek çok il ve ilçede aynı durumun olduğundan hiç kuşkum yok. Hatta pek çok ilçede statik hesapları kontrol edecek inşaat mühendisi bile yok.
Sonuç o ki binaların yıkıldığına değil ayakta durduğuna şaşmamak gerekir.
Artık belediyelerde kat vizesi sorumluluğu yerine getirilmeli, inşaat mühendisleri odası ve belediyelerdeki inşaat mühendisleri ve fenni mesuller yapıyı kontrol etmeden beton dökülmemeli, hazır beton kullanılmalı ve müfettişler sürekli denetimde bulunmalıdır.
***

Vuslat Çolakoğlu yazısını şu dizelerle bitiriyor:
Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar,
Güneş yalnız da olsa etrafına ışık saçar,
Unutma doğruların kaderidir yanlızlık
Kargalar sürü ile, kartallar yalnız uçar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kül tablası suç aleti.. Dolu silah yasal!..   / 08-02-2004
 İşte Türkiye'nin acı gerçeği..   / 07-02-2004
 "Vurun kahpeye.." Ama hangi kahpeye..   / 06-02-2004
 Galatasaray Başkanını arıyor!..   / 05-02-2004
 Yılın Sporcusu ödüllerinin itibarı şimdi geri gelecek   / 04-02-2004
 Halk adamı olabilme sanatı..   / 04-02-2004
 Ben de bayram yapacağım!..   / 03-02-2004
 Narsizm için yeni bir sözcük!..   / 01-02-2004
 Fatih Terim nefes aldı   / 01-02-2004
 Tiyatrolarımız bu sıralar müthiş..   / 31-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Araf'ın kapısında
Günün anlam ve önemini nasıl anlatalım...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kitapçıda kolpa!
Kitapçıdayım. Biraz küstah ve kendinden...
UMUR TALU
Tıbbın adaleti
"Teröre karşı hassas" ülkemizde,...
ÖMER ÇELİK
Merkezsiz güç
Stratejik analizlerde kullanılan...
Gece kuşları özür diledi
Gece kuşları özür diledi
Hiçbir suçun cezasız kalmayacağını söyleyen Ali Dürüst, "Herkese...
Daha başlamadık
Daha başlamadık
Tuncay Şanlı, F.Bahçe'nin henüz hazır olmadıklarını ileri sürerek,...
Demirel: AKP Kıbrıs işinde devleti unuttu
Demirel: AKP Kıbrıs işinde devleti unuttu
9. Cumhurbaşkanı Ankara'da Sabah programında Sarıkaya ve...
Daewoo geliyor
Daewoo geliyor
Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlar'ın iş makinesi üretim üssü...
131 saat sonra ışığı gördü
131 saat sonra ışığı gördü
Sivil Kurtarma Ekipleri, bayramın ikinci günü Konya'da çöken binanın...
Özal'ı desteklemedik, o da bedelini fena ödetti bize!
Özal'ı desteklemedik, o da bedelini fena ödetti bize!
83 seçimlerinde İzmirli sanayiciler olarak MDP'yi destekledik. Özal...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.