|
 |
|
REFÄ°K DURBAÅž
Çifte standart Hıristiyanlar...
11.06.2003 tarihli "SABAH Posta Kutusu"nda İsa Karataş'ın "Hıristiyanlık değil, Hıristiyanlar" başlıklı yazısında hemfikir olduğum tek husus, bir dine mensup olanların eylemlerinin o dinin kendisine mal edilmemesi gerektiğidir. Genelde Hıristiyan dünyasının ve özelde Sayın Karataş'ın uygulamaya çalıştığı çifte standarda çok ciddi itirazım var.
Son yıllarda bağımsızlık mücadelesi veren Müslüman toplumlardaki ulusal kökenli terör hep "İslami Terör" diye Müslümanlığa mal edildi, İslam'a ve onun aziz Peygamberine hakaretler yağdırıldı. İslam, bazı Müslümanların nefret uyandırıcı terör eylemlerinden tenzih edilmedi. Örneğin, Irak'taki yoksul ve açların, gıda yardımı karşılığı Hıristiyan dinine döndürülmesi programını organize eden Protestan papaz Franklin Graham'ın İslam dinine; Jerry Vines'ın Peygamberimize yapmış olduğu ağır hakaretler, TIME'ın 21.04.2003 sayısındaki (s 42) "A Faith-Based Initiative" başlıklı yazısında yer aldı. (İnsanlarımızı incitmemek için bu hakaretleri yazmıyorum).
TIME dergisi, gönderdiğim protesto mektubunu ve muhtemelen benzer başka mektupları yayımlamadı. Bildiğim kadar, Jerry Vines'ın seviyesiz iftiralarına tek eleştiri, UPI yazarı Joe Bob Briggs tarafından (20.06.2002'de) kendi internet sitesinde "Slamming Muhammad" başlığı ile yöneltilmiştir.
Hıristiyanların hatalarından Hıristiyanlığı sorumlu tuttuğu iddiası ile bu köşede yayınlanmış bir yazıdan bu denli gocunan Sayın Karataş ve arkadaşları, acaba İslam dinine karşı kendi Hıristiyan dünyalarından yükselen bunun gibi yüzlerce iftira ve hakareti bir gün olsun alenen veya kalben ayıpladılar mı?ı "Evet" ise işte meydan! TIME dergisinin "Letters" köşesi editörlerine, kendi Hıristiyan kimliklerinin ağırlığını taşıyan bir yalanlama ve lanetleme yazısını (hgönderebilirler!
Dr. FATÄ°H GÃœNEREN - Ä°STANBUL
Treni "çocuk" durdurmadı
SABAH Gazetesi'nin 10.06.2003 tarihli nüshasında Erdal Çarboğa imzasıyla yayımlanan "Orhan 250 kişinin hayatını kurtardı" başlıklı habere ilişkin olarak yapılan inceleme sonucunda, trende görevli makinistler Mevlüt Özdil ile Adem Ünlükök ifadelerinde; trenin seyri esnasında Menemen-Aliağa hattında elektrifikasyon hattından sarkan bir telin lokomotife çarpması üzerine fren yaptıklarını, az ileride karayolu üst geçit ayakları yanında oynayan çocukları uyarmak amacıyla korna çaldıklarını ve bu sırada demiryolu hattı üzerindeki beton kütlesini fark ederek durduklarını ve haberde değinildiği şekilde herhangi bir kişinin durmaları konusunda kendilerini uyarmadığını ifade etmişlerdir. Orhan Ek isimli çocuk, her ne kadar treni kendisinin koşarak durdurduğunu ısrarla beyan etmekte ise de olayın olduğu esnada koşarak treni durdurması, gerek yeterli zamanının gerekse fiziksel gücünün yeterli olmaması nedeniyle mümkün değildir.
ALTAN İLTER (TCDD Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü) MEHMET AYCI (TCDD Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri)
'Lisans'lı öğretmen yok mu?
Emeklilik dilekçelerinin verildiği bu günlerde emekli olacak öğretmenlerin başvuru formlarında bitirdiği okullar sıralamasında -önlisans şıkkı olmasına rağmen- lisans şıkkı yok. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, bünyesinde lisans tamamlayan ilköğretim öğretmenlerinin bulunduğunu bilmiyor mu? Bu yanlışlığın bir an önce giderilmesini diliyoruz.
BİR GRUP ÖĞRETMEN GAZİOSMANPAŞA / İSTANBUL
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
