kapat
29.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



SERVET YILDIRIM


Türkiye'nin imaj sorunu

İki sinagog, bir uluslararası banka ve İngiliz konsolosluğu bombalandı. Onlarca kişi öldü, yüzlercesi yaralandı.

Dünyanın en çok izlenen kanallarında "Türkiye'de Terör" başlıklı programlar yapıldı.

ABD başkanı Bush Türkiye'nin "terörizme karşı bir cephe ülkesi" olduğunu söyledi.

İngiliz hükümeti vatandaşlarına "Türkiye'ye gitmeyin. Yeni saldırılar olabilir" uyarısı yaptı.

Ve son darbe UEFA'dan geldi.

Futbol dünyanın en popüler sporu ve UEFA ise en popüler organizasyonu. UEFA'nın Türkiye'deki maçları güvenlik nedeniyle başka ülkelere kaydırması milyonlarca kişinin kafasında "Türkiye güvensiz ülke" imajının doğmasına yol açtı.

Avrupalılar, Amerikalılar, Japonlar 2004 yazında nereye gideceklerinin planlarını şimdiden yapmaya başlarlar. Seyahat acentelerine gider, fiyatları sorar, bütçelerine uygun bir tur almaya çalışırlar.

Kendinizi yaz tatili için adres arayan bir Almanın yerine koyun, bunca şeyden sonra yaz tatili için Türkiye'yi seçer misiniz? Ya da çok uluslu bir şirketi düşünün. Avrupa, Afrika ve Orta Doğudaki bayilerinizin katılacağı toplantıyı İstanbul'da düzenler misiniz?

Oysa patlamalara kadar her şey çok iyi gidiyordu. Turizmde 2004 satışları gayet iyiydi. Kasım ayı rakamları bile önceki yıllara göre çok daha parlaktı. Anlayacağınız "harika" bir 2004 bekleniyordu.

Şimdi ise manzara çok farklı.

Daha önce de dediğimiz gibi bombaların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi sınırlı olur. Yabancı yatırımcıları kolay kolay kaçıramaz ancak doğası gereği zaten ürkek olan turistleri kaçırtabilir.

Eğer Türkiye son iki haftada hızla bozulan imajını bir kaç ay içinde değiştiremezse 2004 turizmde kayıp bir yıl olur. Cari işlemler açığının milli gelirin yüzde 3.5'i dolayında seyrettiği bir ülke için bunun anlamı derin. Turizm nedeniyle doğacak ekstra açığın finansmanı için ya bir yerlerden kısmamız ya da yeni kaynak yaratmamız gerekecek.

UEFA kararı bir şeyleri beceremediğimizi gösteriyor. Aynı patlamalar İtalya'da ya da Fransa'da olsaydı UEFA böylesine bir karar alabilir miydi? Hiç sanmıyorum. Oysa futbolda sıradan bir ülke değiliz; söz sahibi olmamız gereken bir yerdeyiz. Dünya kupasında üçüncü olmuşuz, klasmandaki yerimiz ise yedincilik. UEFA bize ağırlığımıza göre davranmalıydı. Ama öyle olmadı. Biz lobiciliğin önemini kavrayamadık, onlar da bizim önemimizi...

Bombaların patlamasından sonra Avrupa'nın Türkiye'ye karşı daha toleranslı, ABD'nin ise daha destekleyici davranacağı yönünde yorumlar yapıldı. Oysa UEFA kararı batının Türkiye'ye olan tavrında hoşgörü ve destek bir yana cezalandırıcı bir tutum içinde olduğunu gösterdi.

Küskünlük psikolojisine girmenin faydası olmaz. Türk turizminin sorunu İngiliz ya da İtalyan hükümetinin değil Türk hükümetinin sorunudur. El Kaide'nin bozduğu imajımızı düzeltmek yine bize kalıyor. Bizimle aynı sorunu yaşayan Mısır gibi ülkelerin deneyimlerinden yola çıkarak süratle harekete geçmek geçiyor.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır