|
|
Kemençenin anavatanı
Sürmene...
Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi Ateş'in... CHP'li, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün memleketi.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Halis Burhan da buralı, eski Deniz Kuvvetleri Komutanlarından Kemal Kayacan da.
Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu..
Banker Kastelli olarak tanınan Cevher Özden...
Eski Sanayi Müsteşarı Kemal Efendioğlu...
Dündar Kılıç...
Kaya Çilingiroğlu...
"Sürmeneli listesi" oldukça uzun.
Örneğin, Adnan Kahveci de Sürmeneli'ydi.
****
Sürmeneliler dediler ki
- Yengemiz, Kaya Çilingiroğlu ile evlenmeden önce Sürmene'ye gelmiş, film çevirmişti... Üç Halka 25 filmini... Ama evlendikten sonra hiç gelmedi... Kaya Bey, gelinimiz Hülya Avşar'ı Sürmene'ye neden getirmiyor?
****
Belediye Başkanı, Cemalettin Aksoy.
İki dönemdir görevde.
Önce Refah'tan seçildi.
Sonra Fazilet'ten.
Şimdi AK Parti'de.
- Başkan... AK Parti ne durumda?
- Burası küçük bir ilçedir... Yorum yapmıyorum.
****
Aslında yorum yapacak yapmasına da...
"Halkın taleplerinden bunaldığı için" konuşamıyor.
Halk "iş istiyor."
Tersanenin "rehabilitasyonunu... Büyütülmesini" istiyor.
****
Sürmene'ye gelen giden çok.
Yunanistan'dan bile gelen var.
Geliyor ve kemençeci Hasan Sancak'tan, el yapımı kemençe alıyorlar.
Hasan Usta, kemençe yapımında "başlıbaşına bir marka."
****
Başkan dedi ki
- Yavuz Bey... Haydi Çamburnu'na gidelim.
- Başkan... Şart mıdır?
- Şarttır daaa... Tekneci uşaklar seni bekleyular... Çamburnu deyip geçmeyesun... Türküsü bile var.
Yoruldum çıkamadım,
Çamburnu bayırını,
Seni benden ayıran,
Görmesin hayırını.
Başkan türküyü söyledi ve...
"Haydi" dedi
- Çamburnu'na.
Oflu ile Şeytan
Of, 1874'te belediye oldu.
Şu ana kadar "11 kişi" Belediye Başkanlığı yaptı.
Onbiri de "aynı aileden."
Başkan Oktay Saral'a sorduk
- Sizin aile çok mu geniş?
- Bizim ailenin derneği bile var Kültür ve Yardımlaşma Derneği.
****
Oktay Saral "Yavuz Abi, size Of'u gezdireyim" dedi
- Önce nereyi görmek istersiniz?
- Mezarlığı.
- Ha bir yakınınız mi vardur?
- Hayır... Hani şu "vurdu, vurdu, vuruldu" diye yazan mezar taşını görmek istiyorum.
Yanımızda, Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği'nin eski başkanı Nadir Saral da vardı.
"O mezar taşı burada değil" diye konuştu.
- Ya nerede?
- Tonya'da Yavuz Bey.
Ve başladı anlatmaya...
****
Yavuz Bey...
Senin gibi, buralı olmayan biri, mezarlığa gitmiş.
Bir mezartaşında yazıyor ki... Vurdi, vurdi, vurdi, vuruldi.
Yani üç kişi vurmuş.
Sonra da vurularak öldürülmüş.
Bir başka mezar taşında ise... Vurdi, vurdi vuruldi.
Taşlar hep böyle.
Adam bakmış, bir taşta hiçbir yazı yok.
Sormiş
- Neden yazı yok?
- Haaa o mi?.. Ne vurdi, ne vuruldi?.. Eceliyle öldi... Pohu, pohuna gitti.
****
Ulusoy ailesi Oflu.
Mehmet Ali Yılmaz, Oflu.
Cevahirler, Oflu.
Eski Cumhurbaşkanlarından Cevdet Sunay, Oflu.
Türkiye'deki "imamların" önemli bölümü Oflu.
Belediye Başkanı Yardımcısı Bahri Saral
- Yavuz Abi... Liste çok uzun... Oflu'nun topalını, Amerikalılar, ayda görmüşler.
- Bu fıkra, "Karadenizli'nin topalına Ekvator'da rastlamışlar" diye anlatılırdı.
- Yavuz Bey... Sizin de belirttiğiniz gibi, o bir fıkra... Benim söylediğim ise, yaşanmış olay.
****
Of, Trabzon'un ilçeleri içinde "nüfus olarak, üçüncü sırada."
"Vergi ödemede" ise birinci.
Oflu "memurluğu sevmiyor."
"Başına buyruk."
Serbest çalışıyor.
Ticaret yapıyor.
Kazanıyor ve vergisini ödüyor.
Belediye Başkanı
- Türkiye'de tüketilen çayın, yüzde 13'ü bizimdir... Of'ta tam 13 çay fabrikası var.
****
Nadir Saral bize sordu
- Dünyada, kurtuluş günü iki ülkede birden kutlanan yer neresidir?
- Bilmiyoruz.
- Of'tur.
- Neden?..
- 28 Şubat, Of'un Rus işgalinden kurtulduğu gündür... Bu gün hem Of'ta kutlanır, hem Rusya'da.
- Nasıl olur?
- Of'ta kutlanır... Oh, Rus işgalinden kurtulduk diye... Rusya'da kutlanır... Oh, şu Oflular'dan nihayet kurtulduk diye.
****
Oflu çalışırken, canayakın, esprili.
Bazen "parlayıveriyor."
Bazen de, hiçbir komplekse katılmadan, "Oflu'nun biri" diye fıkra anlatıyor.
Nadir Saral gibi...
Yavuz Bey, Oflu paraşütle atladı.
Baktı aşağısı, voyvodanın tarlası.
Tarlanın her yeri kazık dolu.
Voyvodaya seslendi
- Sök o kazıkları.
Voyvoda cevap verdi
- Sökemeyrum.
- Öyleyse, yana yatır onları.
- Uğraşayrum ama yatıramayrum.
- Ey voyvoda efendi... Öyleyse bir güzel yağla o kazıkları.
****
Oflular dediler ki
- Of'un suyu, dağdan gelir... Kaynaktır... Dünyanın en iyi suyudur?
- Nereden belli?
- Yavuz Bey, soru soracağına suyumuzu iç, anlarsın daaa.
****
Oflular'a göre "dünyada iki grup insan var."
Birincisi
Oflu olanlar.
İkincisi
Oflu olmadığına üzülenler.
Nadir Saral
- Yavuz Bey, sizin ikinci gruptan olduğunuz, yüzünüzdeki üzgün ifadeden belli.
Belediye Başkanı
- Yavuz Abi... Oflu'ya sormuşlar, Oflu olmasaydın ne olurdun diye... Demiş ki... Pişman olurdum.
****
Oflu "ekmeğini taştan çıkaracak kadar" iddialı, inatçı, gayretli.
Ve çok da "uyanık."
Belediye Başkan Yardımcısı Bahri Saral
- Yavuz Bey... Şeytan, Allah'a dedi ki Ey yüce rabbim... Madem Oflu var idi de beni neden yarattın?.. Biliyorsunuz değil mi?
- Bilmiyoruz.
- İsmail Türüt bunun türküsünü bile okuyor, nasıl bilmezsiniz.
****
- Ey Oflular... Yolumuz uzun... Bize müsaade.
- Yooo, gidemezsiniz.
- Gitmemiz lazım.
- Bir şartla bırakırız... 2-3 Ağustos'ta Of Festivali'ne gelirseniz... Gelin, size Oflu ile şeytan arasında geçen olayı da anlatalım... Şeytan bile Oflu'yla baş edemez daa...
İyidere'nin borcu
İyidere "Rize'nin hemen bitişiğinde."
