kapat
07.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

AHMET HAKAN


Demokrasi ve strateji

Türkmenistan'dayım.. Otelde televizyon seyrediyorum. Türkmenistan'ın üç resmi kanalında da ulusal bayramı andıran kutlamaların görüntüleri yayımlanıyor. Kutlamaların nedeni şu Türkmenbaşı, 60 yaşına basmış. Yani ülkenin tek hakiminin doğum günü bayram gibi kutlanıyor. Televizyon ekranına yansıyan kutlama görüntülerini dikkatle izliyorum. Bütün törenlerde çocuklar ön planda. Geleneksel kıyafetler giymiş Türkmen çocukları, tuhaf Türkçeleriyle, mistik havada bir şarkı söylüyorlar. Şarkının sözlerinde en sık geçen bölüm hala aklımda. Şöyle bir şey "Altmış yaşın kutlu olsun Türkmenbaşı!.."

****

Ne Türkmenbaşı'nın canlı yayında bakanlarını azletmesi, ne ülkenin dört bir tarafına asılan Türkmenbaşı fotoğrafları, ne "Ruhname" kitabı, ne de başka şeyler... Ne zaman Türkmenistan'dan söz edilse aklıma üç kanaldan aynı anda yükselen o çocuk ilahisinin tuhaf melodisi ve "Altmış yaşın kutlu olsun Türkmenbaşı!" seslenişi gelir...

Dün gibi anımsıyorum Geziye birlikte katıldığımız Türk Cumhuriyetleri'ni yakından tanıyan bir dostumuz, "Bu ülkelerin hepsi böyle. En demokratik olanı Azerbaycan'dır" yorumunu yapmıştı...

****

En demokratik olan Azerbaycan! Bu cümleyi duyduğum andan itibaren Azerbaycan'ı hep izledim. Muhalif isimlerin başında gelen, başkan adayı İsa Kamberov'la dört saatlik bir program yaptım. Elçibey'le ölümünden önce son konuşan gazeteci bendim. Muhalif gazetecilerden tanıdıklarım var. Aliyev'in durumunu yakından izledim. Öğrendiklerimin ardından söyleyebileceğim tek bir şey vardı En demokratik olanı buysa...

Bugün yaşananları gördükten sonra artık Azerbaycan benim için Irak'tan, Suriye'den, Libya'dan farklı bir ülke değil... Neden mi?

Bir ülke düşünün Devlet başkanının sağlık durumu net bir şekilde ortaya konamıyor. Başkan öldü mü, şuuru yerinde mi bilmiyoruz. Ölüp ölmediği ve şuuru yerinde olup olmadığı bilinmeyen başkan, mevcut başbakanı görevinden alıyor, yerine oğlunu getiriyor. Ülkede 15 Ekim'de başkanlık seçimi var. Başbakanlığa atanan oğul, bu avantajla seçime girecek... Böyle bir ülkeye demokratik diyebilir miyiz?

****

Yavuz Gökalp Yıldız, görüşlerine değer verdiğim bir strateji uzmanıdır.. Hem Ortadoğu, Kafkaslar politikalarını yakından izler, hem de Türkiye'deki asker-sivil ilişkilerini iyi analiz eder. Uzun sohbetlerimiz oldu kendisiyle.

Ama Akşam gazetesinde yazdığı yazıda beni tam anlamıyla hayal kırıklığına uğrattı. Azerbaycan'da son günlerde yaşanan gelişmeleri analiz eden Yıldız, bu gelişmelerde hiçbir tuhaflık görmüyor. Tuhaflık görenleri ise "ideal olanı reel olan"la karıştırmakla suçluyor. Yıldız, ayrıca, "Aliyev'den sonra siyasi boşluk nasıl doldurulacak, İlham Aliyev'in alternatifi yok" diyor.

Bence Yıldız, şu meşhur "ideal-reel" ayrımını her konuda uygulamaya sokabilir ama Azerbaycan'daki son gelişmeler için asla kullanamaz. Ayrıca eğer İlham Aliyev gerçekten Azerbaycan'a yararlı olacak bir isimse, Yavuz Gökalp Yıldız'ın tartışmasız olarak gördüğü bu gerçeği, neden Azerbaycan halkı göremiyor?

Yoksa 'strateji uzmanları'nın bildiklerini halklar bilmez mi? O halde bırakalım dünyayı stratejistler yönetsin!


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır