kapat
29.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Dairesinden bile Gazi'yi görüyordu

Cumhurevi'nin resmi ilk evsahibesi Latife Hanım'ın, bilinmezliklerle dolu yaşamında ve özellikle de Mustafa Kemal'siz geçen elli yılının öyküsünde neler saklıydı?

Gazi'yle boşandıktan, yaşamını yitirdiği 1975'e kadar nasıl bir ömür geçirdi? Sırrını neden kimse çözemedi? Yakınlarının tanıklığıyla Latife Gazi Mustafa Kemal...


Cumhuriyet'in sekseninci yılında bizim de bir öykümüz var... Latife Uşaklıgil.. Latife Uşakizade ya da Latife Hanım.. Gazi Mustafa Kemal'in ilk ve tek eşi... Doğrusu Mustafa Kemal'den ayrıldığı Ağustos 1925'ten sonrasına dair, yani yaşamını kaybettiği 1975 Temmuz'una kadar hakkında çok az şey bildiğimiz Latife Hanım.. İşte bu ayrılık dönemine, Mustafa Keamal'siz elli yıla bir pencere açıyoruz.... Öykü içinde öykü aslında... Latife Hanım, Mustkafa Kemal'den sonra hiç evlenmedi.. önce babaevinde, ardından Harbiye Gazi Heykeli'nde bakan apartman dairesi'nde, sırları, yalnızlıkları, hüzünleri ama tanıklar ve akrabaların ifadesinden anlaşılıyor ki tükenmeyen Mustafa Kemal aşkıyla bir ömür geçirdi... 'Sırlar odası'nda hatıralarını paylaşmadığı bir elli yıl... İşte bu bilinmeyen dönemi bize, kızkardeşinin çocukları Meral Bebe ve Dilek Bebe anlatacak...

Gazetecinin adı, Niyazi Banoğlu'ydu. 1950 yılında, Zaman Gazetesi'nde, Mustafa Kemal'in cepheden savaşa, kuruluştan kurtuluşa, evlilikten, yalnızlığına dair, çeşitli kaynaklardan derlenen hatıralarını yayınlıyordu. "Dizi yazı"nın yayınlandığı günün sabahında oldukça erken bir saatte gazetenin yayın müdürünün telefonu çaldı. Arayan Latife Hanım'dı. Oldukça kızgın bir ifadeyle. "Yayının derhal durdurulmasını talep ediyor ve özel yaşamının yazılmasının hakka, hukuka uygun olmadığını" söyleyip telefonu sertçe kapatıyordu. Yayın müdürü, panik içinde kalmıştı, oysa yazı içinde Latife Hanım'dan çok az sözediliyordu, evlendiği, tanıştığı sadece...

Peki neden bu kadar kızıyordu ki? Banoğlu'na olanları anlatıp, derhal Latife Hanım'ın yaşadığı Ayazpaşa'daki Uşaki Köşkü'ne gitmesini, hem röportaj yapmasını hem de gerekirse yazı için izin almasını istedi. Banoğlu da oldukça şaşırmış ve çaresizliğe düşmüştü. Bu nasıl olacaktı? Latife Hanım, Mustafa Kemal'den boşandığı Ağustos 1925'ten bu yana tek bir gazeteciyle konuşmamış, evliliğe dair yani o 'bin gün'e ilişkin, hep derin bir sessizliğine gömülmüştü. Ama serde gazetecilik vardı, randevu falan almadan doğruca Ayazpaşa'daki evin kapısına dayandı. İçeriye, yani Latife Hanım'a haber gönderdi. Umudu yoktu gerçi.

Ancak, hayret ki "olur" çıkmıştı. Aslında "Köşk"ün kapısından, salona değin, o kısacık zaman içinde kalbi duracak gibiydi. Ama işte, birkaç dakika sonra Latife Hanım karşısındaydı!!!

GAZİ'DEN AYRI 28 YIL
"Latife Hanım'ın birçok gezilerde, Atatürk'le beraber çekilmiş resimlerini görmüştüm fakat burada karşılaştığım hanımefendi, asla o değildi. Atatürk'ten ayrılalı 28 yıl olmuştu. Bu 28 yıl, bu asil kadının üç mevsimini de kemirmişti. Artık ne ilkbahar, ne yaz ne de sonbaharı kalmıştı. Bembeyaz karlı bir dağbaşı, dağların uçurumlarını andıran derin kırışıklıklarla dolu bir yüzdü karşımdaki hanım. Salonda bir koltuğu göstermesinin ardından en hırçın haliyle 'Ne hakla benim hayatımı yazıyorsunuz, kim veriyor bu hakkı size' dedi. İrkilmiş şaşırmıştım, ne diyeceğimi bilemedim önce... Sonra sözleri yuvarlayarak ve aşırı heyecanla, 'Efendim, onun hakkında sizin bildiklerinizi kimse bilmiyor. Onları öbür dünyaya götürmeye hakkınız yok. O'nu bütün yönleri ile bilmeliyiz. Halbuki siz onları saklıyorsunuz' diyebildim. Bir iki dakika geçtikten sonra, salonda bir boşluk oldu ve Latife Hanım yerinden doğrularak yüksek sesle 'Siz ne diyorsunuz, o, hala içimde alev alev yanıyor' dedi ve hıçkırmaya, hıçkıra hıçkıra gözyaşı dökmeye başladı."

BİRBİRİMİZE SÖZ VERDİK
Evet, Niyazi Banoğlu, bir kez daha şaşırmıştı. Çankaya'nın ilk resmi evsahibesi ve hakkında pek çok kez kitap yazdığı Gazi'nin eşi Latife Hanım, karşısında ağlıyordu, hem de derin hicranıyla... Aradan kısa bir süre geçti, Latife Hanım, gözyaşlarını silmeye devam ediyordu. Ve daha sakin bir ses tonuyla.. "Bilmediğiniz bir şey var galiba. Biz ayrılırken, müşterek hayatımıza dair konuşmayacağız diye birbirimize söz vermiştik Siz benden bunu nasıl istersiniz?" dedi. Ama Banoğlu'na "biraz daha oturun" diye izin verdi nedense.
"Konuşabiliriz, pekala ama kesinlikle neden boşandığımıza dair tek kelime cevap vermem, bunu babam da sormadı, sorsaydı da cevap alamayacaktı zaten!" Derken, bir yandan kahveler içilirken bir yandan da Banoğlu'yla Latife Hanım arasında yine geçmişe dair bir sohbet başladı...

Ancak sahiden de Gazi'yle evliliğine ya da boşanmasına ilişkin tek kelime konuşulmadan, sadece ve sadece "Kurtuluş ve kuruluş günleri"ne ilişkin kimi hatıralar anlatıldı. Ve Banoğlu, izin isteyip, ayrıldı Köşk"ten. O kısacık görüşmeden... Geriye, her ikisini bir masada karşılıklı otururken gösteren tek kare bir fotoğraf kaldı yadigar.

Genç subayın güzel iltifatı
Latife Hanım'ın erkek kardeşi Ömer Uşşaki'nin torunu olan Dilek Bebe, 'Latife halasıyla geçirdiği yıllar'a dair ilk kez açıklamalar yapıyor. "Ve şimdi düşünüyorum da bu durum Latife halamın da çok hoşuna giderdi" diyor. Ve halasıyla ilgili bir de hikaye anlatıyor "Halam, bir 10 Kasım günü Beyoğlu'nda dolaşıyor. Bir gazeteci köşebaşında "Atatürk ve Latife Hanım'ın anıları yazıyor" diye bağırıyormuş. Gazetelerin rüzgardan uçmasını engellemek için gazete balyasına konan taş halamın fotoğrafının üstüne gelmiş. Halam da gazeteciye, 'sen o kadının suratına taş koymuşsun. Allah onun bahtına taş atmış zaten, sen niye taş koyuyorsun?' demiş. Tam o an arkadan bir ses 'hanımefendi hazretleri, ne farkeder ki taş konsa da siz hep kalbimizde kalacaksınız' demiş. Halam bir dönmüş ki gencecik bir subay. Tanımış halamı. Halam, tabi ki bu subayın iltifatından çok mutlu olmuş."

YARIN
Onlarınki büyük bir aşk hikayesiydi...

Nebil ÖZGENTÜRK


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır