|
 |
|
MEHMET BARLAS
Sikistirilmis sinav icin, yayilmis bir egitim mi?
Genc bir arkadasla, karsilikli oturduk deniz kenarinda..
Bu genc arkadas, bu yil lise son sinifta okuyacak. Ama akli, mezun olup, diploma almakta degil. Universiteye giris sinavinda (OSS) alacagi sonuc, daha onemli.
Bu nedenle, ayni anda iki egitim kurumuna birden devam ediyor.
Hem okula, hem "Kurs"a veya "Dershane"ye gidiyor.
Sadece okula gitse ve orada aldigi egitimle, universiteye giris sinavindaki testleri de cevaplandirabilme yetenegine sahip olsa, daha dogru olmaz miydi?
Veya.... Madem, egitimde ulasilacak nihai hedef, iyi bir puan alip, seckin bir universiteye girmektir. O zaman sadece "Dershane"ye gitmesi, universiteye giris sinavina yetse ya..
Bu genc arkadasla, Turk egitiminin bu ikilemini konustuk uzun uzun.
Madem okul, test sinavinda basarili olmak icin yeterli egitim vermiyor, o zaman okula gitmek, sadece vakit kaybi degil mi?
O boyle soyledi.
Ben de kendisine "Egitim" kavraminin icinde, sadece test sinavinda basari kazanacak yetenegin olusturulmasinin bulunmadigini soyledim.
Ispanyol asilli Amerikali filozof Santayana'nin (1863-1952), unlu kuramini hatirlattim.
- Gecmisi hatirlayamayanlar, o gecmisi tekrar etmeye mahkumdur.
Bu "Gecmis" kavraminin icinde, sadece tarih bilgisi yok ki.
Insanligin bilgi birikimi, yasanan deneyler, bilimsel asamalar, neticede hemen her sey "Gecmis"tir.
Okul, bunlari bir disiplin ve bir sistem icinde verir ogrenciye.
Dershane ise, dar bir surede, bu bilgileri hizli sekilde test sorularina cevap olarak kullanabilme yetenegini gelistirir.
Tabii ki ideal olan, okulun, universiteye giris icin de gerekli yeteneklerle ogrencileri donatmasidir.
Keske Ingiltere'deki gibi "A-Level" benzeri bir derecelendirme, lisenin sonunda yapilmis olsa. Ogrenciler de universitelere, aldiklari bu dereceye gore girebilme hakki elde etseler.
Ama sonucta, Turk egitim teknokrasisi, "Dershanesiz universiteye giris" modelini bulamadi.
Ilk ve orta egitime ayrilan 12 yil, bu nedenle, universiteye girme asamasindaki ogrenciler icin, bir nevi "zaman gecirme" gibi algilaniyor.
OSS'de gecirilen sikistirilmis dakikalarla, okullarda gecen yayilmis yillar arasindaki uyumsuzluk, genc kafalarin, ogrenmek ile sinav kazanmak arasindaki ikilemde bocalamalarina sebep oluyor.
Aslinda bu "Sikistirilmis Zaman" konusu da, bilginlerin yuzlerce yildir tartistiklari bir durum.
Bilinen mektup icerigi vardir ya..
- Vaktim olmadigi icin, sana uzun bir mektup yaziyorum!
Bir baska gercegi de Ingiliz tarihci Cyril N. Parkinson fark edip, kuramlastirdi.
Parkinson, 1955'te "The Economist"e yazdigi bir makalede, soyle dedi ozetle
- Bir mektup yazmak icin onunuzde 10 dakika sure varsa, bu mektubu 10 dakikada yazip, bitirirsiniz.. Bu mektubu yazmak icin 4 saatiniz varsa, ayni mektubu, 4 saatte yazarsiniz.
Literature "Parkinson Kanunu" olarak giren bu kurama, yaraticisi, Ingiliz Deniz Kuvvetleri'ni gozlemleyerek varmisti.
Buna gore, Ingiliz Deniz Kuvvetleri'nde savas gemisi sayisi azaliyor, fakat burokrat sayisi azalmiyordu.
Daha fazla personelle, daha az is yapilabiliyordu sonucta.
Acaba "Parkinson Kanunu", bizim Milli Egitim burokrasisi icin de mi gecerli?
Ozel dershanelerin sayisi arttikca, resmi egitim sistemindeki burokratlarin isi azaliyor ve daha az egitim, daha genis zamanda mi veriliyor?
SAKA
Aliyev hasta mi?
Bir adam yolda arkadasina rastlamis. Sormus,
- Baban nasil?
- Cok hasta babam, diye cevap vermis arkadasi..
Adam, teselli etmis arkadasini,
- Aldirma.. Baban iyidir.. Sadece kendini hasta saniyordur..
Birkac hafta sonra yine karsilasmislar. Adam yine sormus,
- Baban nasil?
Arkadasi boynunu bukmus,
- Babam kendini oldu saniyor, demis.
EK TASIT VERGISI
Basbakan Erdogan, buna da serh koymali!
Ek Tasit Vergisi komedisi, iptalden sonra yeniden cikarilan yasa ile, sahnelenmeye devam ediyor.
Iptalden sonraki yasa ile is tirmandirildi.. Eski yasada 11 Nisan 2003'e kadar satin alinan araclarin sahipleri ek vergiyi oduyorlardi.
Yeni yasa ile, 31 Aralik'a kadar alinan araclara da Ek Vergi zorunlulugu getirildi.
Sonuc, bu yil kimsenin arac satin almaya heves etmemesi olacak.
Boylece, ek vergi bekleyen Maliye, KDV ve Ozel Tuketim Vergisi'nden yoksun kalacak.
Hurriyet'te Sukru Kizilot, durumun adaletsizligini cok iyi aciklayan tablolar vermis..
Keske Basbakan Erdogan, YAS kararlarina serh koydugu kadar, Ek Tasit Vergisi'ndeki haksizliga da serh koyabilseydi.
Bakin su duruma.. 31 Aralik gunu arac aldiginizi varsayin..
57 milyarlik Kia Sorrento veya 39 milyarlik Hyundai Galloper satin alan kisi, ayni gun Motorlu Tasitlar Vergisi ve Ek Tasit Vergisi karsiligi, 5 milyar 432 milyon lira odeyecek. Bu 5 milyar 432 milyonluk vergi, 90 milyarlik Opel Frontera icin de, 200 milyarlik BMW-X5 icin de ayni.
Mesajlariniz icin:
mbarlas@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
