|
 |
|
NECATİ DOĞRU
Cumhuriyet: Talih ve tarih değiştirme anahtarı!
Önce "Sevr boyunduruğu" kırılmış, barış bayrağı "Misak-ı Milli kalesine" dikilmişti. Bağımsızlıktan, onurdan, medeni yetenekten, hayat ve özgür yaşama hakkından kıl payı kadar bile vazgeçilmeyeceği bütün dünyaya ilan edilmişti. 80 yıl önce cumhuriyet "açık alınla" kurulmuştu.
80 yılda 80 milyon genç!
Her yaştan!
80. yıl kutlu olsun.
İstanbul'un Fındıklı mahallesinde 1910 yılında doğdu. Babası Mehmet Zihni, Büyük Taarruz'un topçu kumandanıydı, Atatürk, taarruz başlamadan önce Mehmet Zihni Bey'i çadırına çağırdı ve "Ne kadar zamanda bizim piyademiz topçu ateşiyle karşı tepedeki Yunan mevzilerine girebilir" diye sordu.
"2 saatte" yanıtını aldı.
****
Atatürk, "Topçu kumandanı yarbay Zihni, cebinde sürekli olarak kızının fotoğrafını taşıyor, kızının özlemiyle ne dediğini bilemiyor" diye düşünür.
Kumandan sözünde durur.
1 saat 50 dakikada...
Yunan askeri tepeden atılır.
Aynı tepeyi 2 saat içinde alamayan kumandan intihar etmiştir. Yarbay Zihni, sonraki yıllarda kızına; "Eğer 2 saatte tepeyi alamasaydık, ben de intihar edecektim. Çünkü sorun var olmak, yok olmak, bağımsız olmak ya da tutsak olmak sorunuydu" der. 80 yıl önce bu kız çocuğu ilkokulun ikinci sınıfında okumaktadır.
Cumhuriyet kurulur.
İlk ve orta okul biter.
Lise biter.
Cumhuriyet'in yüksek medeniyete yüksek adalete, yüksek çalışmaya, yüksek bilime, yüksek teknolojiye, yüksek demokrasiye vidalanması için gerekli olan "eğitimli insan malzemesi"ni yetiştirmek amacıyla yurtdışına üniversite okumaya gönderilen başarılı öğrencilerden biri de bu kız çocuğu olur.
****
Fransa'ya gider.
Matematik-fizik okur.
Çok çalışır.
Astronomiye geçer.
Astronomiyi de bitirir.
Fransa'da 6 yılı geçmiştir, başarılı olduğu için kürsü profesörleri ona "Fransa'da kalması" için teklif getirirler. Kabul etmez. Gerekçesi şudur "Ben 6 yıldır buradayım. 6 yıldır kendi devletimin yani kendi halkımın bana gönderdiği parayla okudum, halkım beni ülkeme geri döneyim diye bekliyor"
Türkiye'ye döner.
8 yıl mecburi hizmeti vardır. Milli Eğitim Bakanlığı'na görev beklediğini bildirir. O yıllarda yurtdışında okuyanlar ilk görevlerine üniversitede doçent atanarak başlarlardı. İstanbul Üniversitesi Astronomi Bölümü'ne doçent olarak atanır.
****
Fakültenin her bölümünde yabancı hocalara tercümanlık etmekle başlar. O yılları şöyle anlatıyor
"Fakültede astronomiyle ilgili bir alet, bir kitap hiçbir şey yok. Bir astronomi kitabı vardı yabancı dilde. 400 sayfalık kitabı 6 ayda tercüme ettim. Hepimiz çok şey yapmak istiyorduk, büyük bir gayret içindeydik. Çok çalışıyorduk. Rasathaneden gece saat 12'de çıkardık."
Profesör oldu.
Bölüm başkanı oldu
22 yıl bölüm başkanlığı yaptı.
5 profesör...
5 doçent...
2 doktoralı asistan...
Yetiştirdi.
Temel bilimleri genç cumhuriyete taşımak için eğitim kurumlarında 46 yıl hem araştırıcı, hem eğitimci, hem idareci olarak çalıştı.
O, bir kadındı.
Türkiye aydınlanmasına pencere açan bilim kadını olmuştu. O, Prof. Dr. Nüshet Gündoğan'dı. Türkiye'nin evreni gözetleyen ilk kadın astronomu o olmuştu. Ona bu kapıyı 80 yıl önce kurulan cumhuriyet açmıştı.
****
Profesör Nüshet Gündoğan, cumhuriyetin insanlara "tarih ve talih değiştirme bilinci aşıladığını" söylüyor.
Cumhuriyet 80 yaşına girdi.
Herkese kutlu olsun.
Ülkemiz, cumhuriyetin "talih ve tarih değiştirme kaldıracı"nı kullanarak daha iyi günlere doğru gidiyor. Ancak Cumhuriyetimizin 80 yaşına "Amerika istedi diye 8.5 milyar dolarlık ucuz faizli kredi alıp Irak'a asker gönderme tezkeresi çıkarmamış olarak girmemiş olmasını" çok isterdim.
NOT Profesör Nüshet Gündoğan'ın hayat hikâyesini Firdevs Gümüşoğlu'nun "Cumhuriyet'te İz Bırakanlar" adlı kitabından özetledim.
Mesajlarınız için:
ndogru@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
