kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

Küçük kızları kim öldürüyor?..

"Polis işi savsaklıyor mu?" diye soruyor mahalledekiler. İki ay arayla, bayramların ilk günü kaçırılıp, tecavüz edilip öldürülen küçük kızların ana babaları, yakınları, komşuları soru yağmuruna tutuyor beni ve işte o yakıcı soruyu soruyorlar: "Polis işi savsaklıyor mu?"
Önce olayları anımsatalım, polisin işe nasıl baktığını sonra yorumlayalım.

Uzaktaki sazlıklarda
İlk kurban Gizem Sel 9 yaşındaydı. Geçtiğimiz şeker bayramının birinci günü Büyükçekmece Turgut Özal Bulvarı'ndaki evinden bayramlaşmak için çıktı ve dönmedi. Cansız ve yarı çıplak bedeni ertesi gün 15 km uzaktaki sazlıklarda, yoldan geçenler tarafından bulundu. Olay yerinde yapılan çalışmalara göre anlaşıldı ki; tecavüze uğramış ve boğularak öldürülmüştür.

Gizem gibi
İkinci olayda kurban Damla Çelik oldu. 11 yaşındaydı Damla kız. Bayramının birinci günü Halkalı'daki evinden bayramlaşmak için çıktı,ve o da Gizem gibi daha dönemedi. Onun da cansız ve çıplak bedeni Bahçeşehir Yolu üzerinde, çamurlu bir alanda bulundu. Önce tecavüze uğramış, sonra yine aynı yöntemle, boğularak öldürülmüştü.

Mesaj mı veriyor?
Peki bu korkunç cinayetlerin sapık faili ya da failleri kimdi acaba?..
Cinayetlerin aynı biçimde, yakın sayılacak bölgelerde aynı ve bayramların birinci gününde işlenmesi bir tesadüf müydü? Yoksa sapık bir seri katil hem yaptıkları hem de müstakbel cinayetleri için mesaj mı veriyordu?
İki gün durup dinlenmeden. Bayram seyran demeden Damla kızın bu dehşet verici ölümüyle ilgili çalışmalar yaptım ekibimle. Gazetelerde yazanlardan garklı olarak söyleyebileceğim şunlar var:

Manken kızın cesedi
- Ağrı kökenli aile "kız çocuklar okutulmaz" diyerek hiç okula göndermemiş Damla'yı. Yani 15 yaşındaki ablası, 34 yaşındaki annesi gibi onun da okuması yazması yok. İçe kapanık, eve kapanık büyümekte olan bir çocuk o. Dışarıdaki yaşamla tek bağı televizyon. En çok da dizileri, magazin programlarını izliyor Damla kız. Allah mı söyletti kabilinden sayacağımız bir cümlesi var. Onu da ablası naklediyor bize. Diyor ki: " Televizyonda o manken kızın cesedinin yola atıldığını seyretmiştik (Burçin Bircan'ı kast ediyor) Günlerce bunun etkisinden kurtulamamıştı. En son görüşmemizde Bana döndü; ' Ablam... Bak sen dışarılara, bakkala manava çok gidiyorsun. Dikkat et seni de kaçırıp öldürmesinler. Ben hep rüyamda görüyorum, kaçırılıp öldürüldüğümü' dedi. Sanki içine doğdu kardeşimin..."

Kısa, mat, kabataslak
Daha pek çok detay var da, sonuca giden yolda bir değeri olduğunu sanmam.Ama ilk cinayetle ilgili detaylar çok çok önemli.
Gizem'in, yani Şeker Bayramı'nın ilk günü kaçırılıp öldürülen 9 yaşındaki Giziem'in olayı nedense "kısa, mat, kabataslak" geçti medyaya. Şu önemli ayrıntılar nedense yansımadı bizlere.

Aynı saatlere yakın
- Gizem'in annesi kızının sabah kaybolduğunu söyler. Ama polise durumu bildirmek yerine öğle saatlerinde eline Gizem'in fotoğrafını alıp fotokopiyle çoğaltır. Sonra minibüs şoförlerine dağıtır bu fotoğrafı. Camlara yapıştırıp "kaybolduğunu bildirin yolculara" der. Hülya Çelik'in polise başvuru saati gecenin geç saatlerindedir. Lakin pek çok görgü tanığı ana kızı Albatros sahilinde öğleden sonra gördüklerini bildirir. Yani fotoğraf çoğaltıp, dağıtmasıyla aynı saatlere yakın bir zamandır bu.

