kapat
29.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

Rahşan Hanım'ın vicdanı

Ecevit Hükümeti size neyi çağrıştırıyor? Türkiye'yi 3.5 yıl yöneten hükümetin halkın belleğinde bıraktığı tortuyu öğrenmek için şu sıralar önüme gelene bu soruyu yöneltiyorum.

Herkes ama herkes hiç düşünmeden, peşpeşe iki sözcüğü sıralıyor Kriz ve af. İşte o hükümetin unutulmayan ve asla unutulmayacak iki "icraat"ı bunlar. Nasıl unutulsun?

Kapanan her dükkan, 2001 Şubat'ında üstümüze çöken o ekonomik çığın sonucu.

Gaspçılara direnirken bazen kolundan, bazen canından olan her kadın Rahşan Ecevit'in isteğiyle çıkan affın kurbanı.

Hanımefendi şimdi kalkmış, sorumluluğun "Bazı kimselerce" kendisine yüklenmesinden yakınıyor.

Önce bir düzeltme yapalım "Bazı kimseler" değil, toplumun tümü Rahşan Hanım'ı affın sorumlusu görüyor.

Şimdi de o günlere dönüp hatırlatalım

* Af fikrini ortaya atan, hatta 3 kişiyi öldürmüş annesi Emine Karabulut'la birlikte Trabzon Cezaevi'nde kalan Aylanur'u bu projesinin simgesi yapan Rahşan Ecevit değil mi?

* 1999 Haziran'ında kurulan hükümetin ilk icraatı (Ağustos'ta) affı çıkarmak olmadı mı?

* Başta Ecevit olmak üzere tüm liderler "İçimize sindiremiyoruz" demedi mi?

* Demirel toplumun baskı boyutlarına varan tepkileri sonucu yasayı veto etmedi mi?

* Buna rağmen ertesi yıl, 8 Aralık 2000 tarihinde ikinci kez Meclis'ten geçirilmedi mi?

* O yasayı da yeni Cumhurbaşkanı Sezer, "Anayasa'ya aykırı" diye geri göndermedi mi?

* "İnadımız inat" mantığıyla, aynı yasa bir daha Meclis'e kabul ettirilmedi mi?

* Bu kez Anayasa Mahkemesi "Özel af yasası çıkardınız" diyerek iptal etmedi mi?

* Bu vetolara, iptallere rağmen sonuna kadar direnilip, 45 bin kişi salıverilmedi mi?

Sonra ne oldu? Çıkanlardan biri, adam öldürme ve soygun suçları bağışlanmış olan Yener Yermez gitti, Üzeyir Garih'i öldürdü. Yüzlercesi gaspçı olup sokakları geçilmez, şehirleri yaşanmaz duruma getirdi. Cinayet işleyenleri, ırza geçenleri, soygun yapanları merak edenler Adalet Bakanlığı istatistiklerine baksın.

Rahşan Hanım'ın dün durup dururken "af"la ilgili açıklama yapmasının ardında "Vicdan azabı" varsa, affetmesek bile anlayışla karşılayabiliriz. Ancak neden kör inatsa diyeceğimiz yok; halk zaten kararını da, cezasını da 3 Kasım'da verdi.

Bingöl'den sevgilerle
"Varlığım bu memleketin varlığına bağlı. Bu memleket varsa ben de varım..."

Vehbi Koç, Türk eğitimine büyük katkılar sağlayacak vakfı 1967'de kurarken böyle diyordu.

Biz de aynen öyle düşünüyor ve ülkemizin güvenli yarınlarının "Eğitimli kuşaklar"a bağlı olduğuna inanıyoruz.

Ama sadece inanmakla kalmıyor, gereğini de yapıyoruz. Elbette SABAH okurlarının ve ilan verenlerinin değerli destekleriyle.

Bingöl depreminde 114 yavrumuza mezar olan Çeltiksuyu Yatılı İlköğretim Okulu'nun yerinde çağdaş inşaat teknolojisiyle yapılmış yepyeni bir eğitim kurumu yükselecek SABAH Yatılı İlköğretim Bölge Okulu.

Dün temelini attık, önümüzdeki öğretim yılında hiç eksiksiz hizmet vermeye başlayacak.

"50 eğitim kurumu" hedefine bir adım daha yaklaştık. Çok mutluyuz, çok...

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır