kapat
25.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



İLKER SARIER


Cat-1'den Cat-3'e geçebiliyor muyuz?

İstanbul'u sis bastı. Bayram tatili için havalimanını dolduran binlerce vatandaş, iptal edilen uçak seferleri nedeniyle perişan oldular.

Değerli dostum Kaptan Pilot Ünal Özkul (Hava Kuvvetlerimizden emekli deneyimli savaş pilotu) ile sohbet ederken, sis ile uçuş ekiplerinin bağıntılarını ve profesyonel reflekslerini sordum. Anlattı

Yolcu uçağı kaptanları, üç kategoriye ayrılıyor Cat-1, Cat-2 ve Cat-3... Kategorik anlamda...

Deneyim ve kişisel performansa bakılarak kazanılmış kategoriler bunlar...

Yoğun sis nedeniyle görüş mesafesi 150 metrenin altına düşmüşse, Cat-2 kategorisindeki kaptanlar için, iniş ve kalkış izni var, Cat-1'e yok... Eğer görüş mesafesi 50 metrenin altına veya "sıfır"a inmişse, o zaman sadece Cat-3 kategorisindeki kaptanlar "inip-kalkabiliyor!"

Gelen veya kalkışa hazırlanan uçağın kaptanı, bu ani değişime uygun kategoride değilse, "Cat-3 ekibinin hazırlanması" zorunluluğu doğuyor.

Eğer siz, Cat-1 kategorisindeki bir kaptanla uçarken, ineceğiniz yere yoğun sis basmışsa, başka bir alana yönlendiriliyorsunuz. Kalkışa hazırlanırken de, Cat-3 kategorisindeki bir kaptanın görevlendirilmesi için beklemek zorunda kalıyorsunuz.

Sis ciddi bir doğa olayı, zaman kaybının en aza indirilmesi, o havayolu şirketinin "kaptanlar yelpazesinin zenginliği" ile orantılı... Bu sistematik, yolcunun can güvenliği için düzenlenmiş...

Sözü, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile basın arasındaki "tatsız" tartışmaya getireceğim.

Terör hadiselerinde basının nasıl canını dişine takıp çalıştığı, aynı zamanda tabii ki emniyetin ne zor şartlarda görev yaptığı bilinir.

Bir megapol emniyet müdürüne "Basın özgürlüğünün vazgeçilmez" olduğunu hatırlatmak ona hakaret sayılsa yeridir. Emniyet ile basını gırtlak gırtlağa getirmenin de alemi yok. Yaşadığımız terör olayları, "görüş mesafesinin sıfıra inmesi" gibi bir olağanüstü durum olarak algılanırsa eğer, toplumsal organizmaların (emniyet veya basın) duruma paralel olarak Cat-1 seviyesinden, Cat-3 seviyesine geçebilmesi gerekir, işin iyi yapılması için...

Öyleyse Cerrah için temel soru, "İstanbul Emniyeti'nin, terör karşısında Cat-3 seviyesine geçip geçemediğidir."

İstanbul Emniyet Müdürü'nün sorunu "basın" olamaz. Ama emniyetin durumu bizim sorunumuzdur. Kendi adımıza değil, halk adına...

Fakat biz yine de kendi kendimize, terör karşısında basının "Cat-3 hassasiyetine" geçip geçemediğini soralım.

Medya bir "güvenlik organı" değil ama performansı önemli...

İlk olarak, medyayı toptan yargılamak mantıksızdır çünkü medya homojen bir yapıya sahip değil...

Dikkatle bakıldığında, saygınlık kazanmış güçlü yayın organlarının, terör karşısında Cat-3 hassasiyetine kolayca geçtiğini fakat irili ufaklı birçok yayın organının zorlandığı görülür. Pazarda yer kapmak, sesini daha çok duyurmak ve öne çıkmak telaşı ile hata yaptıkları görülür.

İstanbul Emniyet Müdürü de bunları bilecek durumdadır. O sebeple medyayı bir bütün yere çalmak mantıksız. Kaldı ki medya da, binbir çeşit terör ortamında sayısız kurban vererek bugünlere geldi.

Bir emniyet müdürü, şehit polisin cenazesinde duygulanıp, nasıl "hassasiyet" bekliyorsa, basının da şehitler verdiği unutulmamalıdır.

Şimdi duygusal değil, "akil" olmak zamanı... Türkiye'ye iyi bayramlar diliyorum.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır