kapat
25.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



Hülya koruyucu anne olmak istiyor

Dün gazetemizdeki "Bir kucak da siz açın" haberini okuyan Hülya Avşar, Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Bahçelievler'deki kampüste çocukları ziyaret etti ve koruyucu anne olmaya karar verdi

Dün gazetemizin manşetini okurken boğazımda bir şeyler düğümlendi. Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı yuva ve yurtlarda 24 bin kimsesiz çocuk ve gence bakıldığını okuduğumda ve o fotoğraftaki minikleri gördüğümde içimden tek geçen duygu, orada onların yanında olma isteğiydi. Haberi okuduktan 10-15 dakika sonra telefon çaldı. Hülya Avşar'ın aradığını söylediler. "Hayırdır" dedim içimden, "Sabah sabah niye arıyor ki?"

Aynı şeyi ona da söyledim; "Rüyanızda mı gördünüz Hülya Hanım, hayırdır" dedim...

İÇİM TUHAF OLDU
"Bir kucak da siz açın" manşetini okumuş. "İçim bir tuhaf oldu. Acaba evlat edinebilir miyim?" dedi. Ona evlat edinme prosedürünün çok uzun olduğunu anlattım. "Ben yine de gitmek istiyorum. Bana yardımcı olur musun? Ziyaret edebilir miyim?" diye sordu. Birlikte gitmeyi teklif ettim. "Gazeteci olarak değil ama arkadaş olarak gidebiliriz" dedi. O sırada Zehra'nın çığlıklarını duyuyordum. "Bir kardeşim olacak. Eve bebek getireceğiz..."

Ve haber merkezimizden Pınar Şengül'ün yardımıyla gerekli bağlantıları kurduk, öğleden sonra Çocuk Esirgeme Kurumu'nun Bahçelievler'deki kampüsünde çocukların cıvıl cıvıl dünyasına konuk olabileceğimizi öğrendik.

Sonra çekine çekine Hülya'yı aradım. "Ben foto muhabiri de getirmek istiyorum. O ortamı yazmak istiyorum. Bayram sabahı insanlara güzel bir mesaj verelim" dedim. Tabii ikna etmek kolay olmadı. Ve sonunda "Demek ki seninle arkadaş olarak bir şeyi paylaşamayacağız. Mutlaka gazeteci tarafın öne geçiyor" dedi.

BENİMLE YATACAK
Ve öğleden sonra Toy's r Us'da buluşmak üzere sözleştik. Ben gittiğimde torbalar dolusu alışverişini yapmıştı.

Yolda Zehra'nın eve bir kardeşle dönme heyecanını dindirmek için elimizden geleni yaptık. Ama dinleyen kim? Zehra anlatıp duruyordu; "Ona kundak alacağım. Benim odamda, benimle birlikte yatacak. Benim pişik kremimi de ona vereceğim."

Sonunda Bahçelievler'deyiz... Önce 0-2 yaş bebeklerin olduğu bölüme giriyoruz.

Bebekleri kucağına alıp seviyor Hülya. Sağlıklarıyla ilgili sorular soruyor. "Aaa bu altını ıslatmış" diyor. Ortamın ısısının çocuklara fazla gelip gelmediğini merak ediyor. Evlat edinme ve koruyucu aile olabilmenin şartlarını öğreniyor.

Sonra okul öncesi çocukların olduğu grubun o mini mini evlerine geçiyoruz. Geniş salonda hepsi kanepelere oturmuş televizyon izliyor. Öğretmenleri "Misafirlerimiz var çocuklar" dediğinde hepsinde bir hareketlenme. Bir anda çevremiz cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle doluyor. Hülya ile Zehra'nın getirdiği hediye paketleri yırtılırcasına açılıyor. Herkes beğendiği bir şeyi alıyor. Ama en büyük ilgi yumurta çikolatalara... Alamayanlar ağlıyor, Hülya hepsini sakinleştirmeye çalışıyor. Oturuyor onlarla lego oynuyor, resim yapıyor. Zehra ise bir kardeş değil ama bir abla bulmuş kendine. 8-9 yaşlarında bir kız çocuğuna bakıyor dikkatli dikkatli...

Görevliler, "Hülya Hanım kamera ordusuyla birlikte geleceğinizi tahmin ediyorduk. Bizi yanılttınız, size çok teşekkür ederiz" diyorlar. Ve çocukların oyuncaktan çok sevgiye ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar. Bir an Hülya'nın gözlerinde yaşlar toplanıyor, hemen arkasını dönüp siliyor.

SEVGİ İSTİYORLAR
Ayrılırken ilköğretim çağındaki çocukların hemen binanın yan tarafında olduklarını öğreniyoruz. Görevlilerden biri; "Kameralar vardır diye yanınıza gelmeye çekiniyorlar" diyor. Hiçbiri istemiyormuş televizyonlarda görünmeyi... Ve sonunda cıvıl cıvıl sesleri ardımızda bırakıp ayrılıyoruz. Arabada bir süre konuşamıyoruz. Sonra soruyorum Hülya'ya; "Ne düşünüyorsun?"

"Gazetedeki haberi okuduğum anda çok etkilendim. Buraya gelip bu çocukları gördükten sonra evlat edinmenin çok doğru bir şey olduğuna inandım. Evlat edinme süreci çok uzunmuş. Ama koruyucu aile mutlaka olacağım."

Zehra hemen lafa karışıyor "Ama o seni öz annesi gibi hissedecek."

"Evet" diyor Hülya, "Okutacağız, ömrümüz yeterse evlendireceğiz. Hep bizimle birlikte olacak. Önemli olan iyi bir eğitim vermek."

Zehra yine çocuk hayallerinin peşinde; "Önemli olan benim kardeşimin olması. Hep evde olacak. Çünkü bizim evimiz onun da evi olacak."

Hülya bu ziyaretleri sık sık tekrarlamayı düşünüyor. Ve diyor ki; "Çocukların sevgiden başka bir şeye ihtiyaçları olmadığını gördüm. Kameraları istememelerinin nedeni de bu. Bunu reklama çevirmek gerçekten de çocuğun kalbine bıçak saplamak gibi bir şeymiş. Çünkü kullanıldıklarını hissediyorlar.

Şengül BALIKSIRTI


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır