kapat
27.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMI


TURKIYE
DUNYA
POLITIKA
SPOR
MEDYA
SERI ILANLAR
METEO
TRAFIK
SANS&OYUN
ACIL TEL

HINCAL ULUC


Hadi 'gazetecilik' yapalim!..

Bir assagilik kapkapci yuzunden universiteye girme hakkini kaybeden Sibel icin medyanin hic birsey yapmadigini yazmistim.. Sagdan soldan dalga gectiler.. Efendim ben gazete okumuyormusum..

"Bir sey yapmak" ne demek, once onun kararini verelim.. Haber ilginc.. Verdin.. Haberi vereceksin tabii.. Yok onu da verme.. Verme ki, bugunku komik tirajlari da yapmayasin.. Haberi verince is bitiyor mu, basliyor mu, gafiller?..

Medya ne?.. Devleti devlet yapan uc gucten sonra gelen dorduncusu.. Guya.. Cart kaba kagit.. Gucu mucu yok.. Biz sadece birbirimizi yemek, tum obur yayin organlarini susturmak ya da ele gecirmek, olmadi yok etmek icin savasiriz, hepsi o..

Medya ne yapti peki, "Bir sey yapmadi" diyen Hincal'la dalga gecenler?..

Sibel'e haklari iade mi edildi?.. Sibel'e kaybettiklerine karsi agir bir tazminat mi odendi?.. Sibel'i korkakca bir kararla sinava almayan gorevliye isten el mi cektirildi?.. Sibel yandi, yeni Sibeller yanmasin diye gelecege yonelik bir karar mi alindi?.. Seneye bir kapkacci, Sibel'in kaderini gene kapip kacarsa durum farkli mi olacak?..

O zaman ne yaptiniz be?.. Ne yaptiniz?..

Kizin elinden tutan, acisina bir nebze soguk su doken Mustafa Sarigul'u populizmle itham ettiniz, hepsi o..

Durum eski tas, eski hamam..

Peki ne yaptiniz o zaman, soyler misiniz?..

Haberi verdiniz..

Sovdurmeyin beni..

Mesele sorunu ortaya atmak degil.. Mesele cozume dek savasmak.. O zaman gazeteci, o zaman gazete olunur..

Yazdim bitti. Gorevim bitti. Ben uzerime duseni yaptim..

Uzerine taslar dussun diyesi geliyor insanin..

Gazetecilik haberi vermekle bitmez.. Baslar!..

Dunku Sabah'in mansetini irkilmeden, sarsilmadan, donmadan, donup kalmadan okuyaniniz var mi?..

Bu soruyu size degil, kendini gazeteci.. Genel Yayin Muduru.. Yonetici.. Kose yazari kabul edenlere soruyorum..

Yavuz Donat'in Yargitay Baskani'nin agzindan, yani birinci elden naklettiklerini okudunuz mu?..

Cevap vereyim..

Hayir okumadiniz..

Siz haftalar once Anayasa Mahkemesi Baskani'nin konusmasini da dinlemediniz..

Okusaniz, dinleseniz, yureginiz sizlar, gazeteci olmasaniz bile, vatandas olarak dehsete duser "Bir seyler yapmak gerek" derdiniz..

****

Devleti devlet yapan uc guc vardir.. Yasama.. Yurutme.. Yargi.. (Bir de dorduncu guc var ya.. Basin.. Hadi guldurmeyin beni..)

Bu uc gucten biri eksik, yarali, ozurlu oldu mu, devlet sallanmaya baslar.. Hele bu eksik, yarali, ozurlu guc yargi ise, temelden biter.. Cunku sonunda yasama ve yurutmenin haksizliklarini da sorusturan guc yargidir.

Bu sebeble zaten butun mahkeme salonlarinda "Adalet mulkun temelidir" yazar.. Mulk dedigi, tapulu bahceniz degil.. Devlet..

Adalet devletin temelidir.

Bizdeki adaletin haline bakin..

Bakin.. Benim sozlerimle degil.. Bu ulkenin en buyuk yargi organlarinin ilk ikisinin basindaki adamlarin sozleri ile bakin.. Nasil zavalli, nasil perisan bir tablodur bu..

Maddi manevi sifir olan gucun tablosu..

Gittigim Adliye binalarini gorup, kac kez yazdim..

"Ey zavalli yargic.. Karsina cikan suclulari mahkum edip hapse gonderiyorsun guya.. Onlar suclari ne kadar agir olursa olsun, CMUK, MMUK, af, maf deyip uc gun sonra gene toplumun icine donuyorlar, yeni suclar icin..

Oysa sen sayin yargicim.. Oysa sen, o isiksiz, o daracik, o toz yuvasi, o kohne, o rezil kosullarda tam 30 yil yasamaya mahkumsun.. Ne CMUK'u var, ne de affi.. En buyuk mahkum sensin.. Hayatinin en guzel yillarini bu igrenc kosullarda yasamaya mecbur edilen sen.."

Bir dedim.. Iki dedim.. Kimsenin kili kipirdamadi..

Hemen her gazetecinin yolu Adliye'ye dusuyor.. Durumu hepsi biliyor. Ama kimse umursamiyor..

Adalet Bakanlari umursamiyor.. Meclis, iktidari, muhalefeti umursamiyor.. Vatandas, sivil toplum orgutleri umursamiyor.. Sandim ki, bu yazdiklarim uzerine yargiclar beni e-mail'e bogacak.. Yargiclarin kendileri umursamiyor.. Herkes bezgin, herkes sessiz.. Herkes umutsuz.. Herkes, en korkuncu bu..

Herkes, ama herkes umursuz!..

****

Yavuz'un kose yazisini mansete tasimis Sabah.. Harika bir gazetecilik yapmis.. Peki arkasi..

Peki gercek dorduncu guc.. Sonuc alana kadar savasa devam.. Asil gazetecilik o..

Var misiniz Sabah ailesi.. Ergun Babahan'dan baslayip, tum kose yazarlarina..

Yargi gucu layik oldugu yeri alana dek savasa?..

Var misiniz, bir kere de "Gazetecilik" yapmaya..

****

"Kalkin ey ehl-i vatan" dediler,

Kalktik..

Onlar oturdu. Biz ayakta kaldik" demis filozof..

Sabah..

Ne olur bu defa oturma.. Isin sonunu alana dek oturma..

Yarin bu ulkede "Adalet reformu en buyuk, en onemli gelismeydi. Bunu Sabah sagladi" desinler..

Desinler mi?..

'Muptezel' olmadan yazabilme sanati..
Muptezel (Meydan Larousse)- Bol bulunan, bayagi, degersiz, ucuz. Hor kullanilan. Orta mali olmus Muptezel bir kadin.

"Biniliyormus Laila adli bir alamete, gidiliyormus muptezel bir kiyamete" diyor, gokten zembille inen yeni kose yazarlarimizdan Ece Temelkuran..

Yanlis anlasilmasin.. Hele bu meslekte genclere yer, genclere firsat verilmesi konusunda benim kadar savasan yoktur.

Amma velakin, hele belli yetenekleri hemen fark edilenleri uyarmak da bu savasin bir parcasi..

Surunun ardina kapilip, bilmeden, etmeden, gormeden, anlamadan, klisecilik, populizm yaptin mi, belki pop muzik plaklari gibi iki gun devamli calinir, ama ucuncu gun unutulur gidersin.. Ne sen kalirsin geriye.. Ne yazin.. Yazilarin..

Ece kardesim Laila'yi "Muptezel kiyamet" diye anlatinca, lafin sozluk anlamini yazinin basina koydum. Ola ki, yazdiginin ne oldugunu bilmeye ve ozenti olarak yaza..

Bak genc ve- anlattilar ordan biliyorum- "Guzel" kiz.. Yazilarin da yuzunu yansitmali..

Guzel olmali..

Laila'ya gittin mi?.. Orada bir gece gecirdin mi?.

Mekan ne?.. Gelenler gidenler kim?..

Bu mekanda bu yilki 180 derece degisikligi gordun mu, sezdin mi?..

Genel Yayin Mudurun Mehmet Yilmaz kardesime "Bu mekana sen gidermissin, anlat bana" dedin mi?..

Gecen yillarda Laila/ Pasha donemlerinde burasi, televoleler tarafindan abartilmakla beraber, ozellikle gencler icin bir yasam tarziydi. Hasmetlu, devletlu Sadettin Tantan hazretleri, Icisleri Bakanligi devrinde, populer olmak icin tum guclerini Pasha uzerine bu yuzden salmisti.. (Sahi nerde simdi Tantan!.. Vazgectik.. Tin tin diye bile sesi gelmiyor?..)

Bu yilki Laila, cok baska bir dusunce ile hazirlandi..

Burasi artik binlerce genci toplayan, bir ayakta durma diskosu degil.. Burasi, dunyanin en guzel mutfaklarinin toplandigi bir yazlik restoranlar kompleksi..

Dunyayi gezenler bilir.. Her yerde vardir boyle ulkenin en guzel manzarali yerlerinde, ozellikle deniz kenarinda boyle mekanlar.. Sadece kente degil, ic ve dis turizme de hizmet verirler. Ulkeye nam, ulkeye para, ulkeye gurur kazandirirlar..

Karistirin Fransiz medyasini..

Bu ulke, hele hele Paris, boyle yerleri ile unludur. Dunyanin dort bir yanindan gelen insanlar, La Coupole, La Tour d'argent, Les Fouquets'de oturmak, Cafe des Fleurs'de kahvalti etmek icin yarisirlar..

Laila iste boyle uluslararasi bir gurur aniti simdi.. Bir yasam tarzi degil..

Dunya guzeli Bogaz.. Olaganustu guzel bir Akdeniz dekoru.. Muthis bir isik dizayni.. Asla ve asla, masalardaki sohbetin onune gecmeyen bir ses duzeni..

Ve de etrafa yayilmis dunya mutfaklarinin en guzel ornekleri..

Tabii pahali.. Bol kepce asevindeki fiyatlar burda yok.. Dunyanin her yerinde boyle yerler pahalidir.

Antrcotte'ta 10 euroya yedigin ete, Lasser'de 250 euro odemenin sebebi budur..

Ve de bu hicbir Fransizi rahatsiz etmez..

Zengin yerleri tum Bogaz'i kaplasa o zaman bir derece hakli olursun.. Ama 500 metre asagida, Ortakoy'de ayni manzara bedava..

Al Ertekin'den bir kumru.. Yanindaki bakkaldan da bir bira.. Git otur deniz kenarina bedava..

Az bir sey harcayacak gucun varsa, yeni acildi, caminin dibinde.. Sedir.. Dunya guzeli bir mekan, hem de ne akli basinda paralarla..

O zaman nedir, bu ulkeye cok sey katan, cok da katacak olan, boyle le luxe yerlere dusmanlik.. Niye bu ucuz servet dusmanligi.. Artik Kuba'da bile kalmayan cagdisi sol edebiyat?..

"Bol bulunan, bayagi, degersiz, ucuz. Orta mali olan sey" Ece, gidip bakmadan, bakip gormeden "Herkes saldiriyor ben de sallayayim" diye Laila'ya saldirmak..

Muptezel olan, asil muptezel olan bu tarz gazetecilik..

Genc yasinda bu tuzaklara dusme.. Surunun icinde yurume.. Soyleyecek yeni bir seyleri olmadigi icin kliselerden medet umanlardan olma.. Kendi yolunu sec.. Ucurumlar, daglarla olsa da kendi yolunu sec.. Asabilirsen, kalirsin..

Bu yolda gidersen, uc bes yagci, uc bes yalaka "Helal olsun kiza.. Ne gecirmis" derler. Kulagina gelir , hosuna gider, sisinirsin.. Sisinirsin.. Sisinirsin.. Sonra bir gun bakarsin.. Bir igne batmis..

Puf!..

****

Ece kardes.. Patronun Mehmet Yilmaz, benim kardesim.. Soyle ona, seni alsin bir gece Laila'ya getirsin.. Birlikte yemek yiyelim.. Gorelim bakalim, Laila senin yazdigin gibi muptezel bir kiyamet mi, yoksa benim anlattigim, ulkenin gururu, simgesi olmaya aday bir muhtesem mekan mi?.

Senden bir ricam var..

Pesin hukumsuz gel. Beynini yikamadan gel..

"Gorelim bakalim" diye gel, olur mu?.

SEVDIGIM LAFLAR
Yakisikli Prens bulmanin yolu, bir suru cirkin kurbagayi opmekten gecer...!

Anonim (Tesekkurler Yildirim)

TEBESSUM
Iki arkadas hem iciyor, hem de karilarindan yakiniyordu. Biri "Ben" dedi, "Evliligimizin ilk senelerinde isten eve donunce karimi kucaklar, nefesi kesilene kadar kollarimda sikardim."

Digeri icini cekerek sordu "Ya simdi?"

"Simdi mi? Daha fazla sikmadigim icin pismanim!.."


Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya tiklayin

<< Geri don Yaziciya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sari Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayincilik ve Iletisim A.S. - Tum haklari saklidir