kapat
01.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

'Halam hep yanlış anlaşıldı'

Meral Bebe, Latife Hanım'ın vefatına değin aynı evde nice yılları birlikte geçirdiği yeğeni. Erkek kardeşi Ömer Uşaki'nin kızı. Meral Hanım, halasını anlatırken "hep yanlış anlaşılmış bir hayat" diyor

* Latife Hanım'la aynı evde büyüdünüz. Evlilik toz pembe gitmemiş galiba ama halanızın aşk ya da tutkusu da hiç tükenmemiş..

Hep saygı ve sevgisi vardı. Ve o sevgi ölene kadar hep onunla beraberdi. Hatta ben kızardım bazen. 'Ne biçim şeysin sen' diye. Yani, bir yere kadar sever insan. 'Hiç senin izzeti nefsin yok mu hala' derdim.

* Geçmişte yazılanlara ya da çekilen filmlere bakılırsa öfkeli, aşırı kıskanç bir Latife Hanım portresi çıkıyor..

Onu yazanlara sorun. Bugüne kadar kim iyi bir şey yazdı kadının hakkında. Bu memlekette sevilmek için size söyledim ne biçim olmak gerektiğini. Latife Hanım belki sertti ama asla terbiyesiz değildi. Yalnız şunu unutmayın, evlendiği zaman halam 22 yaşında, Ata 42 yaşındaydı. Etrafındaki her insan melek değildi onun. Akşam saat beşten, sabah saat beşe kadar sofrada oturulup içiliyor, her şey konuşuluyor. Ama eşi olunca başka.

* Çankaya Köşkü'ne özel bir düzen de getirmiş..

Gittiğinde hiçbir şey yokmuş orada. Halam sofraya peçete koyarmış, adamlar çizmelerini silerlermiş beyaz peçetelerle. Ama bunlardan bahsetmeyelim.

* Sadece okumakla mı geçti hayatı? Bir şey üretmek daha değerli değil mi?

O etrafındaki insanları üretti. Halam çok güzel piyano çalardı. Çocukluğunda başlamış çalmaya ve büyük dedem Salih Bey Londra'dan bir piyano getirmiş ona çalması için. Sonradan benim kızım konservatuara girdiğinde ona verdi piyanosunu. Avrupa'da konser vermesini istemişler evlenmeden önce. Dedem ben kızımı şanoya çıkartmam demiş. O da derdi ki 'O beni şanoya çıkarmadı ama, Allah beni bir şanoya çıkardı ömrümün sonuna kadar indirmedi.'

* Latife Hanım'a haksızlık mı edildi?

Ömrü boyunca ağzından bir şikâyet çıkmadı. Bir sefer hariç. Bir gazetede herifin biri, kendi kafasından geçirmiş, ne geçirmişse, onu yanlış tanıtan şeyler yazmış. Sokaklarda gazetenin afişlerini gördüğü zaman, 'Beni nerelere kadar düşürdüler' dedi.Vasiyeti vardı, O gazetede ölüm ilanım çıkmasın, dedi.

* Latife Hanım öldüğünde neden çok sessiz bir tören yapıldı?

Hiç hoşlanmazdı zaten bunlardan. Hatta kanserden öldü. Kanserini bile gizledi. Yarayı saklamış. Kuzenlerimden birinin kocası doktordu, o görmüş. Yara kanıyormuş. Yanında çalışanlara yemin bile vermiş, kimseye söylemeyin, diye.

* Sizce nasıl bir Latife Hanım portresi çıkıyor?

Bana kalırsa boşa geçmiş bir hayat. Bazen üzülürdü. Herkesin evine birisi geliyor akşamları. Parmağının ucuna takmış torbayı, ne götürüyorsa evine, bir torba gidiyor. Galiba bir sıcaklıktı aradığı...

'Büyük insanlar hep yalnız olur'
Dilek Bebe de, Meral Hanım'ın kızı... O da annesi gibi Latife Hanım'la hem Ayazpaşa Köşkü'nde hem de Safir Apartmanı'ndaki dairesinde kendi ifadesiyle hemen hemen her gün buluşup sohbetler yapmış. Onun da cevapları annesininkinden farklı değildi.

* Çok az mı neşelendi Latife Hanım?

Halam çok yalnız bir insandı. Ama bence bütün büyük insanlar yalnızdır. Tabii ki hüzünlüydü de. Yanına ne kadar gidip gelsek de, bir yalnızlık vardı içinde, sadece ondan değil, anlaşılamamaktan dolayı da bir yalnızlık.

* Hatıralarını yazdı ama..

Günlük yazarız hepimiz, o da yazdı tabii ki. O hatıralar devlet tarafından saklanıyor şimdi.

* İkinci kez evlenmedi. Evlilik teklifleri geliyor muydu?

* Halam evlenmek isteyenleri hep reddetmiştir.

Nebil ÖZGENTÜRK


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır