kapat
29.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



Anadolu ayaklandı

Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, futbolcu sarrafı gibidir. Kimden 'iş' çıkar, seyredince hemen anlar

Gençlerbirliği bu yıl süper lige "iyi başlamadı". Peş peşe maç kaybediyor, puan veriyordu.

"Cavcav" dedik

- Neler oluyor?.. Önlem gerekmiyor mu?

Başkan İlhan Cavcav'ın yanıtı

- Bir şey olmuyor... Önlem de gerekmiyor... Takım çok iyi... Hoca, iyi takım kuruyor... Takım, 90 dakika koşuyor... Ama şanssızlık işte... Ve bazı hakem hataları... Merak etme, toparlanır, puan almaya başlarız.

Gerçekten "takım toparlandı".

Hem puan alıyor.

Hem de Avrupa'da bayrak dalgalandırıyor.

****

İki konu var ki, İlhan Cavcav "iddialıdır".

Biri "futbol", diÄŸeri "un".

Hangi bölgede buğday nasıl, o buğdayın unu nasıl "bunu en iyi Cavcav bilir".

"DeÄŸirmencilik" onun baba mesleÄŸi.

Değirmende doğmuş, değirmende büyümüş.

BildiÄŸi diÄŸer konu da "futbol".

"İlçelere" gider, "beldelere" gider.

Sokak arasında çocukların maç yaptığını görse, "Mercedes'i yolun kenarına çeker".

Çocukları izler.

"Belki içlerinden birinde iş vardır" diye.

Kimde iş olup olmadığını ise "hemen anlar".

Zira "çocuk yaştan beri futbolun içindedir".

Seneler önceydi.

Mevsim kıştı.

"Haydi" demiÅŸti

- Konya'ya gideceÄŸiz.

- Şart mı Cavcav Başkan?

- Konyaspor'da Suat diye bir çocuk var... Geleceği çok parlak... Gidip onu seyredelim... Konyalılar'a biraz para verip, onu kapmaya çalışalım... Yoksa, ileride çok pahalı bir futbolcu olur... Hiç alamayız.

Konya'ya gitmiştik ama Suat'ı alamamıştık.

O Suat, daha sonra Galatasaray'da yıllarca oynayan Suat'tı.

****

Serkan, Bodrum'un Yalıkavak beldesinde "top koşturuyordu."

Cavcav onu "orada" görmüş ve bizden rica etmişti

- Yalıkavak Belediye Başkanı ile konuş... Bu çocukta iş var... Alalım, yıldız yapalım.

Serkan şimdi gerçekten "yıldız".

Baki'yi "Almanya'da buldu, getirdi".

O da şimdi "bir başka yıldız".

Ali Tandoğan, Mustafa Özkan "Denizli'den" getirilen yıldızlar.

***

Seneler önceydi.

Cavcav "haydi" demiÅŸti yine

- Başbakan Özal'a gidelim... Altyapı için yer isteyelim.

Gittik... Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde yer istedik.

Özal "olur" dedi.

Seneler sonra tesisler tamamlandı ve Cumhurbaşkanı Demirel tarafından açıldı.

Ve Cavcav yıllarca "bu olaydan dolayı" eleştirildi.

Eleştirenler "Atatürk'ün arazisi yağma ediliyor" diyordu.

Oysa yapılan iş "Ata'nın mirasının en uygun şekilde kullanılmasından başka bir şey değildi".

Yaz tatillerinde o tesislerde 9-14 yaş arasında 20 bin öğrenci "futbol okuluna" devam etti.

Ümit Özat dahil "pek çok yıldız" o okulda yetişti.

Önceki akşam Avrupa'da destan yazan takım "Atatürk'ün çiftliğinden" çıkan takım.

****

Maçtan sonra onu arayan, arayana imiş.

Bakan, Genel Müdür, taraftar...

Herkes kutluyormuş... Cavcav ise ağlıyormuş.

Ve "bir telefon daha" bekliyormuÅŸ.

"Federasyon yönetiminden" tebrik telefonu.

Ama "maç gecesi" o telefon gelmemiş.

Bilmiyoruz dün geldi mi?

Sporda "küsmenin olmadığını" ne zaman öğreneceğiz.

Küsmeyi çok çabuk beceriyoruz da, barışmayı bir türlü başaramıyoruz.

****

Takım "taş gibi, aslan gibi" takım.

Ama kimsenin şüphesi olmasın, yarın Cavcav "bu takımı... bu yıldız oyuncuları" satar.

Biz yine "yapma Cavcav, satma Cavcav" deriz.

Ve yine ondan aynı cevabı dinleriz

- Beşe aldığımızı 25'e satıyoruz... Merak etme... Yine gider ucuza futbolcu buluruz... Yetiştiririz... Ve sonra da çuval dolusu paraya satarız.

DOĞAN'IN ALTYAPISI SAĞLAM TAKIMI DAHA ÇOK İŞLER BAŞARACAK

Tebrikler kaleci Celal
Celal Doğan da kaleciydi. Hem de en iyilerindendi. Hukukçu olmasaydı belki de ünlü bir kaleci olarak tarihe geçecekti

Gaziantep'teydik, Celal Doğan'la maç izliyorduk.

Kaleci, bir şutu "yakalamıştı" ama...

"Ä°ki hamlede".

Celal Doğan bağırmıştı

- Olmadı, topu tek hamlede yakalayacaksın.

Sonra da bize "kaleciliğe dair" bir konferans çekmişti

- Eğer kaleci isen, topu, evladını kucaklar gibi kucaklayacaksın... İlk hamlede ellerinin arasına alıp, bağrına basacaksın... Yere düşürmeyeceksin.

Bizim "hayretle dinlediğimizi" görünce de...

"Açıklama" yapmıştı

- Ne de olsa eski kaleciyim.

****

Lise yıllarında Gaziantep'te kaleciymiş.

Hem de "iyi kaleci".

Bir sezon boyunca yediği gol "bir elin parmak sayısını" geçmiyor.

O sezon, Galatasaray'ın unutulmaz kalecisi Turgay Şeren sakatlanmış.

Yerine acele bir kaleci lazım.

Birileri demiÅŸ ki

- Gaziantep'te Celal diye bir çocuk var.

"O çocuk" hemen İstanbul'a getirilmiş.

"DenenmiÅŸ".

Ve görülmüş ki "Galatarasay'ın filesini bekleyebilecek bir yetenek".

Kendisi ile "sözleşme imzalanmasına" karar verilmiş.

Ama tam bu sırada Celal "Hukuk Fakültesi'nin sınavını kazanmaz mı?"

Celal doÄŸruca "velisine" gitmiÅŸ.

Velisi "Gaziantep hakimi Mehmet Bey".

Mehmet Bey, daha sonra Yargıtay Başkanı olan ve "yargı vicdan ile cüzdan arasına sıkışıp, kaldı" sözleri ile tarihe geçen Mehmet Uygun.

- Mehmet Amca... Durum böyle, böyle... Şimdi ben ne yapacağım?

- Celal, oğlum... Galatasaray büyük kulüp... Ya oraya gider, zamanla milli takım kaleciliğine kadar yükselirsin... Ya da Hukuk'a gider, ülkene hukukçu olarak hizmet edersin... Karar senin.

Celal düşünmüş, taşınmış ve "tercihini" yapmış

- KaleciliÄŸe veda... Hukuk'a merhaba.

****

O Celal, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve Gaziantepspor Başkanı Celal Doğan.

Gençlerbirliği gibi "borçsuz" ve "altyapıya önem veren" bir kulübün başkanı.

****

Geçenlerde, Gaziantep'te, Tenis Kulübü'nde yemekteydik.

DemiÅŸti ki

- Türkiye'de UEFA standartlarına tam uyan iki kulüp var... Gaziantep ile Gençlerbirliği... Bu iki kulübe dikkat et.

Dikkat ettik "kaleci Celal".

Kutluyoruz.

Yavuz DONAT


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır