kapat
03.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL

GREENCARD

EMRE AKÖZ


'Regl' manşete çıkınca

Kamyon kadar lafların, balyoz gibi ifadelerin, günü kollayan ahlak derslerinin gün gelip fos çıkmasına şahit olmaktan büyük zevk alırım.

Süreyya Ayhan'ın regl (aybaşı) sorununda da benzeri bir durum ortaya çıktı. Nasıl olduğunu anlatayım...

****

O vakitler Milliyet'te çalışıyordum. Doğan Grubu gazetelerinde bir 'sorun' ortaya çıktı. Başta Serdar Turgut olmak üzere bazı yazarlar, içinde 'penis', 'regl', 'masturbasyon' kelimeleri geçen yazılar kaleme alıyordu. Bu tip yazıların amacı ve üslubu elbette erotizm ya da pornografi değildi. Hayatın gerçeklerini mizahi bir dille anlatmak ve tartışmaktı.

Tabii gazetelerin yaşlı ve muhafazakar yazarları bu tip yazılara kızıyordu. Birkaç eleştiri yazdılar ama durum değişmedi. 'Gençler' ve 'kadın' yazarlar bildiklerini okumaya devam ettiler.

Sonunda patrona şikayet ettiler. Aydın Doğan da bir uyarı yazısı yolladı. Özetle 'Böyle yazılar istemiyorum' dedi.

Derken aradan 6 ay filan geçti. Clinton-Monica skandalı patladı! Hem de ne patlama... Diğer gazeteler gibi Aydın Doğan'ınkiler de olayı manşetten vermeye başladı. Birinci sayfalar 'oral seks'ten 'sperm'e, cinselliğe ilişkin bin türlü kelimeyle doldu. Hayat yasakları delmişti.

****

Şimdi de aynı durum var. Süreyya Ayhan'ın büyük yarıştan önce regl olması... Kendi anlatımına göre bu yüzden iyi bir performans gösterememesi tüm gazetelerin birinci sayfasında ve TV haberlerinde yer aldı. Hani bu tip kelimeler kullanılmayacaktı? Hani 'aile gazeteleri'nde böyle şey olmazdı? Hayat bir kere daha yasakları deldi işte.

****

Peki doÄŸrusu neydi?

Bence yapılması gereken yasaklamak değil, ilkeleri belirlemek ve benimsetmektir. Eğer durup dururken seksten söz ederseniz... Bu yaptığınız anlamsızdır, yersizdir, gereksizdir. Ama yeri geldiğinde, bağlantı kurulduğunda 'regl' de dersiniz, 'penis' de...

Size başka bir alandan örnek vereyim. Bir köşe yazısı hatırlıyorum. Şöyle başlıyordu "Geçen akşam evde Chivas Regal içiyordum. Viskime daima tek buz atarım. Daha ilk yudumu almıştım ki telefon çaldı. Arayan Başbakan Tansu Çiller'di. 'Kıbrıs ile ilgili yazınızı okudum' dedi..."

Bu cümlelerin ardından ne beklersiniz? Mesela Çiller'in Kıbrıs-Türkiye kaçakçılık hattından söz açmasını ve bu mallar arasında viskinin de olmasını... Değil mi? Halbuki yazarımız başbakanla arasında geçen siyasi tartışmayı aktarıyordu. İşte 'anlamsız, yersiz, gereksiz' dediğim tam da bu Bana ne yahu senin içtiğin viskiden! Viski de yaz, seks de yaz; ne yazarsan yaz... Ama gündemle, sokaktaki hayatla, ne bileyim toplumun sorunlarıyla bir bağlantısı olsun. Havada durmasın.

İşte mesele bu kadar basit ve bu kadar karmaşık.

Atatürk ve 'Hair'
Kabaca, 'toplumu ve dünyayı kavrama biçimine' ideoloji deriz. İdeolojiler sadece 'siyasi' olmadığı gibi sadece 'kelimelerden' ibaret de değildir. Hem görsel, hem de işitsel malzemeden faydalanırlar. İdeolojilerin bir özelliği de 'dikey' değil 'yatay' da çalışmalarıdır. Örneğin "her zaman ezenler ve ezilenler olacaktır" demek ideolojinin 'dikey' çalışmasına bir örnektir çünkü toplumu bir alt-üst ilişkisi olarak kavrar. 'Yatay' dediğim ise ideolojilerin çeşitli hatta alakasız şeyleri (ürünler, simgeler, hikayeler) bir araya getirmesidir.

