kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Ana Sayfa
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Onun CD'leri dört köşe
Onun CD'leri dört köşe

32 yıldır New York'ta yaşayan Ömer Faruk Tekbilek; saz, ud, kaval ve flüt gibi her türlü müzik aletini çalabiliyor. Müziğinin temel taşını 'sufi' müziği oluşturuyor.

Doğu ve Batı ezgilerini ustaca harmanlayan ve müziği ile dünyaca tanınan Ömer Faruk Tekbilek, Türk hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Her yıl Borusan tarafından geleneksel olarak düzenlenen 'Yeni Yılı Karşılama Konserleri' kapsamında sahneye çıkacak olan Tekbilek, 18 Aralık'ı sabırsızlıkla bekliyor. O gece Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile Lütfi Kırdar Konser Salonu'nda konser verecek olan Tekbilek'e, şef Gürer Aykal eşlik edecek. Türkiye'de ilk kez senfonik bir orkestra ile birlikte sahne alacak olan usta müzisyen Ömer Faruk Tekbilek ile konserine kısa bir süre kala, müziğine ve çalışmalarına ilişkin konuştuk.

Müziğe duyduğunuz ilgi nasıl gelişti? Ailenizde müzisyenler var mıydı?
Müzik ailemizde benden evvel başlamış. 4-5 yaşlarındayken en büyük ağabeyim İstanbul'dan gelen müzisyenlerden esinlenerek kaval ve bağlama çalıyordu. Bizim doğduğumuz zamanlarda Adana'da müzik faaliyetleri çok yoğundu. İstanbul'dan müzisyenler ve tiyatrolar gelirdi. Küçük ağabeyim de kavala başlamıştı, esas profesyonel olan odur. Ben de onlardan esinlenerek bağlamayla başladım, sonra kavalın sesine aşık oldum. Ondan sonra bir sene kadar kendi kendime çaldım. Uzaktan bir akrabamızın sazevi vardı, benim çaldığımı duyunca 'gel buraya' diye haber yolladı. 11 yaşındaydım. İlk notalarımı, müzik okumayı, makamları orada öğrendim. 1967'ye kadar faaliyetlerim orada geçti. Bu arada ağabeyim İstanbul'a geldi. Öbürü de askerden gelince İstanbul'a taşındık. Buraya geldiğimizin ikinci günüydü; Ahmet Sezgin'in kavalcısı askere gitmiş, kavalcı arıyorlar. Ben de kahvede iş bekliyorum. Hemen gittik, çok beğendi. İki gün sonra yanında çalmaya başladım. 1.5 sene kadar Sezgin'e çaldım. Sonra Orhan Gencebay'ın baş bağlamacısı oldum.

ABD'ye gidişiniz nasıl oldu?
1971'de Muzaffer Akgün, Şaban Adanalı, Sevim Deran'la önce Avrupa, sonra Amerika turnesine çıktık. Orada eşimle tanıştım. Döndükten sonra yazışmaya başladık. Sonra o İstanbul'a geldi. 1975'te evlendik, bir sene sonra da Amerika'ya taşındık.

Amerikalılar'ın müziğinize olan ilgisini nasıl buluyorsunuz?
Ben Amerika'da pek çalmadım, 3 seneden beri tanınıyorum. Amerika'da her türlü etnik grup olduğundan, konserlerimizde de her türlü insan oluyor. Çok memnun olduklarını, etkilendiklerini söylüyorlar. Konserlerime ilahilerle başlıyorum, ondan sonra klasik ve romantik parçalar çalıyorum. Zurnayla da bir iki parça çalınca, insanlar çok zevk alıyorlar.

Yurtdışında Türkiye'den daha çok tanındığınız doğru mu?
Türkiye'ye ilk defa 2001 Akbank Caz Festivali'nde geldim. Ondan önce çok tanınmıyordum, çünkü CD'lerim buraya gelmiyordu. Zet Müzik, 3 sene önce 7 CD'nin ithal hakkını aldı, şimdi burada da satılıyor. 2-3 senedir burada tanınıyorum. Yurt dışına giden insanların arkadaşlarına tavsiyeleriyle kulaktan kulağa yayılma oldu. 2001 yılında geldiğim zaman biraz daha arttı, günden güne büyüyor.

Varmak istediğiniz hedeflere ulaştınız mı? Hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Ben yapmak istediğim noktaya geldiğimi hissediyorum. Çünkü bu işin sonu yok, yaptıkça insan güzelleşiyor, olması gereken çok şeyin olduğunu fark ediyor. Tabii ki benim en büyük arzularımdan bir tanesi de, o şimdi gerçekleşiyor, büyük bir orkestrayla çalmaktı. Yaptığımız iş evrensel olduğu için daha çok insan tarafından tanınarak, daha çok mesaj vermek istiyorum.

Beğendiğiniz müzisyenler kim?
Müzisyen olarak Erkan'ı (Oğur) çok beğeniyorum. Sezen Hanım'ı (Aksu) çok severim, Tarkan'la gurur duyuyoruz.

Mercan Dede'yi nasıl buluyorsunuz?
Sahnede dinlemedim, CD'lerini dinledim. Kendisi çok mükemmel bir çalıcı değil ama etrafında topladığı insanlarla çok güzel yapıtlar yapıyor.

Türkiye'de yeni albüm çalışması yapacak mısınız?
Ben kendi albümümü hazırlıyorum. İnşallah 2004 yılında çıkarırız. Çünkü alt yapıları yapmaya şubat ayında başlayacağız. Eylülde de mix yapmaya başlayacağız. Çünkü ya eylülde ya da martta çıkması lâzım, en iyi sezon onlar.

18 Aralık'taki konserde ilk kez senfonik bir orkestrayla konser vereceksiniz değil mi?
Türkiye'de ilk. Benim küçük bir tecrübem oldu, Londra'da 24 Mayıs'ta Sertab Erener'in de katıldığı bir konser vermiştik. Orada Bulgaristan Senfoni Orkestrası'yla konser vermiştik.

Konserde hangi eserleri seslendireceksiniz?
Benim iki eserim var; Bir İstanbul'u söyleyeceğiz, Gönüller Sultanı diye bir ilahim var, Severim Seni Candan İçeri, I Love You ve Erkin Koray'ın Şaşkın'ını zurnayla çalacağız. Bu arada Gürer Aykal'la çalışmaktan çok mutlu olduğumu ifade edeyim.

ZEYNEP GÜLER

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Avrupa'nın bebek fabrikası
 Che'nin ülkesinde metroseksüel çağı
 Ahmet San'ın gözüyle partnerleri
 Kayak tutkunlarına dağ alternatifleri
 Alışverişkolikler bu kitabı okusun
 Robbie Williams baba olmak istiyor
GÜLSE BİRSEL
Daktır Bilal moda dünyasında!
Nasıl gevşek ve gevrek bir...
yıldızlı yılbaşı dört bin dolar
2004 yılını İstanbul'un en lüks otellerinden birinde karşılamak...
'Karım beni öldürtecek'
İzmirli işadamı, boşanma davası süren karısının, kendisini 650 milyar...
Sümeyye mücadeleyi kazandı...
Geçirdiği trafik kazası sonucu sol elinin orta parmağı ile sağ eli...
Milyarlar havada uçuşacak
Milyarlar havada uçuşacak
Türk antika piyasasına yön veren Antik A.Ş'nin sahipleri...
Manhattan stili
Manhattan stili
Her zaman şık olmasına alıştığımız Elif Germiyanlıgil, bu kez...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.