kapat
05.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

AHMET HAKAN


Türkiye'de kahin olmanın avantajı

Tempo dergisinde "Ortaköylü Kahin Şermin"in kehanetlerine yer verilmiş.. Şermin, kehanetlerini dile getirirken ayrıntıya girmeyerek kendisini fazla riske atmıyor. Ayrıca Türkiye'de kahin olmanın avantajlarını da sonuna kadar kullanıyor.

İşte Şermin'in kehanetleri ve benim düşüncelerim

KEHANET: "Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer değişecek.."

Bu tek cümlelik kehanet, mizah duygusu körelmişleri bile harekete geçirecek denli güçlü.. Gerçi Şermin ayrıntı vermemiş ama insanın ilk aklına gelen şunlar oluyor Ne olacak? Şortla asker mi denetleyecek? Kırmızı ışıkta durmaktan vaz mı geçecek? Markette alışveriş yapmayacak mı? Gazetecilerden dostlar edinip 'köşk günlüğü' mü tutturacak?. Yoksa daha da içe mi kapacak? Bu mümkün mü? Bundan daha kapalı olunabilir mi? Kısacası Şermin'in bu kehaneti sadece kafa karıştırıyor.

KEHANET: "Çok büyük deprem söz konusu değil. 5'ler seviyesinde olur. Zaten Marmara fayı bir kerede bölünecek diye bir şey söz konusu değil. Ona döne döne baktım..".

Siyasi konularda olduğu gibi bilimsel konularda da Türkiye'de kahin olmanın avantajı büyük. Şermin'in deprem için söylediği, bir kehanetten çok, Marmara fayının nasıl bölüneceğine dair yapılan iki türlü yorumdan birini seçmekten ibaret..

KEHANET: "Devlet büyüklerimizden birini kaybedeceğiz. Görevden çekilmiş biri. İsim veremem".

Benim de aklıma bir isim geldi ama ben de isim veremem. O halde Şermin'le benim aramda nasıl bir fark var? Ayrıca "görevden çekilmiş bir devlet büyüğümüzü kaybedeceğiz" gibi bir cümle bir kehanet olabilir mi?

Çok gecikmiş bir sözlük çalışması
Hasan Cemal "Değişimden anlamayan angutlar" diye yazdı.. Oktay Ekşi, üzerine alınmamış gibi yaparak "Angut"a karşı iki yaman sözcüğü devreye soktu "Düdük" ve "Hödük".

Zahmet edip sözlüğe baktım. Sözlük "Angut"u şöyle tanımlıyor "1- Ördekgillerden tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu. 2- Ahmak, kaba saba.." Tüyleri kiremit rengi kuşumuzun "evcilleştirilebilir" oluşuna dikkat çektikten sonra, Oktay Bey'in devreye soktuğu iki sözcüğün kastedilen anlamlarına bakabiliriz "Düdük Akılsız, boş kafalı", "Hödük Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt kimse."

Görüyorsunuz değil mi Anlamları, sözcüklerin kendisinden daha sert. Belki de bu yüzden Cemal Süreya "Yüreğin yaban argosu"ndan söz etti.. Öyleyse yaşasın argo!

İbo'nun can güvenliği yok
Türkiye, Irak'a asker gönderme planları yaparken, bir yandan da "Irak halkını kazanmaya yönelik" çalışmalar yapıyormuş. Bu kapsamda Başkent Bağdat'taki stadyumda halk konserleri düzenlenecekmiş. Konser için İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar ve Sibel Can'ın adı geçiyormuş... Yiyeceği, güvenliği, elektriği, yolu, suyu olmayan bir halkın konserle kazanılabileceğinin düşünülmesinin naifliği üzerinde durmak bile istemem.. Ama beni düşündüren bir sorun var İbrahim Tatlıses'in Saddam Hüseyin'e olan fiziki benzerliği konusu ne olacak? Hülya Avşar ve Sibel Can açısından sorun yok ama zavallı Bağdatlılar, İbrahim Tatlıses'i sahnede gördüklerinde, "Eyvah, Saddam gelmiş" diye kaçışırlarsa ne olacak? Daha da kötüsü pimpirikli olduklarına dair epey örnek sergilemiş olan Amerikan askerleri, sahnedeki İbrahim Tatlıses'i Saddam zannedip, kendi yöntemleriyle yakalamaya çalışırlarsa ne olacak? Bence İbrahim Tatlıses, "can güvenliği"ni gerekçe göstererek, devletin verdiği bu yüce görevden affını isteyebilir. Endişe etmesin Mazur kabul edilecektir.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır