|
|
 |
 |
 |
İletişim&F.Bahçe
KEMAL DİNÇER
İletişim günümüzün en önemli değerlerinden biri. Her türlü kurum ve organizasyon iletişime çok önem vermekte. Çünkü ne yaptığın, ne ürettiğin kadar bunu nasıl anlattığın, toplumla nasıl bir bağ kurduğun da önemli. Firmaların yaptıkları reklamın yanısıra sanat organizasyonları düzenlemesinin, sponsorluklar yapmasının ardında hep kurumsal kimlik kazanmak ve toplumla pozitif iletişim kurma amacı yatıyor.
Futbol kulüpleri için de camialarıyla bağlantılarını kuvvetlendirmeleri için iletişim önemli bir unsur. Çok büyük bir camiaya hitap eden Fenerbahçe Kulübü'nü yönetenler ise maalesef bu gerçeğin, çok iyi kullanılması gereken bu aracın hiç farkında değiller. Kendi özel hayatlarında, insanlarla iletişimi sevmiyor, bundan hep kaçıyor olabilirler. Bunu anlayabilirim.
Ancak temsil ettikleri kurumun menfaati için toplumla ve de özellikle kendilerine bağlı camiayla çok iyi ve sağlıklı bir iletişim kurmaları şart. Ancak maalesef iletişim diye etraflarında küçük bir grubu tutmayı, stada hakim bir grubu kollamayı ve bir de resmi internet sitesine haber yazdırmayı anlıyorlar. Bu yönetim en iyi yaptığı tesisleşmeyi bile tam olarak anlatabilmiş değil.
Camia bir hareket ve umut yolu gözlerken, şimdi bakın son bir haftada yönetimin toplumla iletişimine. Alex ve Ortega seferleri fiyaskoyla sonuçlanıyor ama tek bir resmi doyurucu açıklama yok. Bu arada yönetici, gazeteci tehdit ediyor, antrenör önce idmanları basına kapatıyor, ardından da basın toplantısında kontroldan çıkıp gazetecilere bağırmaya başlıyor.
Bunu yaptığı, ona en kötü gününde destek olan, "Dahi" diye tanımlayan gazeteciler. Bu kadarına ancak "Pes" denir. Bunu diyecek olanın da ben değil yönetim olması lazım. Ama önceden 'takıma karışıyor' diye eleştirilen Başkan, takıma hiç karışmayarak kendince intikam alıyor olmalı. Ortamı tamamen Daum'a bırakmış durumda. F.Bahçe yükünü kaldırmak Daum'a ağır gelir hem de çok ağır. Destek alamazsa da bir gün o yük altında ezilir kalır. Beşiktaş'ta yaptığı gibi soluğu da hemen Almanya'da alır. İlk geldiği günden beri bu satırlarda Daum'u hep savundum.
Ancak böylesi büyük bir beklenti içindeki F.Bahçe camiasının ondan beklediği çalışmak ve takımı bir üst seviyeye taşımak. Noel tatilini uzatarak kayak yapması değil. Tabii bu da öncelikle yönetimin suçu. Yılda 2.5 milyon $ verdiğin adamın noel tatilini bile sözleşmesinde belirlemen lazım. Bu da ancak kurumsal yerlerde olur. Ayrıca Daum'un seçimlerle ilgili yorumlar, yönetimi eleştirmek isteyen muhalefete değinmeler gibi hiç yelken açmaması gereken konulara girmesi de son derece sakıncalı ve haddini aşan tutumlar. Testi kırılmadan kendisine yol gösterecek bir yöneticimiz inşallah vardır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