5.500 nüfuslu bir ilçe.
Ama "şu sıralar" nüfus daha fazla.
Zira İstanbul'dan... Diğer illerden gelen "İyidereliler" var.
Özellikle İstanbul'da "İyidereli" çok.
"Sadıkoğlu" ailesi, İyidereli.
"Kalkavan" ailesi de.
İyidere Belediye Başkanı Adil Mete
- Yavuz Abi... Sizin gazetede yazan Ömer Lütfi Mete, İyidereli'dir... Benim de hem amcamın oğludur, hem de teyzemin oğlu... Deliyürek'i o yazdı... Aga'nın, iki bölümünü Of'ta çektirdi.
****
Belediye Başkanı'na sorduk
- İyidere nasıl?
- İyidere iyi de... Belediye zorda.
- Neden?
- Geçen yıl 212 milyar borcumuz vardı... 105 milyarını ödedik... Şimdi baktık, borcumuz 220 milyara çıkmış.
- Nasıl olur?
- Faiz... Belediye bile faiz denilen illetten bu kadar dertli olduğuna göre, Yavuz Abi sen düşün artık fakir, fukaranın faizden ne çektiğini.
****
- Başkan... Ne zaman ilçe oldunuz?
- 1952'de.
- Sen, kaçıncı başkansın?
- Yedinci.
- Yedi başkan, yedi ayrı aileden mi?
- Yavuz Abi... Hem biliyorsun, hem de soruyorsun... Yedi başkanın yedisi de bizim aileden... Sanki bizim aileyi bilmiyormuşsun gibi.
Gemici Rıfkı Başaran
Çamburnu bir "belde."
Sürmene'nin "bitişiğinde."
Burada bir tersane var ama...
"Küçük."
Ama tersanede öyle ustalar var ki...
"Ufukları" geniş, "hedefleri" büyük.
Mesela Rıfkı Başaran.
- Yavuz Bey... 58 yaşındayım ama 44 yıllık gemiciyim... Yunanistan'a altı gemi yapıp, sattım.
- Ne gemisi?
- Yolcu gemisi... Adalar arasında çalışıyor... 15 ila 50 metre arasında... Yavuz Bey... Sorunlarımızı yaz.
- Nedir sorun?
- Büyük tonajlı gemi yapamıyorum... 60 metrenin üzerine çıkamıyorum... Zira yer yok... Gemiyi suya indirmek bir problem.
"Başaran Gemi Sanayii"nin sahibi Rıfkı Başaran'a son soru
- Devletten para... Teşvik... Kredi... Vergi iadesi... Bir şey istiyor musun?
Rıfkı Usta "hayır Yavuz Bey" diyor
- Devletim varolsun, sağolsun, güçlü olsun, fukaranın yanında olsun... Biz bir şey istemeyiz... Yeter ki, tersanemizi iyileştirsin... Büyütsün... Ben de büyük gemiler yapıp, ihraç edeyim... Ülkeme döviz getireyim... İşsizlere, iş vereyim.
Denizaltı bile
Çamburnu Tersanesi'nde, Recep Ergün'le tanıştık.
Ergün Gemi Sanayii'nin sahibi.
Babası, gemi yaparmış.
Recep Ergün de gemi yapıyor. En son yaptığı gemi "57 metre."
- Yavuz Bey... Daha büyüğünü yapacağım ama yerim dar.
- Devlet, yeri genişletse... Kaç metrelik gemi yaparsınız?
- Metreyi siz söyleyin... Yapmazsam kendimi şurada gördüğünüz geminin direğine asarım.
- Recep Bey... Çok iddialısınız.
- İddialı değiliz, Karadenizli'yiz... Denizaltı bile yaparım... Yeter ki, bana yer göstersinler... Burası çok sıkışık Yavuz Bey... Söyle Ankara'dakilere... Gelip, görsünler.
Ankara'dakiler.
Burayı görmenizde fayda var.
Zira burada "bir avuç idealist Karadenizli" mucizeler yaratıyorlar.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|