|
|
|
|
Kostümlerinizle çok güzel görünüyoruz
Paris Haute-Couture Haftası'nda ekibimle birlikte ülkemizi başarıyla temsil ettiğimizi düşünüyorum. Defilenin bitiminde kulise girdiğimde, tüm ekip sonuçtan çok mutlu birbirini kucaklıyordu. Hatta bir ara birbirimize sarılıp ağladığımızı da itiraf etmeliyim.
Paris'ten selamlar. Günlerdir süren hızlı tempo, bildiğiniz gibi geçtiğimiz salı akşamı itibariyle sona erdi. Son birkaç gün, artık bitse de biraz dinlensem diyordum. Şimdi de sanki bomboş kaldım ve zaman geçmek bilmiyor. Kar nedeniyle İstanbul'a dönüşüm 2 gün ertelenince sokaklarda boş boş dolanırken buldum kendimi ve bu boşluğun hiç bana göre bir iş olmadığına bir kez daha karar verdim. Şimdiden gelecek sezon koleksiyonumun temasını kafamda belirleyerek oyalanıyorum. Şunu söylememde sanırım bir sakınca yok, gerçekten başarılı bir şekilde ülkemizi temsil ettiğimizi düşünüyorum. Bugün Le Monde gazetesi ve Elle dergisinde benimle ilgili yazılar çıkmış. Otelin lobisinde burada yaşayan bir Türk'le karşılaştık, bana yazıyı okuduğunu ve çok gururlandığını söyledi. Bunları duymak meslek hayatımda başıma gelen en güzel şey! İstanbul'dan gelen telefon ve mesajlar ayrıca bir mutluluktu. Size defile günü podyuma çıkarken nasıl bir heyecan yaşadığımı anlatabilecek kelime yok! Yaşamadan anlamak zor sanırım. Defile başladığında içeride bir ekrandan kızların sıraya göre çıkışlarını izliyordum. Başlangıçtaki Mercan Dede'nin Ezan ezgisiyle zaten uzun zamandır gergin olan bünyem dağıldı diyebilirim. Neyse ki, sonuna doğru kendimi toparladım, son tablonun ardından da kendimi sahnede buldum.
HERKES MUTLU İçeri girdiğimde, tüm ekip sonuçtan çok mutlu birbirini kucaklıyordu. Hatta bir ara birbirimize sarılıp ağladığımızı da itiraf etmeliyim. Mankenler de teker teker gelip beni kucakladılar, tebrik ettiler. 'Sizin kostümlerinizle çok güzel görünüyoruz' demeleri de çok hoşuma gitti. Sonra kendimi Paris Match dergisinin muhabirlerinden bir bayanın sorularına cevap verirken buldum. Haftalık derginin son sayısında benim de yer alacağımı söylediler, sorularını bitirip giderlerken. Ben onlara neler söylediğimi hatırlamaya çalışırken bu kez de Lübnan televizyonu mikrofonu belirdi önümde ve onlara koleksiyonu, kendi çizgimi, Türk modasını anlattım. Yorgun, mutlu ve şaşkınım. Beynim karmakarışık, ne yaptığımı, ne söylediğimi yeni yeni toparlıyorum. Aslında o anda aklımda sadece bir an önce Türkiye'den gelen arkadaşlarımın yanına gitmek, bir şey içip sakinleşmek vardı. Kimi anlar vardır ya, yapmanız gerekeni yaparsınız, ne yaptığınızı çok da fark etmezsiniz ama asla bilinçsiz değilsinizdir. Bu arada sırası gelmişken, evet pek çok arkadaşım geldi Paris'e. Onların varlığı, özellikle son gün artık kendimi çok gergin hissettiğim ve bünyemin de yorgun düştüğü anlarda yardımıma yetişti. Özellikle bu gibi durumlarda dost ve arkadaş desteğinin, hele ki yabancı bir ülkede ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladım. Hepsine beni yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ediyorum.
HERKESİN PAYI VAR Aslında izninizle teşekkür etmek istediğim birkaç isim daha var. Bu defilenin hazırlıklarına başladığım ilk günden itibaren benimle birlikte özveriyle çalışan, bana her konuda destek olan asistanım İris Ercan'a, atölye şefim ve onunla çalışan tüm atölye personeline, dışarıdan bize yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu başarıda hepsinin payı var. Defile bittiğinde, röportajların arasında, Fransız basın danışmanım, yaptığımız işin iyi olduğunun göstergesinin bu çalışma olduğunu söyledi. Evet, Paris Haute - Couture Haftası'nda her modaevi yer alamıyor, gerçekleşen her defile de dünya moda basını için her zaman haber değeri taşımıyor. Umarım, temmuz ayındaki haftaya katılabilecek imkanları bulabilirim. Çok iyi bir altyapı oluşturduğumuza ve iyi bir ekip olduğumuza inanıyorum. Bir sonraki defilede, ikinci kez hazırlanmanın tecrübe sorumluluğu ile kendimizden daha emin hareket ederiz. Üstelik biliyorum ki, ikinci katılımda ilgi daha çok olacaktır. Şimdiden hakkımda yapılan yorumları duydukça, kendime güvenim daha da artıyor. İşimi çok iyi yapmanın huzurunu yaşıyorum. Ekibim ve arkadaşlarım İstanbul'a döndüler. Ben hâlâ Paris'teyim. Couture haftası ile ilgili izlenimlerim ve haberlerim de haftaya kaldı. Sevgiyle kalın...
Dilek Hanif
|
|
|
|
|
|
|
|
|