|
 |
|
CUNEYT E. KORYUREK
Devletin yapamadigi
Devlet, hangisini iyi yapiyor ki?" diyebilirsiniz. Benim konum devletin egitim ve sporcu bir genclik yetismesindeki becerisizligi. Kac kez yazdim "Okulda egitim veremeyen bir sistem, sporcu kaynagi olmasi gereken okulda spor da yaptiramaz" diye. Bu nedenle, 70 milyon nufuslu Turkiye'de sadece yarim milyon lisansli sporcu var! Eldeki tesislerimiz verimli kullanilmiyor, calistiricilarin bilgileri de gereken duzeyde yenilenmiyor.
Federasyonlar, kitlelerin spor yapmasi yukumlulugu altinda degillerdir. Bunlar, ancak her nasilsa sivrilmis ve sampiyon olabilecek kabiliyetli genclerin daha da ileri gitmelerine, biraz olsun, katkida bulunurlar. Turkiye'de yetisen sampiyon kalitesindeki gencler de beslenme, egitim ve idman kadar yarisma konularinda da, dis ulkelerdeki rakiplerinin kosullarina yaklasamazlar. Buna ragmen de, bazi branslarda, uluslararasi yarisma ve sampiyonalarda basarili oluruz.
Profesyonel ve amator (o da varsa) futbol bransi haric, kisisel ve takim sporlarinda destek, spor sever bazi kisiler hem kendilerini tanitma hem de genclige katkida bulunmak isteyen kurumlara kalir. Bunlara da "Sponsor" denir. Atletizm gibi bir spor'da, cesitli kulupler, ellerinden geldigi kadar bu kabiliyetli genclere katkida bulunurlar. Ama, idman, ic ve dis yarisma imkanlari kisitli olan ulkemizde, kabiliyetli sporcunun desteklenmesi gerekir.
Heyecanima katilan dostlarim
En sevdigim atletizm sporunda, benim heyecanima katilan dostlarim, ellerinden geldigince, devamli veya gerektiginde her turlu katki ve yardimi seve seve verirler. Bu dostlar arasinda Doluca Saraplari'nin ucuncu kusak sahiplerinden Sibel Kutman, Borsa Lokantasi sahibi Rasim Ozkanca, is adami arkadaslarim Engin Celik, Kemal Ozturk, Normandy Madencilik Genel Muduru Sabri Karahan, dis konusundaki ust duzey calismalari birakarak bir gazetenin idari kadrosunu yoneten Prof. Dr. Serdar Mutlu, Abdullah Karacik, Can Gur, Muslum Kumas gibi spor sever olduklari kadar insanlara yardim etmekten gurur duyan ve zevk alanlar var.
Devletin vizyonu yok
Devlet, belki de beceremedigi icin, tum federasyonlarin "Ozerk" olmalarini istiyor. Zaten, devlet'in harcadigi paranin cogu bordro parasi. Bir "Odul Yonetmeligi" var o da ancak genc, sampiyon oldugunda isliyor. Yani, sporcunun sampiyon olmasi icin ne bir plan, ne butce ne de uzman eleman var. Buna ilaveten, devletin bu konuda bir vizyon'u dahi yok denebilir.
Devletin ve bir bakima da bizlerin sahibi oldugumuz stadlar, futbol kluplerine verildiginde, ipin ucu kacmakta ve bu spor yerleri sadece o kulup'un futbolculari tarafindan kullanilmakta. Istanbul'daki Inonu Stadi'nin tartan pistini doseyen Kent Gida'ya ne kadar tesekkur etsek az. Ama, bu tartan pist, bir kez olsun buyuk bir yarisma icin kullanilmadi. Biraz eksiklikleri var. Burada, muhtesem atletizm yarismalari yapilir. Ama, simdiye dek, burada organizasyon yapmak kimsenin aklina gelmedi. Turkiye'nin en iyi iki tartan pistinden biri Karaman'da, digeri Konya'da. Neden? Nicin, oralarda yapildi ve neden buyuk yarismalar o pistlerde yapilmaz? Edirne'de mukemmel bir tartan pist oldugu soylenir ama, yine de ustunde kimse kosturulmaz.
Ozerklik cozum degil. Her spor bransina da sponsor bulmak kolay degil. Bir sure sonra bakarsiniz, tum Turk sporu mafyanin eline gecmis. Bakin, Olimpiyad Yasasi'nin uygulanmasi sonucunda Ataturk Stadi yapildi. Devletin akli sonradan basina geldi de, stadi kente baglayan yollari yapmaya basladilar. Nur icinde yatsin Sinan Erdem. O'nun sayesinde Turkiye'de, istenirse, bir seylerin yapilacagi anlasildi.
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
