|
 |
|
ÖMER LÜTFİ METE
Saldırı şeffaflaşıyor
Maalesef hükümetin ve toplumun kararlılığı "devlet olma"ya şimdilik- yetmediği için "meşin mesajı" ayaklar altına alamadık! Böylece terör, kan dökerek kazanamadığını masada elde etmeye başladı.
UEFA'yı tetikleyenler, Türkiye'yi yönetenlerin ve kamuoyunu yoğuranların teröre, -özellikle de terörün küresel stratejik manevra aleti olarak kullanılmasına- karşı yeterli direnci gösteremeyeceğini isabetle kestirmiş ve itirazımızı saniyesinde reddederek tam bir şahin tavrı sergileyebilmişlerdir.
Kime içerleyelim? Terör örgütü gibi davranan UEFA'ya mı, yoksa devlet gibi davranamayan, "ayaklarımın altına aldım" dediği mesaja boyun eğerek başının üstüne çıkaran Ankara'ya mı?
İnanıyorum ki bu gelişme, bütün onur kırıcı yanlarına rağmen bazı kazanımlara da yol açacak. Artık gözlerimiz biraz daha iyi görecek, beynimiz biraz daha keskin dönemeçler alabilecektir. Bu da, kahpe "Derin Batı" ile küresel çete dinamiklerini daha iyi tanımak demektir.
İzlenimlerim; her şeye rağmen sağlıklı bir umut için haklı nedenlere sahip bulunduğumuz yönünde. Çünkü, UEFA gibi uluslar arası bir spor kurumu, herhangi bir El Kaide militanı kadar kolayca tetiklenebilir ve kullanılabilir görünmekten sakınmaya bile tenezzül etmiyor.
Yeniden günaydınlar
Batı'nın terörle ilgili tavrı, artık hayli şeffaf bir kahpelik olarak ortadadır.
Böylece, hiç değilse "komplo vadisi" ile ilgili çift yönlü aşırılıkların törpülenme ihtimali belirmiş demektir. Herhalde artık, 1) bütün olumsuzlukları komplo ile açıklama ve 2) hiçbir işte karanlık ve derin tezgah aramama şeklindeki kör ve belki ısmarlanmış- kutuplaşmanın sonu gelecek, bunların dışında dengeli bir başka yolun daha bulunduğunu kavramak kolaylaşacaktır. Bu da, en azından bazı eylemlerin "küresel tertip" bağlamında doğru okunmasını mümkün kılacak, artık yarı gizli hale gelen suçlu şahin büsbütün şeffaflaşacaktır.
Öncelikle umulur ki Beyaz Türk'ün 'özgür' olanı da uyanmaya başlayacaktır. Özellikle de, Batı'yı kutsamayı meslek edinmiş saf kadrolar, UEFA'nın yaptığı tartışılmaz haksızlık karşısında bir parça olsun insafa gelebileceklerdir. Onlar ki Batı ile sorunlarımızda sadece Ankara'nın yanlış yaptığına iman etmiş, böylece her zaman faturanın bütünüyle Türkiye'ye ödetilmesinde karşı taraftan daha büyük pay sahibi olmuşlardır.
Yine umulur ki, ülkenin stratejik sorun ve çözümleri ile ilgili çalışmalar yapmaya memur teknik kadrolar, küresel çetenin bölge senaryoları hakkında şimdi daha sağlıklı verilerle teşhis ve tedavi geliştirebilsinler.
Sadece bu bile Türkiye için devrim niteliğinde bir dönüşüm değeri taşıyabilir.
Yeniden devlet olmak
Ancak bu yolla, büyük milli tehdidi oluşturan hassas kurumlardaki gaflet veya ihanet aşılabilir. Mesela, küresel çetenin Irak'a saldırısı yaklaşırken kelimesi kelimesine aynen "ABD komşumuz olacak ve birlikte güvenlik üreteceğiz" diyebilen 28 Şubat kabadayısının yansıttığı "eyalet yaklaşımı" ancak bu iklimde çürüğe çıkartılabilir ve terk edilebilir.
Açıkçası Türkiye, kendisini Ilık Savaş'ın pilot bölgelerinden biri olarak seçen küresel çeteye karşı teslimiyetçi siyasetin sonuna geldiğini görmeye mahkum. Şeytancı strateji artık sadece "makul" çıkarları kovalamakla yetinmiyor, milli namusumuza saldırıyor, mutlak teslimiyet istiyor. Böyle bir aşamada Türkiye "ne bahasına olursa olsun bağımsızlık" deyip "eyalet çağı"na nokta koymak dışında hiçbir yol tutamaz. Geleneksel müttefiklerimizle bugün Ilık Savaş'ta olduğumuzu görmeyecek kadar saf ve gafil bir tek siyasi veya askeri sorumlu tasavvur edemiyorum. İlişkilerin asla Soğuk Savaş yıllarındaki gibi olmayacağı ama bu kavrayışın ille de Batı'ya toptan düşmanlık gerektirmeyeceği ortadadır.
Yine umulur ki artık, devlet olmadığımızı görmeyen, eğer çok kısa sürede yeniden devlet haline gelemeyeceksek bu topraklarda hiçbir iddia taşıyamayacağımızı anlamayan "ilgili" kalmamıştır. Hem de, "mikro-bik ırkçılık" damarlarından yakalanıp kamu kurumlarında konuşlandırılan dalalet ve ihanet ehlinin geliştirdiği 'kaideten' kafa karıştırıcı ısmarlama verilere rağmen!
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
