|
 |
|
Ä°LKER SARIER
Sezer ile Perinçek
Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer, İP Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek'i Köşk'te kabul edip, görüşlerine başvurmuşlar... Bilgilenmişler!..
Ülkenin en kıdemli "Aydınlıkçı"sından Köşk'te bir "aydınlanma" girişimi...
Görüşülen konu "ikiz yasalar.."
BM'nin imzaya açtığı, bütün çağdaş ülkelerce çoktan imzalanmış ve Köşk'te onay bekleyen "Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi" ile "Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi" yasaları...
Türkiye'yi daha da özgürleştirecek, demokratikleştirecek ve sağlamlaştıracak yasalar yani...
Daima "demokrat hukukçu" bir profil çizmeye özen göstermiş Sezer'in, bu "kritik" yasalar hakkında, Sayın Perinçek'ten görüş istemesinde acaba ekstra bir mantık var mı?..
Perinçek, Türk Solu'nda, gerçekten bugüne kadar ayakta kalmayı başarmış, cezaevlerine ve mahkemelere rağmen yılmamış, Türkiye devrimciliği amip gibi parçalanıp birbirini yerken bile yüzünde kıl oynamamış, en sonunda, Marksist-Leninistlikten, Kemalizm'e transit geçiş yaparken, özel formülleri ve söylemleri ile Türk milliyetçiliğini bile kıskandırmış bir politik fenomendir.
Doğu Perinçek bugün, milliyetçilik çizgisinde öyle bir yere oturmuştur ki, en baba "Türkçü"lere bile otobüste oturacak yer kalmamış, hepsi durakta bekler hale gelmiştir.
Perinçek'e göre, Birleşmiş Milletler dahil bütün batı dünyası emperyalistin feriştahıdır, Türk milletinin inşallah bir an önce gireriz diye dedelere mum yaktığı Avrupa Birliği, ülkemizi bölmeye ve yutmaya çalışan tek dişi kalmış canavardır, adı geçen demokratikleşme yasaları imzalandığı gün, Türkiye sapır sapır bölünmeye başlayacaktır, Sevr geri gelecektir.
Özelleştirmeler vatana ihanettir, ülkeyi MGK'nın yönetmesi en selamet çıkış yoludur, özel sektör emperyalistlerin yerli işbirlikçisidir, büyük medya ise kafadan vatan hainidir.
Ä°mdi...
Sayın Sezer'in bu görüşlerle ve bu çizgi ile "akrabalığını" merak etmek fazla bir meraklılık mıdır sizce de?..
Sayın Sezer, Sayın Perinçek'i dinledikten sonra zaten beklemekte olan yasalar geri mi çevrilecek?
"Çok çok haklısınız Doğu Bey... Ben de sizin gibi Türkiye'nin bölünmesine karşıyım" mı diyecektir Sayın Sezer?
Dışişleri Bakanlığı'nın verdiği görüşler ve analizler yetmemiş midir cumhurbaşkanımıza?..
Yoksa Dışişleri mensupları bakkala "Tofito" almaya mı gittiler?
Nedir acaba sayın cumhurbaşkanımızın "Atatürkçü ulusal medeniyete yürüyüş ve demokratikleşme" hususunda eksikliğini hissettikleri noktalar, yahut görüşler?..
Halkımız, seçimlerde Perinçek'in partisinin görüşlerine sadece on binde 2 oranında rağbet gösterirken, Sayın Sezer bu partinin görüş ve siyasetlerine halkımızdan daha fazla mı rağbet göstermektedir?
Sevgili devletimiz günlük hayattaki birçok uygulaması bakımından değil, stratejik güçteki bürokrasisi açısından da, bilindiği üzere daha çok diktacı ve radikal bir manzara arz etmektedir.
Bu yapısıyla, toplumsal yaşantıda "antidemokrasinin" yıkılmaz kalesini oluşturmaktadır. Bunun beslendiği ana fikir ve duygu da yaygın bölünme sendromudur. Sevr korkusudur.
Devletin başı olan Cumhurbaşkanı Sezer'in, "bu bağlamda", Doğu Perinçek çizgisinden yararlanma ihtiyacı hissetmesini bir dereceye kadar anlayabilirim.
Fakat beni "güldüren" başka bir nokta var
Doğu Perinçek, "komünistliği" çoktan bırakmadı mı kuzum?
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