Bana mesaj çekme
- İfadelere göre iki kez evlenip boşanmış Hülya Çelik'in o sırada birlikte yaşadığı S.D (ismi mahfuz) adlı bir şahıs vardır. Olay günü kadın kısa bir süredir kavgalı bulunduğu S. D'nin cep telefonuna mesaj geçmiş, "çocuklarıma ve bana bayram hediyesi almayacak mısın?" diye sormuştur. Gizemin 15 yaşındaki ablasının ifadesine göre adam mesajı yanıtlamak için telefon açmış ve büyük kızın da duyacağı yüksek bir sesle; "Bana mesaj çekme, yoksa senin kızını ...!" şeklinde çok ağır bir küfür etmiştir.
- S.D'nin kadınla zaman zaman paylaştığı bu eve geldiğinde porno CD'ler getirdiği, anne Hülya'ya hem de çocukların yanında bunları seyrettiği iddiası vardır.

Kan lekesi
- Olayla ilgili çevre inşaatların şantiye barakasında araştırma yapılmış. Eşofmanında kan lekeleri, yüzünde çizikler bulunan bir inşaat işçisi gözaltına alınmıştır. Bir süre katil zanlısı olarak tutulan bu şahıs lekenin pekmez lekesi olduğu anlaşılınca serbest bırakılmış, daha sonra ortadan yok olmuştur.
- Damla cinayetiyle, Gizem cinayeti bağlantısı gazetelerde yazılınca "bir yerlerden" gelen talimat üzerine aile evi terk etmiş, telefonundan ulaşan yakınlarına: " Gazetecilerle görüşmem istenmiyor. Bazı durumlar var" şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

Polis savsaklıyor mu?
Detayları bu şekilde anlattıktan sonra gelelim "polis bu işi savsaklıyor mu?" sorusunun yanıtına. Bu tarz konularla ilgisi olan herkesin rahatlıkla teslim edeceği bir hakkı burada yineleyelim. Polisi zaman zaman eleştirebiliriz. Bazı konularda duyarsız olmaları, ağır aksak çalıştıkları yolunda şikayetlerimiz de olabilir. Ama şu teamülü asla unutmayalım. Emniyet güçleri, hele de Cinayet Masaları. Küçük kız çocuklarının tecavüz yoluyla öldürülme olaylarında tarihleri boyunca inanılmaz bir hassasiyet göstermiştir.

Belki yarından da yakın
Bunun için yukarılardan özel emir almaları filan da gerekmez. İnançları, anlayışları ve gelenekleri bu tür olaylarda onların insanüstü gayret ve emekle çalışmalarına yol açar. Adınız kadar emin olun. Bu olayda savsaklama değil olsa olsa "gerekli bekleme" durumu vardır. Yine adınız kadar emin olun her iki cinayette eninde sonunda mutlaka çözülecektir. Belki yarın, belki yarından da yakın...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e malumaten arz!..   / 05-02-2004
 Hipnozla cinayet mümkün mü?   / 04-02-2004
 Boğalar kaçtı koşun yakalayın!..   / 03-02-2004
 Vizontele Tuuba kusursuz kadı kızı mı?   / 02-02-2004
 Firdevs'in eşiyle Abidin akraba çıktı!..   / 01-02-2004
 Abidin Firdevs'i seviyooo!..   / 31-01-2004
 Müslüm Baba da yarışma kazanmıştı   / 30-01-2004
 İnsanlık hâlâ ve çok şükür!..   / 29-01-2004
 Belki Sağlık Bakanı belki de Vali?..   / 28-01-2004
 Ecevit'in gazeteci duyarlılığı   / 27-01-2004
ÖMER LÜTFİ METE
'Üniforma ile namaz'
Haber ilginç:
"Üniformayla...
REFİK DURBAŞ
Sigara kullanımında tuzak
SABAH Posta Kutusu'nda 25 Ocak...
SAVAŞ AY
Küçük kızları kim öldürüyor?..
"Polis işi savsaklıyor...
HINCAL ULUÇ
"Vurun kahpeye.." Ama hangi kahpeye..
Medyamıza...
UMUR TALU
Ödül çok şeydir, ama her şey değil!
Önceki gün...
Erdoğan’dan Annan’a özel mektup
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, müzakereler için New York’a gidiyor.
Rum lider "Fedakârlığa hazırız" dedi
Rum kesimi meclis başkanı Hristofyas, çözüm bulunmasından sonra...
İlhanda mutlu son
İlhanda mutlu son
"Yuvamda kalıyorum" diyen İlhan'ın resti tuttu. Yıllık 3 milyon dolar...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.