Bunca 'soyut' laftan sonra gelin ideolojinin yatay çalışmasına ilişkin bir örnek vereyim

****

Geçen akşam zaplarken bir diziye rast geldim. Pek az seyrettim; sanırım 'Hayat Bilgisi'ydi... Müzik öğretmeni (Candan Erçetin) müzikallerden örnekler veriyor. Sınıfa 'Hair'in kasetini getirmiş. Hani ABD'nin Vietnam Savaşı'nı eleştiren, hipilerin idolü olan ünlü filmin müzikleri...

Öğretmen teybe kaseti koydu. 'Let the sun shine in' çalmaya başladı. Biz seyirciler bir yandan parçayı dinliyoruz, bir yandan da sınıf içinde dolaşan kameranın bize gösterdiklerine bakıyoruz. Kamera önce Candan Erçetin'e odaklandı. Mutlu ve gururluydu 'hocanım'. Sonra öğrencilere Kimi hoşlanmıştı çalandan, kimi aval aval bakıyordu.

Buraya kadar gayet 'normal' bir durum. Derken kamera sınıfın duvarlarında dolaşmaya başladı Önce Atatürk resmine odaklandı... Ardından Atatürk'ün 'Gençliğe Hitabe'sine... Sonra yine Atatürk'e... Son olarak da 10'uncu Yıl Marşı'nın afişine zum yapıldı.

Böylece barış yanlısı, savaş karşıtı, hipi sempatizanı 'Hair'in müzikleri ile Atatürk, Gençliğe Hitabe ve 10'uncu Yıl Marşı kamera marifetiyle bir araya getirilip 'yapıştırılmış' oldu.

İyi mi yapıldı, kötü mü? Doğru mu, yanlış mı? Orası ayrı konu ama çok eğlenceli bir sahneydi. Çünkü Atatürk ile Hair'in böyle harmanlanmasına ilk kez şahit oldum.

Ä°ki basit hata
Geçen akşam California Valiliği'ne aday olan Arnold Schwarzenegger hakkında bir haber vardı. Biliyorsunuz, Arnold ünlü bir sinema oyuncusu olmadan önce vücut şampiyonuydu ve eski şöyleşilerinde grup seks yaptığını belirtmiş, ırkçı fikirler öne sürmüştü. Şimdi "değiştim" diyor ama yine de o laflar başını ağrıtıyor.

Son olarak ABC News'un açıkladığı bu tip bir söyleşiyi bizim bir kanalımız seyircisine nasıl sundu biliyor musunuz "ABC News bu belgeyi basına sızdırdı." Nasıl yani? Yahu ABC New'un kendisi basın-medya zaten.

Bir başka haber... Habere göre Komodor Ejderi denilen Endonezya kökenli dev kertenkele Beyrut'ta korku yaratmış. Kedileri, köpekleri filan yiyormuş. Bir gazetemiz hayvanla ilgili bilgi verirken şu cümleyi kullandı "Komodor Ejderi'nin boyu ortalama 3 metreyi buluyor."

Ya "... boyu ortalama 3 metre" denir... Ya da "... boyu 3 metreyi buluyor." DeÄŸil mi?

Ä°LK MÄ°ZAH DERGÄ°SÄ° HANGÄ°SÄ°?
Modern 'Saatli Maarif Takvimi' diyebileceğimiz 'Arif Takvimi' 3 Eylül tarihinde meydana gelen olayları sıralarken, "İlk haftalık mizah dergisi 'Kalem' yayınlandı (1908)" demiş. Münir Süleyman Çapanoğlu'nun 'Basın Tarihimizde Mizah Dergileri' adlı kitabına bakıyoruz İlk mizah yayını Teodor Kasap Efendi'nin çıkardığı haftalık Diyojen gazetesi (1870). O kapatılınca 'Hayal' (1871) dergisini çıkarıyor. Sonra da 'Çıngıraklı Tartar'ı. Başka yayınlar da var o dönemde. Yani ilk mizah dergimiz 'Kalem' olmasa gerek. Bu konuya yine döneriz; eğlencelidir.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır