kapat
22.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL


MEHMET BARLAS


Sonunda, Ä°stanbul da Rio de Janeiro gibi oldu!.

Geçen yıl, bir grup arkadaşla, Arjantin'e ve Brezilya'ya gittik.. Önce Buenos Aires'te, sonra da Rio de Janeiro'da, tatil yaptık..

İki kentte de, havaalanına iner inmez, yetkililer bizleri uyardı..

- Aman, arka sokaklarda yalnız gezmeyin.. Kadınlar, mücevher takmasın sokaklarda. Çantalarınızı, eşyalarınızı mümkün olduğunca otelde bırakın!.

Biz Türkiye'nin büyük kentlerinde yaşayan insanlar olarak, bu uyarıları dinleyince, hafif şişindik..

Aynı uyarıları dinleyen diğer yabancılara, hemen Türkiye propagandası yaptık..

- Gelin İstanbul'a.. İstanbul'un nüfusu 10 milyonu aşkın.. İstanbul'da da işsizler var. Ama sokaklar güvenli. Kimse İstanbul'da dolaşırken, canından ve malından endişe duymaz!.

Böyle şeyler söyledik..

Sonra, özellikle Rio'da, uyarılara kulak vermeyenlerin başlarına neler geldiğine tanık da olduk.

Bizim gruptan bir arkadaş, tek başına yürüyüş yapmaya kalktı Copa Cabana'nın paralel caddelerinde..

Yolda birileri sırtına vurmuş.. Sendeleyince çelme takmışlar. Yere düşmesin diye yardım edenler de, o sırada cüzdanını çalmışlar.

Rio'yu gezerken, sokak soyguncularının yaşadığı "Favela" denilen gecekondu semtlerinin yanındaki, görkemli gökdelenleri de gördük..

Rio'nun çok büyük zenginleri, yüksek duvarların arkasında, korumalarla yaşıyorlardı.

Güvenli olmasıyla övündüğümüz Türk kentleri ve mesela İstanbul da, acaba bu Latin Amerika'nın güvensiz kentleri ile aynı yolun yolcusu mu?

Geçen hafta, CNN Türk'ün ekonomi haberlerinden tanıdığımız Esra Tümen'i, güpegündüz, Hürriyet gökdeleninin önünde, kapkaççılar soydular..

Önceki gün İsrailli turist Fabi Cohen, Fatih'de soyuldu..

Hep aynı öyküyü duyuyoruz.. Kapkaççılar, çoğu kez çalıntı bir araçla, yolda yürüyen kadınların çantalarına yapışıyorlar. Kurban, çantasını bırakmak istemezse, yollarda sürükleniyor, yaralanıyor..

Ya da, bir trafik tıkanmasında, araç kullanan kişiler, bir nedenle araçtan indiriliyor. Mesela aracın camına taş atılıyor..

Ondan sonra, araç ya soyuluyor, ya da kaçırılıyor..

Polisin resmi rakamlarına göre, 2003'ün ilk dört ayında 4008 kapkaç olayı kayda geçmiş.

Ve polisin tavsiyesi "Aman kapkaççılara direnmeyin. Yaşamınız tehlikeye girer.. Ayrıca çantalarınızda fazla para ve değerli eşya taşımayın" şeklinde..

Özetle, tıpkı Buenos Aires ve Rio de Janeiro'dakine döndü bizim durumumuz da..

Peki, bu durumda ne yapacağız?

Ceza Kanunu, kapkaççılar için özel hükümler içermiyormuş. Bu yüzden yakalanan kapkaççılar kısa sürede salınıyor ve mesleklerine devam ediyorlarmış..

Bana göre, bu olayların tırmanmasının ana nedeni, özellikle İstanbul'da, polis sayısının az olmasıdır.

İstanbul'a benzeyen ve o büyüklükteki gelişmiş kentlerde, New York'ta, Londra'da, Paris'te, resmi ve özel güvenlik personelinin sayısı, 35-75 bin rakamları arasında değişiyor.

Bugün, kentlerin güvenliği ve asayişi, ülkenin sınırlarının güvenliği kadar önem taşıyor kamuoyunda..

Ama İstanbul'un caddeleri, sokakları ve bazı semtleri, güvenlikten yoksun.

Polisin giremediÄŸi mahalleler, sokaklar yok mu Ä°stanbul'da?.

Her ana caddesi kazıldığı için sürekli trafiğin kilitlendiği bulvarlarda ve kavşaklarda, araçların çevresini dilenciler ve işsizler sarmıyor mu?

Ordusundaki asker sayısını indiremeyen Türkiye, acaba polis sayısını neden artıramıyor?

İstanbul'un nüfusu, "Olağanüstü Hal Bölgesi"nin toplam nüfusundan fazla değil mi?

ÅžAKA

Hangisi acıtıyor?
Erbakan'ın, AK Parti ve Erdoğan hakkındaki suçlamalarını izliyor musunuz?

- Bunlar Milli Görüş gömleğini çıkartıp çıplak kaldılar. IMF'ye köle oldular. Amerika'ya köle olup işçiyi memuru ezdiler. Kıbrıs'ı Yunan'a verir, Anadolu'yu parçalarsan, bu günah senin yedi sülalene yeter!.

Bakalım bu sözler, Cem Uzan'ın konuşmalarından daha az mı rahatsız edecek AK Parti'yi?

ALARM ZÄ°LLERÄ°

İktidar karşısında güçsüz medya!.
Sermayeler arasındaki kavgayı ellerindeki medyayı kullanarak tırmandıran ve kamuoyuna mal edenler, rüzgar ektiler fırtına biçiyorlar.

Şu anda toplumun gözündeki en itibarsız kurumların ön sırasında "Medya" var..

Star medya grubunun sahibi olan Uzan ailesinin işletmelerine el konması, genel olarak destek gördü halktan..

Bunu, gelen e-maillerden ve internet sitelerindeki anketlerden anlıyoruz..

Ancak bu olayın hedefi Uzan'lar değil de, başka bir medya sermayesinin sahibi olan farklı bir soyadı olsaydı, halk yine aynı desteği verecekti..

Çünkü medya sermayeleri, kendilerinin dışındaki bütün sermaye gruplarının, yasadışı zenginliklere sahip olduğuna inandırdılar okurlarını.. Bunu, bütün medya karşılıklı olarak yaptığı için, herkes aynı derecede lekelendi..

Şu anda medya, siyasi iktidar karşısında çok zayıf ve halk desteğinden yoksun..

Oysa siyasi iktidarları denetleyip, dizginleyecek en etkili kurum medyadır..

Yani, bu işi de, yüzümüze gözümüze el birliği ile bulaştırdık.

Mesajlarınız için: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır