Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun elbette "Otorite gösterisi" yapması gerekiyordu. O da; "Gitmek isteyen gider. Gidene yardım bile ederim" diyerek bu otoriteyi sağlamaya çalıştı. Yanlış! Başka yanlışlar mı? O kadar çok ki.. Şöyle bir sayalım: 1- Lucescu Beşiktaş'ta olaylara mantıklı değil, çok duygusal baktı. Kadro ve sistem üzerinde oynayarak, "Bu takımın patronu benim" imajı vermek istedi. Bu yanlıştı. 2- "Korkak Lucescu" eleştirilerinden etkilenip, iki forvetle oynaması ise tek kelime ile Luce'nin kendi futbol felsefesine ihanet idi. Bu daha büyük yanlıştı! 3- Sergen Yalçın ve İlhan Mansız'ın alternatifleri olarak takdim edilen Tümer Metin ve Sinan Kaloğlu asla alternatif değiller. Israrda fayda yooook! 4- Eğer bir hata yapmasaydı (O pozisyonda Zağo da hatalıydı) maçın kahramanı olacak Yasin Sülün'ü oynatmamanın mesajı ne? Yani hata yapan yanar mı? Öyleyse, komik hata yapan ve takıma golü yedirten Oscar Cordoba gelecek hafta yedek kalacak mı? Elbette eleştirimizdeki hedef adam Lucescu. Peki, "Lucescu'nun hiç mi doğrusu yok?" derseniz onları da yazalım; 1- İlk 45 dakikanın yanlışlarına devre arasında müdahele etti. İbrahim Üzülmez ve Kaan Dobra'yı oyuna alarak taktik düşüncede eskiye döndü. Yani oyunu tekrar kenarlara açtı, savunma 1-0 mağlup Beşiktaş'ın güvenliğini ön plana çıkardı. Serdar Topraktepe'yi santrafor yaparak inanılmaz doğruyu yaptı. Topraktepe çizgi oyuncusu değil golcü. Üzülmez'in pasında attığı kafa golü bunu belgeledi. 2- İlk yarıda çizgide oynayan Tümer Metin'i orta alana çekerek daha serbest oynamasını sağladı. Bu da Tümer Metin'in futboluna kalite getirdi. 3- Maçın son 15 dakikasında Ümit Aydın'ı oyuna alarak kontratağa yöneldi. 3 tane üçe bir pozisyon yakaladı. Aydın iki kez, Üzülmez de bir kez çok kolay pozisyonları gol yapamadılar. Hayret! Elbette Beşiktaş kötü oynadı. Bu bir sürpriz değil. Sürpriz olan Beşiktaş'ın son 10 dakikada rakibine verdiği 3 pozisyon. Sebat ise yapabileceği her şeyi yaptı. Özellikle son 10 dakikada Metin Aktaş'ı libero yapıp tüm riskleri alarak cesurca saldırmaları harikaydı, alkışlanmalıydı. Hakem Selçuk Dereli, gülümseyen yüzü ile mükemmele yakın maç yönetti. Ama yardımcıları özellikle Cengiz Akyüz ofsayt konusunda skandaldı.
Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun elbette "Otorite gösterisi" yapması gerekiyordu. O da; "Gitmek isteyen gider. Gidene yardım bile ederim" diyerek bu otoriteyi sağlamaya çalıştı. Yanlış! Başka yanlışlar mı? O kadar çok ki.. Şöyle bir sayalım: 
