|
 |
|
SAVAŞ AY
Emniyet kemeri takana takmayana!..
Lüzumsuz gören de var ille ki kullanan da. Bazısı "şuncacık yakın yolda takmazsam ne olur?" deyip kıvırtıyor. Bakın, sanal lakin bilimsel olarak bir olay anlatılıyor aşağıda. İyicene okuyun, sonra ister takın, ister takmayın emniyet kemerinizi.
Bir araba güüm diye!..
* Bir otomobil 80 km sabit hızla duvara çarpar
* Ve işte sonra olayın gelişimi şöyle olur
* Çarpışmadan 26 milisaniye sonra ön tamponlar araca gömülür.
* Araç kendi ağırlığının 30 katı kadar bir kuvvetle frenlenir.
* Sürücü ve yolcular kemer ile bağlı değillerse 80 km süratle araç içinde harekete devam ederler.
* 39 milisaniye sonra sürücü, koltuğuyla beraber 15 cm öne doğru fırlamıştır.
Gösterge paneli vee!..
* 44 milisaniye sonra sürücü göğüs kafesiyle direksiyona çarpar.
* 50 milisaniye sonra araç ve içindekiler üzerinde etkiyen yavaşlatıcı kuvvet 80 G'ye ulaşır (yani kendi ağırlıklarının 80 katı büyüklükte bir kuvvet üzerlerinde etkir).
* 68 milisaniye sonra sürücü 9 tonluk bir kuvvetle gösterge paneline çarpar.
* 92 milisaniye sonra sürücü yanındaki yolcuyla beraber aynı anda kafasını ön cama çarpar, yolcu bu çarpmayla kafasına ölümcül bir darbe alarak camdan dışarıya fırlar.
* 100 milisaniye sonra direksiyon tarafından tutulan sürücü tekrar aracın içine düşer, o anda ölmüştür.
Ricat değil bu!..
* 110 milisaniye sonra araç yavaşça geriye çekilmeye başlar.
* 113 milisaniye sonra sürücünün arkasında oturan yolcu sürücü seviyesine yükselir ve kafasıyla sert bir darbe yapar aynı anda kendisi de ölümcül bir darbe almıştır.
* 150 milisaniye sonra tekrar sessizlik egemen olur cam, çelik, plastik parçaları yere düşer.
* 200 milisaniyeden daha kısa bir süre içinde her şey biter.
* Ortaya çıkan enerji inanılmazdır. 80 km/h hızda ortalama 1 ton ağırlığındaki bir otomobili 30 metre yukarıya fırlatabilir.
Yani sözün özü; "Lütfen otomobil hareket etmeden önce emniyet kemerinizi takın."
Bir feryadın anatomisi
Bayramınız kutlu ola amenna. Ama ozan Edip Cansever'in "Gülmek, bir halk gülebiliyorsa gülmektir" dediği gibi bayram herkes için bayramsa manâsını büyütür di mi? Okuyun bu feryat mektubunu, bir okuyun dilerseniz ve bayram coşkusunu buruk kırık yaşayanlarımızı da bir duyumsayın bakalım
Paşabahçe hüzünleri
Savaş Kardeş. Size bu mektubu sendikamıza üye oldukları için işten atılan ve 32 gündür Paşabahçe Eskişehir fabrikasının kapısında bekleyen 350 cam işçisi ve onların ailelerinin durumunu aktarmak için yazıyorum.
Eylül ayı başında sendikamıza üye olan 700 Paşabahçe Eskişehir işçisinden bugüne değin 350'si işten atıldı. İşten atılan bu işçiler yerine çalıştırılmak üzere yeni işçiler işe alındı.
İşten atılan işçilerin tek günahı Anayasa'nın kendilerine tanıdığı sendikalaşma hakkını kullanmaları. İşten atılma nedeni iş daralması ya da işyeri kapanması değil, iş devam ediyor. İşten atılanlar yerine yeni işçi alınıyor. Bu uygulama Anayasa'ya, yasalara ve ülkemizin onayladığı uluslararası sözleşmelere aykırılık taşımaktadır.
Grev ve iftar çadırı
İşten atılan üyelerimiz 32 gündür Eskişehir organize sanayi bölgesindeki Paşabahçe Fabrikası'nın kapısında çadırlarında ve barakalarında bekliyorlar. Gece gündüz orada kalıyorlar, iftarlarını fabrika kapısında yapıyorlar.
Sizleri Eskişehir'de fabrika kapısında 32 gündür işleri ve aşları için bekleyen üyelerimiz arasında görmek bize mutluluk verecektir.
Mustafa BAĞÇECİ Genel Başkan
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
